04 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

“Dindarla mı, içimiz ısınanla mı evlenmeliyiz?”


A+ | A-

Evlilik konusunda tecrübeli bir okuyucumuz, 29 Mayıs tarihli “İçimiz ısınmıyor ve sevmiyorsak” başlıklı yazımızın üslûbundan, “Kalbimiz ısınmıyorsa da illâ dindar olanla evlenmeli!” gibi bir yanlış mânâ çıkabileceğine dikkat çekti. Evlilikte uymamız gereken iki temel kıstas şöyle:

*Dindar olanı tercih etmek.

*Kalbin ısınması, yani sevme.

Şu halde; aile yuvası kurmak isteyen; dindar, diğer bir tabirle, inançlarına uygun, düşünce yapısıyla örtüşen, dürüst ve ahlâkı (huyu, mizacı karakteri) sağlam bir eş aramak zorunda. Birinci kıstas tuttuğu takdirde, ikincisi de devreye girmeli: İçi ısınmalı, duygusal bağlantılar kurulabilmeli.

“Bana tavsiye edilen, inançlarıma uygun, dindar adaylara içim ısınmadı!” deyip, içinin ısındığı inançlarına ve düşünce yapısına ters kişilerle evlenmek büyük bir hata olduğu gibi; içinin ısınmadığı, frekansların tutmadığı ve duygusal bağlantıların kurulmadığı dindar birisi ile evlenmek de hatadır. Çünkü, herkes inandığı ve düşündüğü gibi yaşayıp bu paralelde beklentiler içine girecektir. Beklentiler karşılanamadığında çelişkiler belirginleşecek, çatışmalar ortaya çıkacaktır…

Yapacağımız şey, inançlarımıza, düşünce yapımıza, sosyal hayatımıza denk aday arayışını sürdürmektir. Derin ve teferruatlı araştırmalar yapmalıyız. Çalışmalarımızı samimiyetle yürütürsek, sonsuz merhamet ve sevgi sahibi Rabbimiz, Habib ve Vedud isimlerinin de hürmetine aradığımız adayı karşımıza çıkaracağını vaat ediyor:

“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır”1

Buna göre, düşüncelerimizi yoğunlaştırdığımız, çalışmalarımızı yönlendirdiğimiz her işin, her faaliyetin karşılığını bulacağız. Burada şu incelikleri dikkate almalıyız: Kalbimiz imanın yanında, duygu/sevgi gibi olumlu ve olumsuz duyguların üretim merkezi olarak dizayn edilmiştir. Biz nasıl bir duygu istersek, kalbimiz onu üretir. Sevgiyi geliştirme, yükseltme, voltajını düşürme, yönlendirme iradesi elimizdedir. “İçimizin ısınıp-ısınmamasını” da hür irademizle biz yönlendiririz.

Kalbin ısınması meselesine gelince, ona da şu açıklamayı getirelim: Hiç şüphesiz, her şeyde olduğu gibi, evlilikte de “sevgi” temel şartlardandır. Muhabbet olmadan, içler ısınmadan, frekanslar tutmadan evlilik gerçekleştirilmemeli. Aksi halde, huzur ve mutluluğa ulaşılamaz.

Sevgi olmaksızın, içimiz ısınmaksızın, frekanslarımız tutmaksızın gerçekleştirilecek bir evlilik yürümez. Şu halde, sevgimizi, içimizin ısınma meselesini Kur’ân ve Sünnet’in koyduğu kriterlere göre şekillendirmeliyiz. Yoksa, bugünkü dünyevîleşmiş, nefse, egoizme yönelen felsefik bakış açılarının ve kitle iletişim vasıtalarının bombardımanına göre değil. Çıkaracağımız sonuç şu olabilir: “İçimiz ısınmıyorsa, öyle ise, içimizin ısındığı dinî yaşayışı çok zayıf birisiyle veya ısınmadığı halde illâ dindarla evlenmek” değil, “İllâ içimizin ısınacağı, duygusal frekanslarımızın tutacağı dindar birisi ile evlenmek” şeklinde olacaktır.

Kur’ân ve Sünnet’in kriterlerini esas alarak elimizden gelen çalışmayı yaptık. Peygamberî kriterler istikametinde faaliyetlerimizi sürdürdük. Buna rağmen sonuç başka türlü tecelli edebilir. Biz nasip ve kısmetimizi bilmediğimiz gibi; neyin daha hayırlı veya hayırsız olacağını da kestiremeyiz. O takdirde imdadımıza şu İlâhî ferman yetişiyor:

“Belki sevmediğiniz şey hakkınızda hayırlıdır.”2

Dipnotlar: 1- Kur’ân, Necm, 39.; 2- Kur’ân, Bakara, 216.

04.06.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.06.2009) - Evlilikte teferruat kriterler de önemli

  (02.06.2009) - Evlenilecek kişilerde aranılacak temel kriterler

  (01.06.2009) - Ali FERŞADOĞLU Evlenmeden önce kendimizi keşfetmeliyiz (2)

  (31.05.2009) - Evlenmeden önce kendimizi keşfetmeliyiz!

  (30.05.2009) - “Üniversite gençlerini okurken evlendirmeli mi?”

  (29.05.2009) - “İçimiz ısınmıyor ve sevmiyorsak”

  (27.05.2009) - Meşrû ve sağlam bir âile yuvası kurulmazsa...

  (26.05.2009) - Evliliğin anlamı ne?

  (25.05.2009) - Güzellikleri paylaşıp, problemlerimizi birlikte çözelim!

  (24.05.2009) - Yanlış dahi olsa, meşveret kararının arkasında durun!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis