11 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Provokatif saldırılar…


A+ | A-

Terörün yeniden tırmanması, unutulan “açılım”ı “anayasa değişikliği” tartışmalarıyla yeniden gündeme getirdi.

Dikkati çeken, “terörün tasfiyesi” ve “anaların gözyaşlarının dinmesi” hedefiyle başlatılan “açılım” sürecinde çatışmaların artması, 80’e çıkan şehid sayısına her gün yenilerinin eklenmesiyle daha da içinden çıkılmaz hale girmesi…

Bilindiği gibi Meclisteki anayasa değişikliği görüşmelerinde diğer maddelere en az beş milletvekiliyle “sembolik destek” veren BDP, siyasî partilerin kapatılmasını zorlaştıran maddeye destek vermedi ve madde düştü.

Bunun üzerine partisindeki 8-10 fireyi gözardı eden Başbakan ve iktidar partisi sözcüleri, BDP’yi suçladılar. Erdoğan, çoktandır bahsetmediği “açılım”ı nazara vererek BDP’nin “nankörlüğü”nden dem vurdu; İmralı’daki terörist başını ima ederek bu partinin “talimat”la hareket ettiğini söyledi.

Oysa HADEP-DTP ve BDP’nin hep terörist başının ve terör örgütünün direktifleriyle hareket ettiği herkesin malûmu. AKP siyasî iktidarı, bunu bile bile “açılım”da terör örgütünü muhatap alan bu siyasî hareketi muhatap aldı. İmralı’dan ve Kandil’den gelen ültimatomlara hareket ettiğini açıkça bildiren ve her fırsatta Öcalan’ın önerdiği “yol haritası”nın esas alınmasını isteyen bu parti ile yürütmeye kalkıştı…

Neticede bu yanlış paradigma üzerine kurulan “açılım” ve “millî birlik projesi” tıkandı. Bizzat bunu ortaya atan siyasî iktidar tarafıdan bile gündem dışı bırakıldı…

“TEHDİTLER”İN ARKA PLÂNI…

30 yıldır küresel işgalci emperyal güçler tarafından 40 bin insanın katledilmesiyle terör ve tefrika fitnesinde kullandırılan Marksist ayrılıkçı terör örgütünün “miâdı dolduğu için” artık devre dışı bırakıldığı bilinen bir gerçek.

Bu açıdan, son dönemde bu tepkiyle hareket eden Öcalan’ın tam da sözkonusu “açılım” ve “yeni anayasa değişikliği” ve referandum sürecinde yeni tehditler savurması, sadece terör örgütünün dışa bağımlı ve okyanuslar ötesinden gelen “tâlimat”la hareket ettiğini ortaya çıkarmakla kalmamakta; “açılım”ın ne denli esassız bir zemin üzerinde işlediğini ortaya çıkarmakta.

Kısacası AKP siyasî iktidarının, PKK’nın direktifleriyle hareket eden DTP-BDP’yi muhatap alması, “gayr-ı meşru muhabbetin neticesi” olarak olarak tezâhür etmekte…

Avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada AKP’nin derdinin demokratikleşme olmadığını ve “anayasa paketi” konusunda bir oyun oynandığını belirten Öcalan’ın, “AKP’nin kodunu, şifrelerini çözdüm” deyip yüklenmesi, bu açıdan ibret verici…

Öcalan’ın, “AKP’nin amacının PKK’yi Ergenekon’un ve askerin bir kısmıyla çatıştırıp güçten düşürerek aradan sıyrılmak olduğu” yönündeki iddiaları daha çok tartışılacak. Ancak, Amerikan Kongresi’nin ve Amerikan savcılarının tesbitiyle çeyrek asrı aşkındır Kuzey Irak’ta terör örgütüne silâh, para, eğitim ve her türlü lojistik destek verip himâye eden ABD’yi ve işgal ortaklarını suçlaması, bir diğer ibret verici çarpıcı bir itiraf…

Doğrusu, terörist başının “Bu politikaların arkasında ABD var, İngiltere var. Benim buraya getirilmemde de bu güçlerin rolü var. Küçük parçaları bir araya getirdiğimde iyice anlaşılıyor” ifadesi, her şeyi açığa çıkarıyor. Ve bunca zaman birlikte çalıştığı işbirlikçi ecnebi güçlerin, yabancı istihbarat servislerinin bir nebze sırtını dönmesine, ayak sürümesine infiâl gösteriyor.

“SİYASÎ PROVOKASYON” İTİRAFI…

Ancak bütün bunlara karşılık Öcalan’ın, “son çağrı”yla “Haziran’a kadar bekleyeceğim eğer çözüm konusunda bir irade gelişmezse ben artık aradan çekileceğim” tehdidiyle azan terörün daha da azacağını haber vermesi; ve “Bundan sonra ben sorumluluk kabul etmeyeceğim” demesi, “açılım”ı, terör örgütünün siyasî kanadıyla yapmanın mümkün olmadığını deşifre ediyor.

Gerçek şu ki Öcalan’ın, “KCK’ye de diyeceğim ki ‘sağlık koşullarım artık elvermiyor’. Sonra hükümet, devlet ne yapar, KCK ne yapar, savaşırlar mı, barışırlar mı, kendi aralarındaki sorunları nasıl ele alırlar, kendileri karar verirler bunlara” cümlesi, tam bir şantaj.

Hele, “Karayılan, Duran ve Bayık’ın tehditleri” üzerinden, “İşte belirtiyorlar, kentlerde isyanlar, şehir ayaklanmaları, yaygın çatışmalar olacağını söylüyorlar, şiddeti orta düzeye tırmandıracağız diyorlar” korkutmasıyla resti, tam bir meydan okuma.

Buna karşılık Başbakan Erdoğan’ın hemen peşinden, “birkaç haftadır terör örgütünün karakollara, güvenlik güçlerine yönelik kalleşçe saldırıların Türkiye topraklarında nifak ve fesat ekmeye yönelik iç siyasî gelişmelerle ilgili siyasî provakasyon olduğu” beyânı, “açılım”ın terör örgütüyle ve siyasî versiyonuyla olamayacağının açık bir teyidi oluyor.

Tefrikayı esas alan terör örgütünü ya da siyasî cenâhını, bin senedir Türklerle ve diğer unsurlarla ortak inanç, tarih ve kültür birliği ve bütünlüğü içinde yaşayan “Kürtlerin temsilcisi” görmenin vahâmetini bir defa daha su yüzüne çıkarıyor…

“Misyonu” terörle provoke etmek ve etnik ayırım üzerinde bölmek ve parçalamak olan terör örgütüyle ve “tâlimatlı” politik işbirlikçileriyle “demokratik açılım” olmayacağı bir defa daha görüldü, görülüyor…

11.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (10.05.2010) - Demokrasiye müdahâleye karşı…

  (09.05.2010) - 12 Eylül yine yargılanmıyor!

  (08.05.2010) - Ve GDO soruları…

  (05.05.2010) - GDO yasallaştırıldı… (1)

  (03.05.2010) - “Mürûr-u zaman zırhı…”

  (02.05.2010) - “E-muhtıra” geçiştiriliyor!

  (26.04.2010) - “Ermeni açılımı” da askıda…

  (25.04.2010) - Siyasetin mutâbakatı…

  (24.04.2010) - “Anûdane particilik…”

  (21.04.2010) - Fitnenin akameti…

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım