30 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Kısa cevaplar


A+ | A-

Gebze’den okuyucumuz: “Kul hakkı sadece maddî midir? Ben mümkün olduğu kadar bundan kaçıyorum. Fakat benim epeyce alacaklarım kaldı. Kimileri diyorlar ki, ‘Sen hakkını helâl et. Âdil olan Allah senin hakkını verir.’ Bu mümkün mü? Ben helâl ettikten sonra, nasıl hak talep edebilirim?”

Kul hakkını çiğnemenin maddî olanı da, mânevî olanı da kaçınmamız ve sakınmamız gereken kebâirdendir, yani büyük günahlardandır. Esasen maddî olup olmadığına bakılmaksızın, hepsi hak olarak değerlendirilmeli ve sakınmalıdır. Maddeyle ilgili bir alanda kul hakkı şüphesiz maddî, mânâyla ilgili bir hususta ise kul hakkı manevîdir. Yani paraya ve maddeye bağlı alacak-verecek ilişkilerinde vaki olan kul hakkı maddî; gıybet, iftira, dedikodu, yalancı şahitlik gibi mânevî “tahkir ve hakaret”i konu alan kul hakkı manevîdir.

Başkasının size olan borcunda sizin iki türlü hakkınız söz konusu olabilir. Bir, paranızın maddî değeri; iki, paranızı geciktirmesi dolayısıyla uğradığınız mağduriyetin mânevî boyutu. Başkasına olan hakkınızı helâl etmeniz, her ikisini kapsayabileceği gibi, yalnız birini de içine alabilir. Bu sizin niyetinize bağlıdır. Tasarruf ve inisiyatif sizin elinizdedir. Eğer her iki hususta da hakkınızı helâl etmişseniz, Allah için, ona karşı hakkınızdan tamamen vazgeçmiş olursunuz. Bu vazgeçiş Allah içindir ve artık Allah nezdinde o kişiyle sizin aranızda herhangi bir hak-hukuk meselesi, alacak-verecek dâvâsı kalmaz, çünkü sizin tarafınızdan iptal edilmiştir. Yani senetler, hak sahibi olarak sizin tarafınızdan yırtılmıştır. Bunun karşılığında, Allah’ın sırf fazl ve keremi ile size ikramı söz konusu olabilir. Ki, bunu da o kişiden talep etmenize lüzum kalmaz. Çünkü bunu Cenâb-ı Hak merhametiyle lütfeder. Peygamber Efendimiz’in (asm) şu müjdesi ne kadar latîftir: “Kim bir Müslüman’ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderip ona rahat nefes aldırırsa, Allah da ondan kıyâmet gününün sıkıntılarından birini gide- rerek rahat nefes aldırır. Kim zorda kalmış muhtaca karşı kolaylık gösterirse, Allah da dünya ve âhirette ona kolaylık gösterir. Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da kulun yardımındadır.”1

Eğer hakkınızdan vazgeçmemişseniz, hakkınızı helâl etmemişsiniz demektir. O kişinin size olan borcu devam eder. Bu durumda borcunu ödeyebilmesi için ona verdiğiniz ilâve süre de kolaylık sayılır. Yani her hâlükârda bu hadis-i şerifle müjdelenen kolaylığa ermek için, elinizde fırsatlar olduğu söylenebilir. Şüphesiz bunu, alacaklı olduğunuz kişilerin ihtiyaç durumu ile sizin onları taşıyabilme gücünüz ve inisi-yatifinizi belirleyecektir. Sizin başkasına tanıdığınız kolaylık, Allah’ın rahmetine nâil olmanız açısından önemlidir.

***

Bayan okuyucumuz: “Suyu hızlı içmenin sünnete aykırılığı var mıdır?”

Suyu hızlı değil, yavaş içmek; bir defada değil, iki veya üç defada içmek ve içerken içine nefes vermemek sünnettir. Ayrıca aile içinde de olsa, suyu önce başkalarına ikram etmek sünnettir.

Su içme hususunda vahyin rıza dairesini özetleyen hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

* Hazret-i Ali (ra) bildirmiştir: Peygamber Efendimiz (asm): “Su içtiğinizde emerek için, ağzınıza dökercesine içmeyin”2 buyurmuştur.

* Ebû Katâde (ra) bildirmiştir: Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Sizden biriniz su içtiğinde su kabına üflemesin.”3

* Ebû Saîd (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Su bardağını ağzından uzaklaştır, sonra nefes al.”4

* İrbad bin Sâriye (ra) bildirmiştir: Allah Resûlü (asm) şöyle buyurdu: “Erkek hanımına su dahi içirse ondan sevap kazanır.”5

Dipnotlar:

1- Riyâzu’s-Sâlihîn, 245. 2- Câmiü’s-Sağîr, 1/392. 3- a.g.e., 1/294. 4- a.g.e., 1/38. 5- a.g.e., 1/380.

30.05.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.05.2009) - Yedi derece çirkin bir günah: Yalan söylemek

  (27.05.2009) - Ölüm nimettir

  (26.05.2009) - Kâfirler Âhirette Rablerini bilirler mi?

  (25.05.2009) - Namaz için uyandırmak

  (24.05.2009) - İsm-i Azam üzerine

  (23.05.2009) - Acbüzzeneb üzerine

  (22.05.2009) - Müfritane irtibat üzerine

  (21.05.2009) - Bölünme kabul etmeyen Âmentü cümlesi

  (20.05.2009) - Kur’ân kâinatı okuyor

  (19.05.2009) - Kısa cevaplar

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis