Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Sigarayla intihar



Sigara tiryakilerini nasihatle caydırmak zor; sigara bağımlılarını bu alışkanlıktan vazgeçirmek ise, adeta imkânsız...

Eskiden daha çok tiryakilik iptilâsı vardı. Şimdi ise, ortalığı bağımlılık felâketi istilâ etmiş durumda.

Evet, bilhassa dünya piyasalarında rekabete tutuşan fabrikasyon türü sigaralara gayet sinsî ve hileli bir şekilde sindirilen, emdirilen, yahut enjekte edilen öylesine korkunç ve dehşet verici unsurlar vardır ki, bu mereti kullananı tiryakilik seviyesinden bağımlılık derecekesine adım adım sürükleyip götürüyor.

Tiryakiler, doktor raporuyla teşhis edilen ölümcül hastalıkların pençesine düşmemek için, iradesini kullanarak kendini bir derece muhafaza edebiliyor.

Sigara bağımlıları ise, ne yazık ki bu cihetten de birer ümitsiz vak'a halini sergiliyor. Bunlar, âdeta göz göre göre kendilerini ölümcül hastalıkların pençesine terk ediyor.

Evet, yakînen tanıdığımız bazı dost ve arkadaşlarımız var ki, doktorlarının bu mânâdaki açık beyanlarına ve ısrarlı ikazlarına rağmen, bildiklerini okumaya, tüttürdüklerini solumaya aynen devam ediyorlar.

Hatta öyle ki, bu gruba giren dostlarımızdan birinin "Bu meret yüzünden yarın öleceğimi bilsem, bugün yine içerim" tarzındaki sözlerine hayret ve dehşet içinde şahit olduk.

İşte, bu bir nevi "madde bağımlılığı"dır... İşte, bu bir nevi "intihar vak'ası"dır...

Velhasıl, her iki vaziyet de, gerek dinen ve gerekse tıbben haram kılınmıştır.

Bir milyar insanın hayatı tehlikede

Dünya Sağlık Teşkilâtı yetkilileri, geçtiğimiz günlerde bu konuda önlemli bir açıklamada bulundu.

AA'nın haberine göre, söz konusu açıklamada "Tedbir alınmaması halinde, bu yüz yıl içinde yaklaşık bir milyar insanın sigaraya bağlı hastalıklardan öleceği" ifade ediliyor.

Aynı açıklamada, ayrıca şu bilgiler yer alıyor: "Sigara yüzünden yılda 5,4 milyon kişi ölüyor. Bu ölümlerin yarısı gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor. Sigara tüketiminin giderek artması ve yaygınlaşması sebebiyle, 20 yıl sonra bu rakamın da ikiye katlanacağı tahmin ediliyor."

Tehlikenin hızını kesmek için alınması gereken tedbirler noktasında ise, ilgili teşkilatın teklifleri şu iki maddede toplanıyor: "Vergilerin artırılması. Reklâmların yasaklanması."

Bu tarz sıkı ve radikal nitelikteki tedbirlerin uygulandığı Singapur, Avustralya ve Tayland'da müsbet bazı neticelerin alındığı da bir vakıa. Meselâ, Tayland'da yasağın uygulanmaya başlandığı 15 yıllık zaman içinde, sigara tüketimi yüzde 30'dan yüzde 18'lere düştü. Ne var ki, bu umumî belâyı defetmenin, yahut zararını asgariye indirmenin tek yolu kànunlar, yasaklar değil.

İşin bir de tıbbî ve mânevî yönü vardır ki, en önemlisi de bunlardır. Bu tedbirlerin ise, tâ küçük yaşlardan itibaren insanlara ikna edici metodlarla telkin edilmesi ve irade kuvvetlerinin geliştirilmesi lâzım.

Aksi halde, insanlar irade zaafiyeti sebebiyle, bile bile ve göz göre göre kendilerini sigaranın öldürücü dumanına terk edeceklerdir.

İdam tutarsızlığı

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin seçim meydanındaki kalabalığa doğru tutup idam ilmeği fırlatması, bazılarına ne kadar hoş ve coşkulu geldiyse, bazılarına da en az o derece itici ve nâhoş gelmiştir.

Bu da bir yana...

Ancak, Öcalan'ın idamı konusunda söz söyleyecek en son kişi, herhalde yine Bahçeli olsa gerektir.

Zira, siyaseten tâ başından beri o bu işin sade istismarını yapıyor; başka bir şey değil.

"Barajı aşması halinde..."

Medya ordusu adeta seferber olmuş, Türkiye'yi bölge bölge, il il dolaşıyor. Meslektaşlarımız, güya seçmenin nabzını yokluyor; topladıkları bilgileri günü gününe merkeze yolluyorlar.

Bilhassa büyük gazetelerde hemen her gün üç–beş seçim bölgesinin genel durumu hakkında bilgiler çıkıyor.

Ancak, hemen hepsinin de DP hakkında şöyle ortak bir noktaları var: "Eğer barajı geçerse, DP buradan bir veya iki milletvekili çıkarabilir."

Meselâ, son üç–dört gündür Vatan, Milliyet, Hürriyet ve hatta Yeni Şafak'ta yayınlanan bilgi ve tahminlere göre "barajı aşması halinde" DP'nin Muş, Ağrı, Diyarbakır, Aydın, Trabzon, Ordu, Samsun, Bursa gibi yerlerden, büyüklüğüne göre bir, iki veya üç milletvekili çıkarabileceği ifade ediliyor.

Aynı tarz bilgiler, daha evvel Antalya, Isparta, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Van, Afyon, Kütahya, Niğde, Adana, Manisa'daki muhtemel seçim sonuçları için de yayınlandı. Geri kalan illerde de benzeri bir durumun ortaya çıkacağını tahmin etmek zor değil.

Türkiye'de 85 seçim bölgesi olduğuna ve hemen her seçim bölgesinden ortalama bir veya iki milletvekili çıkarabildiğine göre, DP barajı neden aşamasın ki?

Acaba, bu tarz propagandalar kasıtlı mı yapılıyor diye, düşünmeden edemiyor insan... Bu vesileyle, bundan bir buçuk sene evvel yayınlanmış bir anketin sonuçlarını yeniden dikkatinize sunmak istiyoruz.

İşte size 17 Ocak 2006 tarihli Vatan gazetesinde DYP (DP) hakkında yapılan seçim değerlendirmesi ile beş bine yakın seçmenle yapılmış anket sonuçlarının büyük partilere dağılım oranı.

"DYP, kırsal oylarla yükşelişte...

"Anketin sürprizlerinden biri de, DYP'deki (DP) yükseliş trendini göstermesi. 3 Kasım 2002 seçimlerinden 42 gün sonra, 'Allah yardımcımız olsun' diyerek Tansu Çiller'in koltuğuna oturan Mehmet Ağar'ın DYP'ye kazandırdığı ivme, bugün rakamlarla ortaya çıkıyor. Kırat'ın yeni süvarisi, 2002'de 9.5'lik oy oranıyla baraj altında kalan partisini bugün yüzde 13.5'e çıkarmış durumda. Oy artışı, yüzde 4. AKP'nin yaptırdığı anketlerde oy oranı yüzde 8 olarak verilen DYP'nin, oy oranı bunun çok üzerinde. Sık sık çıktığı yurtiçi gezilerinde binlerce kişiyi miting alanlarına toplayan, özellikle tarıma dayalı ekonomilerin hakim olduğu kentlerde köylü nüfusun yaşadığı sıkıntılara duyarlılık gösteren Ağar'ın, sessiz ve derinden gidişi ilk kez Vatan anketinde tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor."

05.07.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.07.2007) - Sigarayla intihar

  (04.07.2007) - Anlaşılmazsa yanarım (2)

  (29.06.2007) - Anlaşılmazsa yanarım (3)

  (27.06.2007) - Anlaşılmazsa yanarım (2)

  (25.06.2007) - Anlaşılmazsa yanarım (1)

  (23.06.2007) - Karanlık senaryolar

  (22.06.2007) - Demokratlara istinât noktası olmak

  (21.06.2007) - Hiç mevzi kazanamayan, Çankaya'yı nasıl alır?

  (20.06.2007) - Demokratlık dersleri (2)

  (19.06.2007) - Demokratlık dersleri (1)

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004