01 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Sami CEBECİ

Ay ve güneş tutulması


A+ | A-

Sonsuz bir ilim, irâde ve kudret sahibi olan Yüce Yaratıcı, dünya misafirhanesinin tavanı hükmündeki gökler âlemini güneşler, aylar ve yıldızlarla süslemiş. Kümeler hâlinde bir arada tuttuğu semâvî burçlarla o güzelliğe ayrı güzellikler ilâve etmiş. Gecelerin kandili olan ay ve gündüzlerin lâmbası olan güneş ile yeryüzündeki varlıklara ve özellikle insana verdiği değeri göstermiş. Bütün mevcudat gibi ay ve güneşi varlık ve birliğine en parlak ve nurânî deliller yapmış. Çok hassas ve ince matematik hesaplarla plânlanan ve ona göre yaratılan bu varlıklara ve dönüşlerine, kör tesadüfün ve serseri tabiatın karışamayacağını göstermiş.

Kâinattaki bütün cisimler, atomlardan galaksilere kadar her şey, dönüşlerini saatin ters istikametinde yaparlar. Tıpkı hacıların Kâbe’yi tavaf ederken döndükleri gibi. Hazret-i Mevlânâ da, kâinattaki bu varlıkların bu dönüşünü temsilen vecd içinde aynı şekilde dönmüş ve mensupları da bu geleneği devam ettiriyorlar.

Güneş, sistemiyle birlikte Samanyolu Galaksisinin etrafında dönüyor. Kendi ekseni etrafında 70.000 km. hızla dönerken, değişik mesafelerde ve değişik hızlarda gezegenleri de güneşin etrafında dönüyor. Dünyamız, tek uydusu olan ay ile elips şeklindeki yörüngesinde dönüyor. Yeryüzüne izn-i İlâhi ile verdiği ısı ve ışığını gece olduğu zaman veremeyen güneşe, bazen bulutlar perde olur ışığını az verir, bazen de ay araya girer, yine ışığını veremez hâle gelir. Belli zaman dilimlerinde ay, güneş ile dünya arasına girer. Bu esnada parçalı veya tam güneş tutulması denilen semâvî olay vukua gelir. Ay, güneşten gelen ışığın önünü kesince, gündüzün ortasında dünyanın bir kısım coğrafyaları karanlığa gömülür ve gökyüzünde yıldızlar görünür. Ay aradan çekildikçe güneş tekrar görülmeye başlar ve ortalık normale döner. İşte bu muhteşem olay Sonsuz Kudret’e delil olduğu için, Müslümanlar sünnet olan “Küsuf” namazı kılarlar.

Ay tutulması da matematiksel hesaplara dayalı muhteşem bir semâvî olaydır. Dünya ve ay cezbeye kapılmış bir Mevlevî gibi, emr-i İlâhiden gelen bir cezbeyle güneş etrafında dönerlerken, belli aralıklarla dünya, güneş ile ayın arasına girer. Güneşten gelen ışıklar dünyaya vurunca, dünyanın gölgesi ayın üstüne düşer. Böylece ay tutulması olur. Benim çocukluğumda, yani 1950 yıllarında ay tutulduğu zaman köylüler teneke çalar, tüfek atarlardı. Tâ ki, ay kurtulsun diye. Bununla alâkalı çok hurafe inanışlar vardı.

Bediüzzaman Hazretlerinin de çocukluğunda ay tutulması olmuş. Annesine sormuş: “Neden böyle oldu?” Annesi demiş: “Yılan yutmuş.” Sormuş: “Daha görünüyor?” Annesi demiş: “Yukarıda yılanlar cam gibi olup içlerinde bulunan şeyi gösterirler.” Bediüzzaman sonra anlamış ki, astronomi âlimlerinin yaptığı bir teşbih, zamanla halkın dilinde hakikat zannedilmiş. Çünkü, burçlar mıntıkasının bulunduğu daireyle, ayın yörüngesi olan bu iki kavise iki yılan benzetmesi yapmışlar. O iki dairenin kesişme noktalarından birine baş mânâsıyla “re’s”, diğerine kuyruk mânâsıyla “zenep” demişler. Ay baş kısmına, güneş de kuyruk kısmına denk geldiği zaman, dünya ikisinin ortasına düşer. O vakit ay tutulması olur. Yapılan teşbihe göre “Ay, yılanın ağzına girdi” denilir. Bu teşbih, zamanla avam arasında ayı yutacak kocaman bir yılan şeklinde anlaşılmış. Halbuki, Kâinatın Yaratıcısı olan Cenâb-ı Hak, bu semâvî muhteşem olayla da kendi kudret ve azametini gösteriyor. İnsanları inanmaya dâvet ediyor. Bu ince hesaba kör tesadüfün karışamayacağını ilân ediyor. Bizi, “husuf” namazı kılmaya çağırıyor.

Bediüzzaman Hazretleri bu mânâları şöyle ifâde eder: “Güneşin ve ayın tutulmaları, küsuf ve husuf namazları denilen iki ibâdet-i mahsusanın vakitleridir. Yani, gece ve gündüzün nurânî âyetlerinin nikaplanmasıyla (örtülmesiyle) bir azamet-i İlâhiyeyi ilâna medar (vesile) olduğundan, Cenâb-ı Hak, ibâdını (kullarını) o vakitte bir nev’î ibâdete dâvet eder. Yoksa o namaz, açılması ve ne kadar devam etmesi müneccim hesabıyla muayyen olan ay ve güneşin husuf ve küsuflarının inkişafları için değildir.” (Sözler, s. 506)

Güneş ve Ay tutulmaları olduğu zaman, bu semâvî olaylara bir de bu gözle bakılmalı ve onlara özel sünnet olan namazları elden geldiği kadar kılmalıdır.

01.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.08.2010) - Güneş sistemi

  (18.08.2010) - Gündüzün semâ lâmbası

  (11.08.2010) - Barla günleri

  (04.08.2010) - Gecemizi aydınlatan kandil

  (21.07.2010) - Seyyar süt fabrikaları

  (15.07.2010) - Arıların yaratılışındaki mu'cize

  (09.07.2010) - Van ilinde Bediüzzaman coşkusu

  (23.06.2010) - Vicdânen tâzip etmek

  (16.06.2010) - Doğduğum toprakların hatırlattıkları

  (10.06.2010) - Bediüzzaman Isparta’da


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.