07 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Endişe-i istikbal


A+ | A-

Üstadın “endişe-i istikbal” olarak ifade ettiği “gelecek kaygısı,” insan fıtratındaki en etkili duygulardan biri. Öyle ki, yerleşik kültür ve anlayış, herşeyi “geleceği garantiye alma” esası üzerine bina edip şekillendiriyor.

İnsanlar çocuk yaştan itibaren “geleceğe” hazırlanıyor. “Gelecek” kelimesinin kapsamı ise, ölümle nihayet bulan ömür içindeki hayat safahatıyla sınırlı: iyi bir eğitim alıp prestijli ve çok para kazandıran bir iş, meslek veya görev sahibi olmak; servet, mal, mülk edinmek; mutlu bir evlilik kurup çoluk çocuğa karışmak; yaşlanınca tatminkâr bir gelir seviyesiyle emekliye ayrılmak...

Kişisel ölçekteki bu planlara, çocuklarının ve hattâ torunlarının geleceğini sağlama almak için yapılan yatırım ve birikimler de dahil edilebilir.

Ahireti yok sayan veya bu dünya hayatından sonra ebedî bir hayatın varlığına inandığı halde fiiliyatta ahiret yokmuş gibi davranıp dünya hayatını öne çıkaran yaygın anlayışın gelecek tasavvuru bu gibi neticeleri beraberinde getiriyor.

Ama bu anlayışın temeli çok zayıf ve çürük.

Çünkü ölüm var. Ve ecelin kime ne zaman geleceğini önceden bilme imkânına hiçbirimiz sahip değiliz. Nitekim kabristanların mezartaşlarındaki yazılarda, hiç beklenmedik zamanlarda ansızın geliveren vefatlarla ilgili son derece etkileyici ve düşündürücü pek çok ibretli mesaj var.

Günlük hayatın akışı içinde de, hiç eksik olmayan trafik kazalarına veya sel ve deprem gibi felâketlere ya da kalleş terör saldırılarına yahut anne-baba-kardeş cinnetine kurban giden kundaktaki bebelerin, ÖSS hazırlığındaki gençlerin, fidan gibi delikanlıların, gelinlik çağdaki kızların, yürek yakan acı sonlarını takip etmiyor muyuz?

Ve bu çeşit beklenmedik, âni vefatlar kendi yakın çevremizde meydana geldiğinde çok daha fazla ve derinden etkilenip sarsılmıyor muyuz?

Bunlar, ölüm gerçeği yokmuşçasına hazırlanan “gelecek planları”na en ağır darbeyi vuruyor.

Aslında aynı şey “vakitli” ölümlerde de geçerli.

İstatistikler, hayat şartlarındaki iyileşmelere bağlı olarak ortalama ömür müddetinin giderek yükseldiğini ortaya koysa da, hiçbirimiz dünyada kalıcı değiliz. 80-90-100 veya çok az sayıdaki “rekor” örneklerinde olduğu gibi 110-120 yıl da yaşasa, her insan vadesi gelince ölümü tadacak.

Böyle olunca, er veya geç nihayete erecek olan sınırlı bir hayat için öyle uzun uzadıya “gelecek hesapları” ve detaylı planlar yapmaya değer mi?

Bediüzzaman’ın, insan fıtratındaki “endişe-i istikbal” hissi için yaptığı yorum, bu çerçevede son derece gerçekçi, isabetli, uyarıcı ve manidar:

“Endişe-i istikbal hissi herkeste var. Şiddetli bir surette endişe ettiği vakit bakar ki, o endişe ettiği istikbale yetişmek için elinde bir senet yok. Hem rızık cihetinde bir taahhüt altında ve kısa olan bir istikbal, o şiddetli endişeye değmiyor. Ondan yüzünü çevirip, kabirden sonraki hakikî ve uzun ve gafiller hakkında taahhüt altına alınmamış bir istikbale teveccüh eder.” (Mektubat, s. 56)

Evet, endişe edilmesi ve garantiye alınması gereken asıl “gelecek,” kabirden sonraki istikbal.

Bu demek değil ki, kabre kadarki dünya hayatını bütünüyle boşlayıp ihmal edelim. Öyle birşey yok. Üstadın bize anlattığı Sahabe modelini esas alıp, hayatımızı onlar gibi “dünyayı kesben değil, kalben terk” prensibiyle tanzim etmemiz; dünyadaki âdetullah kanunları ile “sebeplerin gereği”ne riayet ederken, ölüm, kabir, berzah, haşir, ahiret gerçeklerini hep hatırda tutan bir şuurla sonsuz hayata hazırlanmamız icab ediyor.

Rabbimizin, son elçisi Peygamberimiz (a.s.m.) vasıtasıyla ve Kur’ân âyetleriyle verdiği mesajların anlatıldığı şu cümleler de bize ışık tutuyor:

“(Peygamberimiz) Beşer için öyle bir istikbalden haber veriyor ki, dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre hükmündedir. Ve öyle bir saadetten müjde veriyor ki, dünya saadetleri ona nazaran rüyalar gibi olur.” (Mesnevî-i Nuriye, s. 49)

Ve son söz: “Kabrin arkası için çalışınız, hakikî saadet ve lezzet ondadır...” (Mektubat, s. 477)




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

07.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (06.03.2010) - Sona doğru

  (05.03.2010) - Çatışma, uyum, teslimiyet

  (04.03.2010) - Yine mini paket

  (03.03.2010) - Hesap vermeye alışmak

  (02.03.2010) - Yine asker ve yargı

  (28.02.2010) - 28 Şubat’ta kaderin fetvası

  (27.02.2010) - Cemaatler, dikkat!

  (26.02.2010) - Talihsiz çıkışlar

  (25.02.2010) - Değişim sancısı

  (24.02.2010) - Balyoz fırtınası

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl