16 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

“Kurumsal olgunluk”


A+ | A-

Darbe planları için “Madem haberiniz vardı, niye yedi sene önce gereğini yapmadınız?” sualini “Çünkü demokratik olgunluğa ancak şimdi ulaştık” diye cevaplayan Başbakan Erdoğan, ‘’Türkiye’nin normalleşmesi için şu kadar süreye ihtiyaç vardır, şunları yapmalıyız diye bir yol haritanız var mı?’’ sorusuna ise önceki beyanıyla çelişen bir karşılık veriyor:

‘’Bizim yol haritamızla tamamen dört dörtlük örtüşen bir olay değil. Buna şöyle bakmamız lâzım. Herşeyden önce Türkiye, kurumsal anlamda, bütün kurumlarıyla beraber demokratik olgunluğa henüz ulaşmış değil. Türkiye’nin daha demokratik standartlarını geliştirmesi lâzım.’’

Bu yoruma göre, darbe planlarının tartışılmasını ve iddiaların yargıya intikalini sağlamak için ancak yedi yılda erişilebilen demokratik olgunluk, “kurumsal” açıdan hâlâ çok uzakta, öyle mi?

Devletin üç ayağından biri olan yürütme ve yasama erkleri, milletin verdiği destek ve yetkiyle yedi seneyi aşkın bir zamandır sizin elinizde.

Hâlâ yakındığınız bürokratik oligarşiyi aşmak için gereken yasal düzenlemeleri Meclisten geçirerek uygulamaya koyma görev ve sorumluluğu sizin üzerinizde. Bunların yargı engeline takılmasına meydan vermeyecek temel ve yapısal reformları gerçekleştirmek de sizin göreviniz.

Aynı şekilde, bürokrasinin her kademesinde ehil kadroları görevlendirip, reformların uygulamaya hızla yansımasını sağlamak da sizin işiniz.

Keza bunlarla bağlantılı çok önemli bir konu olan zihniyet değişiminin olumlu yönde hızlanması için medya ve STK’lar başta olmak üzere demokratik sürecin önemli dinamiklerini harekete geçirme sorumluluğu da sizin üzerinizde.

Yol haritanız, Türkiye’nin gerçeklerini, bugün hâlâ yakındığınız statükonun mevzilendiği direniş odaklarını, oralardan gelecek her türlü engellemeyi hesaba katacak ve onları aşmanın formüllerini ortaya koyacak bir şekilde hazır olmalıydı.

Bu harita, sizden önceki dönemlerde yaşanan ve zaman zaman sizin de hatırlatıp referans gösterdiğiniz tecrübelerin ışığında, tökezlemeden ve tuzaklara düşmeden yol almanızı mümkün kılacak ortak akıl ürünü bir strateji içermeliydi.

Sistemde kayda değer hemen hemen hiçbir değişiklik yapmadan geçirdiğiniz yedi yılın sonunda gelinen noktada, “Efendim, statüko önümüzü kesiyor; Mecliste karar alıyoruz, Anayasa Mahkemesi bozuyor; hükümet icraatı ve YÖK kararları Danıştay’dan dönüyor; elimiz kolumuz bağlanıyor” diye yakınma lüksünüz olabilir mi?

Bunları iktidara gelince mi öğrendiniz?

Çankaya’da Sezer’in oturduğu ilk dönem AKP iktidarlarında tabana verilen fısıltı mesajı şuydu:

“Sezer’in vetoları yüzünden iş yapamıyoruz. Biraz daha dişinizi sıkıp sabredin. Cumhurbaşkanlığını alalım, ondan sonra önümüz açılacak.”

Fırtınalı ve maceralı bir sürecin ardından, bu hedef gerçekleşti. Ve Gül’ün Çankaya’ya çıkmasının üzerinden iki buçuk sene geçti. Ancak yine kayda değer bir gelişme ve rahatlama olmadı.

Dahası, bu rahatlamanın en önemli ve öncelikli şartlarından biri olan yeni anayasa konusunda bizzat Gül “Toplumsal mutabakat olduğu halde Meclis o fırsatı kaçırdı” diye hayıflanıyor.

Ama bu defa da AKP tabanına şöyle deniyor:

“Cumhurbaşkanlığını almak yetmiyormuş. Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve HSYK başta olmak üzere yüksek yargı organlarının da statüko direnişçilerinden arınmasını beklememiz lâzım.”

Bu millet sabırlıdır, bekler. Ama AB sürecinin de gereği olarak, Meclisteki iktidar çoğunluğuyla şimdiye kadar çoktan yapılması icab edenleri yapmayıp, ülkeye bunca vakit kaybettirip, ondan sonra bu yapılmayanları yeniden süresi belirsiz uzun vadeli taahhütlere dönüştürerek kendisinden destek isteyenlerin samimiyetini de sorgular.

Önce “demokratik olgunluk”tan söz edip, ardından “Kurumsal anlamda henüz bu olgunluk yok” demenin, bürokratik oligarşiye teslimiyet itirafından başka birşey olmadığını da fark eder.




Gündemin nabzını tutma için tıklayın!
www.sentezhaber.com

16.02.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (14.02.2010) - Cahiliye vahşeti

  (13.02.2010) - Demokratik olgunluk mu?

  (12.02.2010) - Gül ve gizli anayasa

  (11.02.2010) - Hükümet ve gizli anayasa

  (10.02.2010) - EMASYA ve katsayı

  (09.02.2010) - Asker ve yetki

  (07.02.2010) - Tutuklanmak

  (06.02.2010) - Derin tuzaklar

  (05.02.2010) - Davul ve tokmak

  (04.02.2010) - Cevaplara sorular

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl