"Gerçekten" haber verir 25 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

Yasak, kılıfına sığmadı



Bugüne kadar başörtüsünü bir türlü yasaklayamadıkları için uzaya gitme başarısını gösteremeyenler, Anayasa Mahkemesinin son kararıyla bu başarıya imza atacaklar. Çünkü bütün dünya ‘uzay’a giderken, bizimkiler hep ‘mürtecilerle, gericilerle’ uğraştıkları için uzaya gidememişlerdi. Bunca yıl sonra temel bir insan hakkı olan eğitim hakkını başı örtülü kız öğrencilere çok gören zihniyet, bundan sonra atılım üstüne atılım yapacak! Artık onların eteklerinden tutup, uzaya gitmesini engelleyen büyük bir sebep ortadan kalkmış oldu! İnanmayan bir iki ay sabretsin!

Aranızda “Lütfen ciddiyet!” diyenler olabilir. Bir yönüyle onlar da haklıdır, ancak alınan son kararı ciddiyetle tahlil etmek, üzerinde fikir yürütmek iyice zorlaştı. Gündüz vakti, etrafın karanlık olduğunu ve bu sebeple göremediğini iddia eden insanlara ne denilebilir ki? “Taktığın ve etrafını görmene engel olan gözlüğü çıkar at” demek de fayda vermiyor. Bu bakımdan işin mizahını yapmak belki de en iyisi...

Anayasa Mahkemesinin başörtüsü hakkında aldığı son karar, aslında yasakçıları da memnun etmedi. İlk bakışta, “Oh, iyi oldu” deseler de vicdanları bu kararı kabul etmiyor, edemez de. Bugün değilse yarın, geçmiş yıllarda cinayet işleyip sonra itiraflarda bulunanlar gibi onlar da önümüzdeki yıllarda bu milletten ve en başta da eğitim haklarını engelledikleri başörtülü öğrencilerden özür dilemek durumunda kalacaklar.

Hiç kimse, “Hayâl görüyorsun, artık başörtüsüne son nokta konuldu. Bundan sonra başörtülü öğrencilerin üniversiteye girmesi hayâl” demesin. Tarih, ‘hayâl’ denilen pek çok şeyin gerçekleştiğine şahittir.

Bir adım geriye giderek, AİHM’in “Leyla Şahin dâvâsı”nda verdiği kararı hatırlayalım. Kanunsuz yasağı savunanlar o zamanda “Başörtüsüne son nokta konuldu, bundan sonra bu konu gündeme gelemez. Her şey bitti” demişti. Demişti, ama hem hiç kimseyi iknâ edememişti, hem de başörtüsü yasağı Türkiye’nin gündemini meşgul etmeye devam etti. Anayasa Mahkemesinin aldığı bu karar da kesinlikle ‘son nokta’ değildir ve olamaz. İlk fırsatta bu yasak yine gündeme gelecek ve nihayetinde kalkacak, Türkiye hür ve demokrat olacaktır.

“Hayâli hakikat gösteriyorsun” itirazı da gelmesin. Çünkü başörtüsü yasağı artık sadece Türkiye’nin meselesi değil. Yarın bir gün bu konu Avrupa Birliği görüşmelerinde de gündeme gelecektir. Türkiye’yi idare edenler yurt dışına adım attıkları her defasında “Başörtüsü hâlâ yasak mı, ne zaman bu yasağa son vereceksiniz” diye sorulacaktır. Ki, zaten sorulmaya da başlamıştır...

Şunu hiç kimse unutmasın: ‘Yanlış’ın sonsuza kadar devam etmesi mümkün değildir. İşin bu noktalara gelmesinde elbette Türkiye’yi idare edenlerin kabahati vardır. Bu yasağın Anayasa değiştirilerek ortadan kaldırılamayacağını, daha net ve daha kolay idarî tedbirlerle yapılabileceğini herkes söyledi. Mesele, hükümetin iktidar gibi davranmasındadır. Cesaretle ve kararlılıkla... Yoksa, konu gündeme geldiğinde “Bedel ödemeye hazır değiliz” demekle bu işlerin olmayacağı baştan belliydi.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen bu yasak devam edemez. Çünkü mesele hükümet meselesi değil, bir insan hakkı meselesidir. Ve düne kadar başörtüsü yasağını kendilerine dert edinmeyen gruplar da artık bunu dert etmeye başlamıştır. Hadisenin bir demokrasi ve hak mücadelesi olduğu anlaşıldı. Türkiye, topyekûn demokratikleşmek durumunda. “Birimizin derdi, hepimizin derdi” diyenler çoğaldıkça bu yasaklar İnşaallah sona erecektir.

Hiç ümitsiz değiliz. Başörtülü öğrencilerimiz de ümitsiz olmasınlar. Dünya devi Amerika’yı yıkan ‘ah’lar, bizim yasakçılarımızı niçin yıkmasın?

Kanunsuz yasak, ‘çuval’a da, vicdanlara da sığmadı...

25.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.10.2008) - Faiz olmadan da zenginlik olur

  (23.10.2008) - Bu ne yaman laiklik?

  (22.10.2008) - “Din öldürülecektir” diyenler öldü!

  (21.10.2008) - ‘Herkes sarhoş olsun’ mu?

  (20.10.2008) - Tam zamanı

  (19.10.2008) - En doğrusu ‘netice’ye bakmak

  (18.10.2008) - Yaranamazsın!

  (17.10.2008) - İş ahlâkı iflâs etti

  (16.10.2008) - “Öfke bize, uysallık sana”

  (15.10.2008) - Herkes şefkat bekliyor

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır