Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

İman, tevekkül ve terakkî



İslâm âleminin maddî yönden geri kalmasının sebeplerinden birisi, tevekkülün yanlış anlaşılması ve tembellik döşeğine düşülmesidir. Tevekkül nedir; mü’min nasıl tevekkül etmeli; tevekkülün iman, kader ve dolayısıyla ekonomiyle ne gibi bağlantıları vardır?

Tevekkül ve tembellik arasındaki ince perdeyi karıştırmamalı. Dünya hayatının her safhasında sebeplere müracaat edip gerekli şartları yerine getirdikten sonra neticeyi Müsebbibü’l Esbab olan Sanii Hakîm’den beklemeye tevekkül denir.1 Bunun aksi tembelliktir. Bediüzzaman’ın orijinal ifadesiyle, “Tertibi mukaddematta tefvîz tembelliktir; terettübü neticede tevekküldür”2 şeklinde vecizeleşmiştir. Yani, çalışmaya başlamadan işi Allah’a havale etmek tembellik; sebeplere müracaat ettikten, şartları yerine getirdikten sonra sonucu Allah’tan beklemek tevekküldür.

Kâinattaki düzen, kanunlar ve hikmet, sebeplere uymayı gerektirir. Şu halde tevekkül, Allah’a imân derecesine göre kuvvet kazanır. Kadere imân, tevekkül neticesidir. Kur’ân’da pek çok kere, “Sen, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan ve kendisine ölüm asla ârız olmayan Allah’a tevekkül et ve Onu hamd ile tesbih et”3 meâlindeki âyet tekrar edilir. Burada şu inceliğe de dikkat etmek gerekir:

Sebepleri reddetmek gerekmediği gibi, her şeyi onlara bağlamak da doğru değildir. Onların sadece bir perde, tesir sahibinin Allah olduğunu, ama onlara da müracaat etmek gerektiğini bilmelidir. Dolayısıyla tevekkül, direkt olarak Allah’a, kadere imanla bağlantılı. İman ne kadar güçlü ise, tevekkül de o derece isabetli olacak ve onun sonucu da çalışma ve pratik hayata doğru olarak yansıyacaktır.

Bunun neticesi çalışmak, sonuç almaktır.

**

Kanaat ile tevekkül arasında yakın ilgi vardır. Kanaat, mevcut kazançla yetinmek değildir; çalışmanın sonunda elde edilene razı olmak ve çalışmaya devam etmektir. Yoksa, “Artık bu kadar kazandım, yeter, çalışmama gerek yok!” anlamında değildir.

Dipnotlar:

1 Sözler, s. 284; 2 Mektubat, s. 461; 3 Kur’ân, Furkan: 58, Şuarâ: 217, Neml: 79, Ahzâb: 3, Ahzâb: 48, Teğabûn: 13; 4 Çeviren: Cemal Karabel, Karakalem, 28.01.2004.

06.12.2006

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.12.2006) - İnançsızların ekonomisi neden düzgün ve güçlü?

  (03.12.2006) - İslâmda çalışma ve üretim ahlâkı

  (02.12.2006) - İslâm ekonomisinin yakıtı: İman

  (29.11.2006) - İçki içip, eğlenen medenî ise...

  (28.11.2006) - Cennetin yolları ve Papa Benediktus'un ziyareti

  (26.11.2006) - Cecilia: Nurlar'da, psikolojik hastalıklarımıza ilâçlar bulabiliriz

  (25.11.2006) - Psikoloji, ekoloji, “istatistikçi fennî” ve Risâle-i Nur

  (23.11.2006) - Prof. Yayla ayakta, Kemalizm mağlûp!

  (22.11.2006) - Tebliğde şiddete asla yer yoktur!

  (20.11.2006) - Kurdun konuşması ve ölüme hayat rengi vermek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004