06 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Şükrü BULUT

Almanya hükümetleri aileye önem vermelidirler


A+ | A-

Dışardan bakıldığında Almanya AB’nin motoru olarak görülür. Belki de doğrudur. Son zamanlarda, bilhassa 11 Eylül hadisesinden bu yana bu motordaki geçici arızalar ve sıkıntılar, dışardan gözleyenlerin dikkatini daha fazla çekiyor. Meselâ, düne kadar insan hakları ihlâlinde listenin üst sıralarında bulunan ülkeler bile, Almanya’daki yanlış uygulamaları ve çifte standartlı tatbikatları gözler hale gelmişler. Din karşıtı uygulamalar, ahlâksızlığı teşvik ve sosyal devleti tahrip noktalarındaki icraatlar iyice öne çıkmaya başlamış olacak ki, her taraftan itiraz sesleri yükselmeye başladı.

Biz, şu yazımızda yalnızca “aile” ile ilgili haklı itirazların mahiyeti üzerinde duracağız. Daha önceleri, sosyal yapıda güzellikle aileye vurgu yapılırken son zamanlarda “aile bakanlığının” da inisiyatifiyle vurgunun aile bireylerine ayrı ayrı yapılması çok kişinin dikkatini çekmiyordur. Ailenin yanı sıra kadın, gençlik ve ihtiyarların zikredilmesi, belli cereyanların “aileyi tahriplerinde” mesafe aldıkları izlenimi veriyor. Bilhassa, kadını ve gençleri aileden ayrı değerlendiren, aile bireyleri arasındaki alâkaları öne çıkarmayan bu anlayışın, “iyilik yapıyorum” zannıyla aile içindeki en küçük sıkıntıyı bahane ederek resmî kurumların negatif olarak aileye müdahale yolunu açması, aileyi emniyet ve güven noktasında sorgulanır hale getirdi.

Yeni evlenmiş çiftlerin birbirlerinden küçücük bir şikâyetini değerlendiren resmî kurumların, bazen haftalar sürecek “evine girme yasakları” genellikle yuvanın dağılmasına yol açıyor. Bilhassa Müslüman ailelerle ilgili çalışmalarda, kadının; insanî temel kuralları ve inançları çiğnenerek pozitif ayırıma tabi tutulması, erkeğin yuvadan ayrılmasını sağlıyor. Bir müddet sonra “dul kalmış, hamisiz ve yardımcısız” kadını psikiyatri merkezlerinde, hastahanelerde ve maalesef bazen de sokaklarda görmeye başlıyorsunuz. Bu neticenin yalnızca maddî maliyetini hesaplamak, Almanya’nın ne kadar zarar uğratıldığını ortaya çıkarır.

Almanya’nın yabancılar politikası çerçevesinde aile ile ilgili yaptığı en büyük bir yanlışlık da “gençlik yurtları” meselesidir.

Terbiyede ölçüyü kaçıran ailelerin çocuğu veya terbiyeden kurtulup nefsinin istediği şekilde yaşamak isteyen gençlerin genellikle doldurdukları “gençlik evleri veya yurtları” netice itibariyle Almanya ailesine büyük zarar vermiştir. Anne-babasıyla tartışırken resmî kurumlara müracaat eden çocuklara, maalesef devlet adeta el koymuş, çocukları öz anne-babadan kaçırırken, düşmandan kaçırıyormuş muamelesi yapmış ve yıllar sonra da (18 yaşını doldurduktan sonra) insanî terbiyeden mahrum yetişmiş birer genç olarak onları sokağa terk etmiş. Sokak diyoruz, çünkü sosyal devlet giderek zayıfladığından, bu gençler netice itibariyle sokağa kalacaklar. Bu konuda ciddî bir istatistik yapılsa, devletin “koruma gayesiyle” öz anne babasından kaçırdığı, çocukların doğru dürüst bir tahsil yapamadıkları, meslek edinemedikleri için bir çoğu zararlı alışkanlıklarıyla hem topluma, hem de devlete “ağır yükler” haline gelmişler.

Almanya’nın son yıllardaki sosyal politikaları, aileyi kuvvetlendireceğine maalesef çözüyor. Eski devletçi politikaları tedaî ettiren “kurumların resmî” müdahaleleri aileyi yıpratıyor. Anne-babaya güvenin mütemadiyen sorgulandığı, bilhassa İslâm ülkelerinden gelen ailede, babaya potansiyel suçlu nazarıyla bakıldığı, baba hakkındaki en küçük bir şikâyetin bile mübalâğa ile değerlendirildiği bir cemiyette, aile, ayakta zor kalır.

Almanya’daki hükümetler; bazı kuruluş ve düşüncelerin temelden aileye karşı olduklarını, elbette biliyorlardır. Kuzey Avrupa tarihinin bir parçası olan “Bolşevik hareketi”nin en önemli düşmanlarından birisi aile idi. Ailede de en büyük faşist baba idi. Bütün insanlardan ekonomik olarak faydalanmak için “aile” engelinin kaldırılması esas alınmıştı. Leo Troçki ve Vera Schmidt’in organizeleriyle bu ideoloji Rusya’da tatbik edilmiştir. Tamamı Sigmund Freud’un hayranı olan bu dönemin “dinsiz ve ahlâksız” pratisyenlerinin yolunda yürüyen “aile düşmanlarına”, Almanya Federal ve eyalet hükümetleri kesinlikle “dur” demelidir.

Kaldı ki, bu hükümetler müteveffa Papa John Paul’ün Avrupa “İslâmî aileyi” örnek verdiğini de bildiriyorlardır. İslâmî prensiplerri ailede tatbik eden Müsmülanların buradaki başarılarını istatistikler ortaya koyuyor. Aileyi korumada dinî pratiklerin ehemmiyeti ortada iken, bazı politikacı ve resmî kurum temsilcilerinin “düzmece raporlarla” Müslüman aileleri suçlamaları, hakikî medeniyete giden Avrupa’yı şaşırtma oyunlarıdır. İnsanlığa medeniyette AB örnek olacaksa, elbetteki insanlığın en sağlam kalesi, çekirdeği ve sığınağı olan aile ile olacaktır. Ailenin dağıldığı ve insanların aralarındaki rabıtaların tamamen koptuğu ve sosyal hayatın hayvanî hayata yuvarlandığı bir Avrupa, elbette ki medenî Avrupa olamaz.

06.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.11.2009) - Türkçemiz de AB’ye hazır değilmiş…

  (30.10.2009) - Talim ve Terbiyecilere birkaç söz

  (26.10.2009) - Sıkıntı var!

  (23.10.2009) - Soros Marksist mi?

  (19.10.2009) - Elde var bir...

  (16.10.2009) - Tesettür düşmanlığı ve CDU

  (13.10.2009) - TRT şeş

  (09.10.2009) - Selânikli M. Kemal, Bitlisli Said Nursî...

  (05.10.2009) - Her okula bir polis...

  (02.10.2009) - Müslümanların yeni vatanı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.