30 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Nurullah AKAY

Başkalarını değil nefsimizi kınayalım


A+ | A-

Bir insanı hatasız ve günahsız telâkki etmek, bir nevî o insanın yaradılış hikmetini inkâr etmek olur. Zira insan hata yapmak, günah işlemek üzere yaratılmıştır. Tâ ki kusurunu, noksanlığını anlasın ve insânî hasletlerini korumak için çaba göstersin, iyilik işlemek, güzelliklere sahip olmak için sürekli bir gayret içinde olsun... Kalbi kararmamış, ruhu sönmemiş, vicdanı bozulmamış bir insan hatalarından, kusurlarından ve günahlarından dolayı pişmanlık duyar ve bunları tekrar yapmamak için Allah’a yalvarır. Böylece insan yaptıklarından tevbe ettikçe Allah’ın “Tevvab” ve “Gafur” gibi ism-i celîleleri tecellî eder. Aksi takdirde insan gaflet içinde yaşayacak ve nefsi ona Firavunâne bir hayat yaşatacaktır.

Demek günah işlemek, hatalı işler yapmak değil, bunlardan tevbe etmemek ve doğruya yönelmemek insanı helâkete götürür. Bu sebepledir ki, inancımıza göre günahlarından tevbe edip dönen insanların kınanması doğru değildir. Peygamber Efendimiz (asm), günah işleyip, hatalı işler yaptıktan sonra yaptıklarından pişmanlık duyanları kınamamızı men etmiştir. Ve buyurmaktadır ki, Müslüman kardeşini yaptığından dolayı kınayanlar, aynı hatalara maruz kalmadan bu dünyadan ayrılmayacaklardır.

Peygamber-i Zîşân (asm), reylerinden dolayı Uhud Savaşının Müslümanların aleyhine sonuçlanmasına sebep olan sahabilerini kınamamıştır ve bu durumu hiç kendilerine hatırlatmamıştır. Onlara “Ben size demedim mi?” diye târizde bulunmamıştır. O Yüce Resûl (asm), her zaman Müslümanların yaptıkları hatalardan dolayı affedilmeleri için Allah’a yalvarmış, Allah tarafından affedildiklerine dair bir âyet nâzil olduktan sonra bir daha eski halleri kendilerine hatırlatılmamış, bununla ayıplanmamışlardır.

Elbette biz inananlar Kur’ân’ın hükümlerine ve Peygamberin (asm) sünnetlerine göre kendimize bir yol çizeceğiz. İnsanlarla münasebetlerimizde dinimizin şaşmaz ölçüleri bizim için şaşırtmaz birer pusuladır. Peygamberimiz (asm) insanlarla nasıl muamele etmişse biz de aynı ölçüler çerçevesinde insanlarla olan münasebetlerimizi yürüteceğiz. Böyle yaptığımız zaman kolay kolay şaşırmaz, beşerî münasebetlerimizde hatalara düşmeyiz.

Bilindiği gibi çevremizdeki insanlarla zaman zaman iddialaşmalara gireriz. Bazı içtimâî konularda farklı düşüncelere sahip oluruz. Geçen zaman bazen bizi, bazen de karşımızdakileri doğru çıkarır. Sünnet olan, insanın kendi tezinin doğru çıkmasından dolayı nefsine pay vermemesi ve Rabbine şükretmesi, rakibinin tezinin doğru çıkmasına da, yeni bir şey öğrendiği ve nefsine gurur imkânı verilmediği için sevinmesidir. İnsaflı olan, dünyasında gurura ve nefsin böbürlenmesine yer ve izin vermez.

Eğer zaman bizi bir çok konuda doğru çıkarmışsa, Rabbimize hamd eder ve yanılan kardeşlerimizin yanlışlarını başına kakarak onu ayıplama cihetine gitmeyiz. “Ecrimi Allah verir” diyerek yolumuza devam etmemiz lazımdır. Elbette iman ve Kur’ân hakikatleri muvacehesinde şaşırmamak Allah’ın biz insanlara büyük bir lütfudur. Bu lütuf ve ihsanı sürekli yanılanları ayıplamak için kullanmak, insanı Allah’tan olan ecirden mahrum bırakabilir.

Ayrıca düşünce ve uygulamalarında yanılan insanlardan sürekli bir pişmanlık ifadesini beklemek ne derece doğru olabilir? Elbette hatayı kabul etmek fazilettir. Kusurunu ve hatasını anlayıp Allah’a tevbe edenler işlerini Allah’a havale etmiş olurlar. Bunların bir de insanlara karşı hatalarını itiraf etmeleri fazilet olsa da, bizlerin bunları bu yönde zorlama hakkımız olmaz kanaatindeyim. Bilindiği gibi, Allah’ın Habibi Peygamber Efendimizin (asm) hadisleri arasında, bizden, insanların bize karşı işledikleri kusurlarını ve bizim de onlara yaptığımız iyilikleri unutmamız gerektiğini ifade eden hadisler vardır.

Mü’min olabildiğince kerim olmaya yönlendirilmiştir. İnsanların kusurlarını araştırmak, hatalarını yüzlerine vurmak, ayıplarını ulu orta insanlara anlatmak İslâm’ın ahlâk anlayışına aykırıdır. Bizler kendi doğrularımızla, güzel ve hak olarak gördüğümüz mesleğimizin muhabbetiyle yaşamalı, başarımızı başkalarının yanlışlarını ifade etme üzerine binâ etmeye çalışmamalıyız, vesselâm...




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

30.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (16.03.2010) - Barla Lâhikası’nı okurken...

  (09.03.2010) - Doğruluk dini

  (23.02.2010) - Fitne ve fesat nereye kadar?

  (16.02.2010) - Ölümsüzlük arayışı

  (09.02.2010) - Yürümek bahaneydi o gün

  (02.02.2010) - Rahmete lâyık olabilmek

  (26.01.2010) - Fark ettiğim tehlike

  (19.01.2010) - Teferruât tuzakları

  (15.12.2009) - Haydi dar dairemize dönelim

  (08.12.2009) - Sonsuzluğun başlangıcı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl