Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Hüseyin EREN

Korkudan korkmamak



Deprem korkusu, kuraklık korkusu, terör ve savaş korkusu… Ülkenin bölünme korkusu, ekonominin çökme korkusu, tehlikeli boyutlara varan çevre kirliliği korkusu, trafik kazası korkusu…

İşsizlik korkusu, işini kaybetme korkusu, ihtiyaçlarını karşılayamama korkusu, dertlere dayanamama korkusu, ümidini yitirme korkusu… Yaşlanma korkusu, hastalık korkusu, sevdiklerini kaybetme korkusu, geleceği güvende görmeme korkusu…

Hayata anlam ve anlamsızlık katan uzayıp giden korkular… Asıl korkulması gereken ümit ve güveni kaybetmek… Olmuyor deyip bırakmak olacaklara en büyük engel…

Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun küçük ümit kıvılcımlarını fark etmek ve görmek; geleceğe olan güveni arttırır… Gecenin koynunda ümit ışıklarına tutunmak, sabahın aydınlığına ulaştırır…

Dar geçitler, sarp yokuşlar, dert devirler; ümit adımların devamlılığıyla bir gün biter, geniş ovalarda rahat ve sevinçli yürüyüşlere dönüşür… Ümidi ve gayreti olan için dönüşü olmayan yol, çıkışı olmayan dağ, geçilmeyen deniz yoktur…

Her gün güneşin doğmasıdır, dünyayı ümitle döndüren… Karamsarlık bulutları güneşi örtse de gündüzü geceye çeviremez; gözünü karamsarlıkla kapatana da güneş bir şey göstermez…

Çilesiz, sabırsız genişliğe geçeğine ummak, kendini tükenişe terk etmek demek… Dertler, sıkıntılar ümit üretmekle tükenir… Olumsuzlukların geçici bir süreç olduğuna inanç, içinden çıkılmayacak gibi görünen üzüntüleri bile sevinçlere dönüştürür…

Karamsar ve korku sayfaları kapatıp, ümit sayfaları çevirdikçe genişliğe ve güzelliğe erişilir… Ümit vermek ve almak, karamsarlığı tortu olarak dibe çöktürür, güveni yükseltir…

Birey ve toplum olarak yaşadığımız sıkıntılar birbirimize ümit aşılamakla aşılır, korkuların seline kapılarak değil… Korkuların hayatı korumak için verildiğini, karartmak için verilmediğini düşünürsek her hadisede ümit sıçraması yapabiliriz…

Korkmaktan korkmak değil, ümidi kaybetmekten korkmak… Gözünü kapatmak değil, her şeyi güneş gözlerle aydınlık görmek… Çilesiz, sabırsız kazancın kalıcı olmadığına inanmak… Ümidi gayretle pekiştirmek… İç dinamiklerinden sürekli ümit üretmek ve çevreye vermek… Şevk atına binip korku sahrasını geçmek… Her doğan günde hayata taze bir başlangıç yapmak…

Korkmayın hayat size bir gün gülecek.

06.09.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.08.2007) - Küçük kayık

  (21.08.2007) - Çekirgenin -sıçrayışı

  (14.08.2007) - Fitneyi felâh bilmemek

  (07.08.2007) - Güzel kıssa

  (24.07.2007) - Yazı yaşamak

  (17.07.2007) - Tevekkül derinliği

  (10.07.2007) - Bekaya bakmak

  (26.06.2007) - Hakikatin hakikî yüzü

  (19.06.2007) - A’rafta antreman yapmak

  (05.06.2007) - Akhisar hilâli

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri