20 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Sami CEBECİ

23 nolu koltuk


A+ | A-

Uzun bir aradan sonra, Cumartesi umumî dersi için dâvet aldığım memleketim Kdz. Ereğli’sine gitmek için önce terminali aradım. “Saat onda giden otobüsünüz var mı?” diye sordum. “Onda değil, on buçukta var” dediler. “Ön taraftan yeriniz var mı?” dedim. “Hayır! Fakat 23 nolu koltuk boş. İsterseniz ayırabilirim” cevabını aldığım zaman gayr-ı ihtiyârî gülümsedim. Çünkü, İstanbul’a gidiş ve dönüşümde de 23 nolu koltuk denk gelmiş, giderken de dönerken de iki üniversiteli gençle uzun sohbetler yapmıştık. Bunda da bir hayır vardır diyerek bileti ayırttım ve son anda ancak yetişebildim.

Otobüse binip 23 nolu koltuğa doğru ilerlerken baktım, ümit ettiğim gibi 24 nolu koltukta bir genç oturuyordu. Hayırlı yolculuklar diledim ve yerleştim. Kısa zamanda tanıştık. Ankaralı’ydı ve Devrek’te acemi birliğini bitirdikten sonra, komando askeri olarak Bolu’ya gidiyordu. Anne ve babası namaza serindi, ama kendisi kılıyordu. Bir yıl kadar Arabistan’da çalışmış ve hayatının bu dönemi onun beş vakit namaz kılmasına vesile olmuş.

Sohbetimiz iyice koyulaşmış ve çeşitli konulara dalmıştık. Bir ara “Hocam! Peygamberimiz, kitabımız ve dinimiz bir olduğu halde, dört tane mezhebin ve bir sürü cemaatin olmasını aklım almıyor...” Bu samimî suâle cevap olarak Üstadın örneğini verdim: “Kardeşim! Bir bardak su, beş muhtelif haldeki insana göre beş ayrı hüküm alır. Meselâ, yeni ameliyattan çıkmış bir hastaya o su haramdır. İçmemesi lâzım. Fakat, ishâl olmuş ve devamlı su kaybeden bir hastanın ise içmesi ona vaciptir. Terliyken içilen su zarar verir. Böyle kimseler için mekruhtur. Bazılarına fayda verir, onlara helâldir. Bazı insanlara da ne faydası, ne zararı vardır. Onlara da mübahtır. Sen diyebilir misin ki, su sadece haramdır veya helâldir. Elbette denilemez. İşte, kaderin sevkiyle muhtelif mezheplere mensup olanların durumlarına göre dînî hükümler böyle farklılık gösterir. Ancak, dördü de hak olan mezhepler, zaten yüzde doksan temel meselelerde müttefiktir. Yüzde on gibi muamelâta taallûk eden teferruât meselelerde farklılıkları vardır. O farklılıklar da bu ümmet için rahmettir. İslâm dinine hizmet eden cemaatler de bunun gibidir. Hak bir yolda, farklı metot ve usullerle hizmet eden bu gruplar, birbirine duâcı ve taraftar olsun ve başkalarını kötüleyerek kendilerine kıymet vermek fikrinde olmasınlar yeter. Bir elde beş parmak ayrı göründüğü halde, aynı el ve kola bağlı olarak çalışırlar. Bu ayrılıkları böyle görüp yorumlamak daha doğru olur.” Bu minvalde sohbet ederken zaten Bolu’ya geldik ve vedalaştık.

On beş dakikalık mola bittikten sonra tekrar otobüse bindik. Solumdaki yan koltukta oturan temiz simalı gence döndüm. Hâl hatır sorarak tanıştık. Kdz. Ereğli’nin yakın köylerinden birinde ikamet ediyor ve Zonguldak Kara Elmas Üniversitesinde okuyordu. Annesi, babası ve ablaları namaz kıldığı halde, kendisi bazen Cuma namazlarını kılabiliyordu. Bu durumdan da memnun değildi. Ama, bir türlü de başlayamıyordu. Bunun üzerine bir hayli sohbet ettik. Ereğli’de ayrılmadan önce ona “Ölümsüzlük Ülkesine Yolculuk” adındaki kitabımı imzalayıp hediye ettim ve yanımdaki Yeni Asya gazetelerini verdim. Çok memnun oldu. Zonguldak’ta görüşebileceği isim ve telefon verdim. Mutlaka irtibat kuracağını söyledi. Böylece, bir yolculukta iki gence doğru İslâm’ın güzelliklerini anlatmak nasip oldu, Elhamdülillâh..

Akşam, gönül dostlarımızla birlikteyiz. Hizmet merkezinin geniş salonu oldukça kalabalıktı. Nur Risâlelerinden yaptığımız ders önemli mesajlar ihtivâ ediyordu. İnsan fıtratında cemâl, kemâl ve ihsana karşı şiddetli bir muhabbet vardı. Onların dereceleri arttıkça, muhabbetin de derecesi artıyor, aşkın en son noktasına kadar çıkıyordu. Nihayetsiz bir cemâl, kemâl ve ihsanın sahibi olan Allah (cc), elbette nihayetsiz bir muhabbete lâyıktı. Bizleri yokluk karanlıklarından çıkarıp, varlıkların en şereflisi olarak yaratan, sonra iman ve İslâm nimetleriyle bütün ihsanlarını taçlandıran, ölüm sonrasında yeniden yaratıp ebedî saadet ve Cennete namzet kılan ve bütün sevdiklerimizi de aynı nimetlere mazhar eden Allah (cc), elbette sonsuz bir muhabbetle sevilmeli ve o sevgimizi iman ve ibâdetle göstermeliydik. Vazifeler içinde en kıymetlisi hayata hizmet ve hayata yapılan hizmetler içinde en kıymettârı da, fâni hayatın bâki bir hayata inkılâp etmesi için çalışmaktı. Bu îtibârla, imanın ders ve takviyesi ile meşgûl olan Nur Talebelerinin ifâ ettiği iman hizmeti, kıymet takdir edilemeyecek kadar değerliydi. Geniş dairelerin mütehavvil içtimâî hadiseleri, bizi bu vazifeden alıkoymamalı ve aslî vazifemizi unutturmamalıydı. Sohbetimiz bu minval üzere sürüp gitti. İkinci bölümde de, genel olarak hizmetlerimizde meydana gelen ciddî inkişaflardan bahsettik ve örnekler verdik.

Bir grup arkadaşla sabaha kadar süren muhabbetten sonra, namazı kılıp yola revan olduk. İstirahat ederek ulaştığımız Ankara’da saat on olmuştu. Günü birlik gidip geldiğimiz Ereğli’den geride kalan ise, Allah için yapılan hizmetler ve onun verdiği hizmet içindeki mânevî lezzetlerdi.

20.05.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.05.2009) - www.asyanur.info Hizmet sitesi

  (06.05.2009) - Kudsî bir dâvâya vakfedilmiş hayatlar

  (29.04.2009) - Seyyar dershaneler

  (23.04.2009) - Yeni Asya okuyucu buluşmaları

  (16.04.2009) - Küresel ahlâk

  (08.04.2009) - Bursa’da Bediüzzaman coşkusu

  (01.04.2009) - Risâle dersleri ve seminerler sitesi başlarken

  (25.03.2009) - Sen müsterih ol Üstâdım!

  (18.03.2009) - Ölümsüzlük ülkesine yolculuk

  (11.03.2009) - 40 yıllık Yeni Asya misyonu

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis