02 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Banu YAŞAR

Takıntı hastalığı


A+ | A-

Çevremizde gördüğümüz sürekli elini yıkayan, banyodan saatlerce çıkamayan insanlar çok mu titizdir, yoksa hasta mıdır? Fişleri, prizleri sürekli kontrol eden, hatta emin olamayıp, tekrar tekrar kontrol eden, bu yüzden de işine geç kalan insanlar çok mu kontrollüdür, yoksa ruhsal bir rahatsızlıkları mı vardır?

Obsesif-kompülsif bozukluk, yani takıntı hastalığı, oldukça sık görülen bir rahatsızlıktır. Kadınlarda daha sık rastlanıyor gibi dursa da, aslında görülme oranı her iki cinste de yaklaşık olarak aynıdır.

Takıntılı kişilikle, takıntı hastalığını ayırt etmek gerekiyor. Temizlik konusunda takıntılı kişilik sahibi olan biri titizdir, evini çok temiz tutmak için uğraşır, ama takıntı hastalığındaki kişi banyodan iki saatten önce çıkamaz, ellerini en az yüz kere yıkar, hatta bu yüzden ellerinin derisi yıpranır. Saatlerce lavabonun başında ellerinin yeterince temizlenmediğini düşünüp, sürekli yıkar. Elini musluğa dokunduğu için tekrar tekrar yıkar. Bu süreç insanın hayat kalitesini de düşürür. Takıntıları yüzünden kendi görev ve sorumluluklarını yapmakta iki kat zorlanır. Daha fazla enerji sarf eder.

Birçok takıntı çeşidinden bahsetmek mümkündür. Meselâ; şüphe ve kontrol takıntılarında kişi sürekli olarak yapıp, yapmadığını kontrol etmekten kendini alıkoyamaz. Ütüyü prizden çektim mi, musluğu kapattım mı diye düşünmekten ve gidip bakmaktan başka bir şey yapamaz olur. Diğer bir takıntı çeşidi de sayma takıntılarıdır. Kişi her şeyi sayar, evleri, arabaları, araba plâkalarını, masanın köşelerini, gömlek düğmelerini ve daha birçok şeyi. Bunu yapmadığı zaman, içinde huzursuzluk yaşar, sanki kötü bir şeyler olacakmış gibi hisseder.

Pislik ve hastalık bulaşma takıntıları, birine zarar vereceğinden, saldıracağından korkma takıntıları da verebileceğimiz diğer örnekler arasındadır. Kişi kontrolünü kaybedip bunları yapacağından korkar.

Kişi takıntılı düşünceden kurtulabilmek için, belli davranışları ritüel olarak tekrarlar. Yeterince iyi olmadığını düşünüp tekrar tekrar aynı davranışları yapmaya devam eder. Meselâ, kendini kirli hissetme takıntılı düşüncesinden kurtulabilmek için, sürekli ellerini yıkar ya da saatlerce (3-5 saat) banyo yapar. Ama yeterince olmadığını düşünüp bu davranışları yineler. Bu durum kişiyi oldukça yorar ve enerjisini alır. Kendi sorumluluklarını yapacak gücü kendinde bulamaz. Bu ritüelli davranışları yapmaktan okula veya işe gidecek zamanı ve enerjiyi de kendinde bulamaz.

Takıntı hastası olanların kişilik yapıları da belirgindir. Çok dürüsttürler, verdikleri sözü mutlaka tutmaya çalışırlar. Hayatları siyah ve beyazdan ibarettir, grilere yer yoktur. Bir şey ya doğrudur ya da yanlıştır. Olayların belli noktalarına takıldıkları için, çoğunlukla bütünü kaçırırlar. Olaylara duygusal yönden bakamazlar. İnsanların başına gelen olaylarda kendi kabahatlerinin olduğunu düşünürler. Meselâ; bir trafik kazası için, acımak, üzülmek yerine, dikkat etseydi olmazdı diye yorumlar ve olayları duygudan arınmış bir mantıkla değerlendirirler.

Takıntı hastalığının günümüzde tedavisi mümkündür. Diğer tıbbî rahatsızlıklarımız için nasıl doktora gidiyorsak, psikolojik sorunlarımız için de mutlaka profesyonel yardım almalıyız. Hastalığın kişinin hayat kalitesini düşürdüğü durumlarda, ilâç tedavisiyle birlikte terapi alınması daha kısa sürede sonuç alınmasına sebep olacaktır.

02.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (25.04.2010) - Almak ve olmak

  (23.04.2010) - Nasıl bir özgüven?

  (18.04.2010) - Bana eskimeyen bir şey söyle...

  (14.04.2010) - Çocuğumuzu yeniden fark etmek

  (07.04.2010) - İlk çocuk olmak zordur

  (04.04.2010) - Ve bir gün...

  (31.03.2010) - Rakip değil, ekip olmak

  (25.03.2010) - Çocukluğumuza inelim

  (21.03.2010) - Babalara dair...

  (17.03.2010) - Sepetteki bebek, içimdeki ben

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım