28 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Yedi derece çirkin bir günah: Yalan söylemek


A+ | A-

AMehmet Bey: “İşârâtü’l-İcâz’da 87 ve 93. sayfalarda geçen yalan ve sıdk ne demektir?”

Kur’ân yalan söylemeyi haram kılmıştır. Sıdk, yani doğruluk ise Kur’ân’ın, Allah’a imandan sonra birinci derecede emri olan bir davranıştır. Yalan söylemek büyük günah olduğu gibi, bilhassa din hususunda yalan söylemek, inanmadığı halde inandığını söylemek günahı katmerleştirir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Allah’ı ve mü’minleri güyâ aldatmaktadırlar. Halbuki onlar yalnız kendilerini aldatırlar da farkında bile olmazlar. Onların kalplerinde nifak hastalığı vardır. Âyetler peş peşe inip İslâm inkişaf ettiği halde inanmadıklarından, Allah da onların hastalıklarını arttırmıştır. Âyetlerimizi yalanlayıp durmaları yüzünden onlara pek acı bir azap vardır.”1

Bu âyetlerin tefsirinde Üstad Hazretleri, Kur’ân’ın yedi derecede yalan söylemeyi ve nifakı gayet çirkin gösterdiğini kaydeder. Bu dereceler şunlardır:

1- Allah’ı kandırmak gibi imkânsız bir şey yapmak istediklerinden dinde yalan söylemeleri ahmaklıktır.

2- Yalanda menfaatleri bulunduğunu zannettikleri için sefihtirler, akılsızdırlar.

3- Yararı zarardan ayırt edemedikleri için câhildirler.

4- Tıynetleri pis, sıhhatlerinin mâdeni hasta, hayat kaynakları ölmüş olduğundan rezildirler.

5- Şifâ talep ettikleri halde hastalıklarını arttırdıkları için zillet içindedirler.

6- Elemden ve acıdan başka bir şey vermeyen acıklı bir azaba müstehaktırlar.

7- İnsanlarca alâmetlerin en çirkini olan yalancıdırlar.2

Yalan söylemek hangi hal ve şart olursa olsun câiz değildir. Şeriatın izin verdiği kısım doğrudan yalan söylemek değil; “kinaye” suretiyle kapalı ve yoruma açık konuşmaktan ibarettir.

Öyleyse yol ikidir: Ya susmaktır, ya da doğruluktur. Yalan söylemek İslâmiyet’in tercihi değildir. İslâmiyet’in esası doğruluktur. İmanın en özel niteliği doğruluktur. Bütün kemâlât kapılarını açacak olan da doğruluktur.3 Allah doğruların yardımcısıdır.

***

Hatice Hanım: “Tedavi sebebi ile tutulamayıp fidyesi verilen oruçların tedavi bittikten sonra kaza edilmesi gerekir mi? Gerekirse fidyenin hükmü ne olur?”

Tedavi sebebi ile tutulamayıp fidyesi verilen oruçlar, tedavi bitip sıhhate kavuşunca yeniden kazaen tutulur. Fidye, hasta sıhhate kavuşmaması durumunda farz olarak orucu karşılar. Fakat bu farz, hasta sıhhate kavuşunca orucu kaza etme yükümlülüğünden kurtarmaz.

Çünkü oruç bedenî bir ibadettir. Bizzat tutulması esastır. Sıhhat söz konusu olunca da, oruç günlerinde beliren engel kalkmış olmaktadır. Bu durumda yeniden ve bizzat orucu tutmak gerekmektedir.

Verilmiş olan fidye zayi olmaz şüphesiz. Malı farz olarak vermek gibi bir sevabı kazanmak ancak şükrü gerektirir.

***

Turan Bey: “Nafile oruç için sabah kalktığımızda hiçbir şey yememişsek niyet edebilir miyiz? Bunun bir süresi var mı?”

Nafile oruç için sabah kalktığımızda eğer oruç bozucu bir davranışımız olmamış ve hiçbir şey yememişsek niyet edebiliriz. Kaba kuşluğa kadar bu şekilde (oruç bozucu bir davranışta bulunmamak şartıyla) niyet edilebilir. Allah kabul etsin. Âmin.

Dipnotlar:

1. Bakara Sûresi, 2/9, 10.

2. İşârâtü’l-İ’câz, s. 87.

3. İşârâtü’l-İ’câz, s. 93.

28.05.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.05.2009) - Ölüm nimettir

  (26.05.2009) - Kâfirler Âhirette Rablerini bilirler mi?

  (25.05.2009) - Namaz için uyandırmak

  (24.05.2009) - İsm-i Azam üzerine

  (23.05.2009) - Acbüzzeneb üzerine

  (22.05.2009) - Müfritane irtibat üzerine

  (21.05.2009) - Bölünme kabul etmeyen Âmentü cümlesi

  (20.05.2009) - Kur’ân kâinatı okuyor

  (19.05.2009) - Kısa cevaplar

  (18.05.2009) - Kur'ân ve ilim

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis