"Gerçekten" haber verir 25 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kazım GÜLEÇYÜZ

İsviçre’de başörtüsü



Geçtiğimiz haftalarda İsviçre’deki okurumuz İbrahim Taş’tan aldığımız, ama Türkiye’de farklı gündemlerin öne çıkması sebebiyle işleme fırsatı bulamadığımız mesaj, Anayasa Mahkemesinin son kararıyla başörtüsü yasağının tekrar gündemin ilk sırasına oturması üzerine ayrı bir önem ve değer kazandı.

Gerçi 27 Eylül’de çıkan “Derinleşen hüsran” başlıklı yazımızda, Boğaziçi’ndeki yasağa, bu uygulamayı başlatan yeni rektörün Cumhurbaşkanı Gül tarafından tercih edilen isim olması ve yine Gül’ün yasağa ilişkin talihsiz beyanları bağlamında kısaca temas etmeye çalışmıştık.

Ancak okurumuzun mesajı, olaya İsviçre örneğinde çok farklı ve orijinal bir boyut katıyor.

İbrahim Taş, mesajında şöyle diyor:

“İsviçre’de son günlerde medyaya konu olan bir haberi sizlerle paylaşmak istedim.

“Sonradan İslâmı tanıyan ve Müslümanlıkla şereflenen İsviçreli bir bayan öğretmen İslâmı seçtikten sonra tesettürlü giyiminden dolayı mesleğinden men edilmek istendi.

“Ama bunu din özgürlüğü kısıtlaması olarak değerlendiren diğer öğretmenler bu olaya tepki gösterip protesto etme kararı aldılar.

“Bayan öğretmenlerin çoğu başörtüsüyle okula geldiler ve erkek öğretmenler de velilerden imza toplayarak, İslâmı seçip tesettüre giren meslektaşlarına destek verdiler.

“Bunların hepsi olumlu bir sonuç verdi: Öğretmeni okuldan men etme kararı geri alındı.”

Bunları anlatan okurumuz, “Sizce de bu demokrasinin ta kendisi değil mi?” diye soruyor.

Elbette öyle. Ve İsviçre’de yaşanan bu ilginç olaydan, Türkiye olarak çıkarmamız gereken son derece önemli dersler ve mesajlar mevcut.

Bir defa, demek ki, hak ve özgürlüklerin Avrupa standartlarında yaşanması gereken bir ülkede dahi, bu tür problemler ortaya çıkabiliyor.

Özellikle, kendi içinden bir insanın din değiştirip kıyafetini de o dinin gereklerine uygun hale getirme tercihinde bulunması, Avrupa toplumunda bile yasakçı eğilimleri tahrik edebiliyor.

Söz konusu öğretmen hakkında idarî mekanizma tarafından alınan “meslekten ihraç ve men” kararı, bu hazımsızlığın açık bir tezahürü.

Ancak bu karara karşı diğer meslektaşlarının sergilediği içten dayanışma, toplum vicdanının ve insanî duyarlılığın imrenilecek bir örneği.

Bu duyarlılık ve dayanışmanın, tepeden inme yasak ve ihraç kararını püskürtmesi ise, vicdanın ve insanlığın unutulmayacak yeni bir zaferi.

Demek ki, hak ve özgürlüklerle ilgili kısıtlayıcı karar ve uygulamaların, vicdanî duyarlılık ve insanî değerler temelinde oluşan güçlü bir dayanışma karşısında uzun ömürlü olma şansı yok.

Türkiye’de 28 Şubat süreci boyunca yaşanan ve halen de devam etmekte olan mâlûm sıkıntının bu kadar uzamasının en önemli sebeplerinden biri, böyle bir dayanışmanın bulunmayışı.

Gerçi zaman zaman mevziî ve kısa süreli dayanışma örnekleri oldu ve hepsinde de netice alındı. Meselâ Ergenekon sanığı Alemdaroğlu İÜ Rektörü olarak işbaşı yapıp yasağı uygulamak istediğinde Beyazıt meydanını dolduran binlerce gencin ortak tavrı, bu kararı ertelettirmişti.

Keza şu günlerde Boğaziçi’ndeki yasağın kısmen dahi olsa delinip yumuşamasında da, benzer bir dayanışmanın etkisi gözardı edilemez.

Ama bu münferit ve geçici birlikteliklerin çifte standartçı yaklaşımlara itibar etmeyen, istisnasız herkesin hak ve hürriyetlerini savunan sürekli, kalıcı, topyekûn bir toplumsal dayanışmaya dönüştürülemeyişinin sıkıntısını yaşıyoruz.

Bunu başarabildiğimiz an, başörtüsü yasağı başta olmak üzere birçok sorunumuzu çözeriz.

Bu tavrı koymak için sokaklara dökülmeye gerek yok. Yasağı onayladığımızı gösterecek sessiz protestolar için o kadar çok fırsat var ki...

Geçmişte başörtüsüyle ilgili olarak AİHM kararına konu olmuş bir tatsızlığın yaşandığı İsviçre’deki son dayanışma buna güzel bir örnek.

25.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.10.2008) - Başörtüsünde çözüm

  (23.10.2008) - Yine fiyasko olmasın

  (22.10.2008) - Skandallar zinciri

  (21.10.2008) - Dokuz yıllık dâvâ

  (19.10.2008) - Said Nursî ve şehitler

  (18.10.2008) - AB yine unutuldu

  (17.10.2008) - İlâhî ikaz ve Diyanet

  (16.10.2008) - Tehditle olmaz

  (15.10.2008) - Yetki talebi; niçin?

  (14.10.2008) - Terör ve OHAL

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır