Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

301 ve laiklik



Son günlerin moda tabiri ile Türkiye’de bir “bilgi kirliliği” yaşanıyor. Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından yaşananlar “arkası yarın” dizilerine benzedi. Her gün yeni iddialar ortaya atılıyor. “Çetenin abisi” olduğu söylenen kişiyi polis mi, asker mi kullandı tartışmaları ayyuka çıktı. Her gün farklı bağlantılar ortaya çıkarılıyor. Tabiî bu ortamda adlî makamların ve güvenlik güçlerinin de sağlıklı çalışması mümkün olmuyor. Cinayetin hemen sonrasında “Çorap söküğü gibi olay aydınlatılıyor” görüntüsü yerini aslında çözülmez düğümlere bıraktı.

Bu kirlilik sırasında ülkenin sorunlarının da üzerine sünger çekiliyor. Asıl tartışılması gereken konuların üstü örtülüyor. Türkiye’nin hemen yanıbaşındaki Irak’ta yaşanan sıkıntılar, Kerkük meselesi, İsrail’in Filistinlilere uyguladığı zulüm hiç konuşulmuyor. Hatta, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in Ortadoğu’daki sorunlar konusunda yaptığı temaslar dahi küçük küçük haberlerle geçiştirildi.

Bütün bunlardan sonra da sağlıklı bir tartışma yapılamıyor.

* * *

Özgürlüklerin önünde büyük engel olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğu 301. madde ile ilgili tartışmalar geçtiğimiz haftada yoğun bir şekilde yapıldı.

Sivil toplum kuruluşları önce Ankara’da Barolar Birliği’nin dâvetlisi olarak toplandılar, buradan ortak bir karar çıkmadı. Sonra İstanbul’da yapılan STK’ların 301’le ilgili toplantısından çıkan sonuçta adeta “geriye dönüş” şeklinde oldu. Aralarında insan hakları örgütlerinin temsilcileri, 301 mağduru yazar, çizerlerin olmadığı toplantıda “aşağılama” tabirinin, yerine “tahkir ve tezyif” olarak değiştirilmesi teklif edildi. Bir değişiklik de cezalarının azaltılması... Bu da daha önceki TCK’nın 159. maddesine geri dönüş anlamına geliyor. Yani, teklif, mevcut 301’in gerisinde…

Bu arada insan hakları örgütlerinin oluşturduğu İnsan Hakları Ortak Platformu ve Barış Girişimi ise bir çalışma yaparak maddenin tamamen kaldırılması için bir teklif hazırladı. Yani, şöyle bir madde hazırlansa yeterli oluyor: “Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır…” Bu kadar da basit…

Tabiî bunu yapabilmek için de gerekli iradenin kararlılıkla ortaya konulması gerekiyor.

Ancak hükümetin bu maddeyi kaldırmak gibi bir düşüncesi yok. Onun için, hiç değilse 301 üzerinde yapılacak değişiklikler Hrant Dink cinayeti ile ilişkilendirilmeden, özgürlükçü bir yapıya kavuşturulmalı. Yoksa yapılacak düzenlemeler de tartışılır hale gelir.

Görülen o ki 301, makyaj yapmakla, kelimelerle oynamakla düzelmeyecek. Düşüncenin önündeki diğer maddelerle birlikte 301 de kaldırılarak TCK’nın “özgürlükçü” bir yapıya kavuşması gerekiyor.

Bunun için de, önce sağlıklı tartışma kültürünü oluşturmalı. Çünkü, hakaretlerle, ithamlarla bir yere varılamaz.

ÖNEMLİ NOT: Yazı İşleri Müdürümüz Faruk Çakır hakkında TCK’nın 301. maddesinden açılan dâvâya önümüzdeki Salı günü Bağcılar Adliyesinde devam edilecek. İlgilenenlere duyurulur…

***

Geçtiğimiz haftanın bir diğer netameli konusu da laiklik tartışmaları oldu.

Laikliğin anayasaya girişinin 70. yılı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ortaya attığı sözler gündemin yoğunluğu sebebiyle gözden kaçtı, ama tartışılması gereken sözlerdi. Sezer, “Laiklik din ve vicdan özgürlüğü değildir” diyerek laikliğe yine bir “açılım” getirdi.

Herkesin laiklik tanımı farklı. Meclis Başkanı ayrı, başbakan ayrı, muhalefet liderleri, hukukçular, gazeteciler farklı tanımlar getiriyor. Hatta Sezer de Anayasa Mahkemesi Başkanı iken farklı bir laiklik tanımı ortaya atmıştı. Yani laiklikle ilgili hangi makamda bulunuluyorsa, ona göre açıklama yapılıyor.

Bundan şu sonuç çıkıyor. Türkiye’de laikliğin bir tek tarifi yok. Bu konu ne zaman gündeme gelse kafalar karışıyor. Bu yüzden anayasanın ilgili maddesinde laikliğin ne olduğunun tarifinin yapılması kafa karışıklıklarını giderecektir.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Erdoğan’ın laiklikle ilgi görüşleri aslında her şeyi özetliyor:

“Anayasanın 24. maddesinin amacı, ne din ve vicdan özgürlüğünü doğru-dürüst bir güvenceye kavuşturmak ne de sahici bir laiklik tanımı yapmaktır. Bu maddenin işlevi, yabancı bir gözlemcinin de belirttiği gibi, din özgürlüğünü hiç bir çağdaş demokraside örneği görülmeyecek şekilde ‘dar bir kişisel alana sıkıştırmak’tır. Onun için, laiklik tartışmalarında ikide bir bu hükme atıf yapanlar, böyle yapmakla tartışmanın biteceğini sanıyorlarsa, sadece kendilerini kandırmış olurlar.” (Star gazetesi, 7 Şubat 2007)

Yani, kendimizi kandırmadan, bu tartışmaların da son bulması için laikliğe bir tanım getirilmeli. Yorumlarla tanım zorlanmamalı…

“Tanımsız” bir konudaki tartışma çok su götürür… Bizden bu kadar…

11.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.02.2007) - “Derin”lere “çomak” sokmak

  (04.02.2007) - Halk diyor ki...

  (03.02.2007) - Derin mevzuu

  (28.01.2007) - O gün hangi gün?

  (27.01.2007) - Dink'in cenazesi kaldırıldı

  (21.01.2007) - Ateş topu

  (20.01.2007) - Irak imtihanı

  (14.01.2007) - Kafatasçı kim?

  (13.01.2007) - Milletin arzuladığı...

  (12.01.2007) - “Nasıl yardım edebilirsin!”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004