07 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Deccalizmi teşhis edebilselerdi


A+ | A-

Tarihte büyük ölçekli ikinci İslâm medeniyeti Osmanlılar tarafından kurulma, ekonomide, güzel sanatlarda, askerî alanlarda yükseliştir: Dünya çapında etkin, rasyonel, bilimsel, akılcı, sosyal, siyasî, ekonomik, mâlî, askerî müesseseler kurabildi, bunları asırlarca yozlaşmadan ayakta tutabildi.1 Osmanlı sisteminin kapalı yapısı yoktu, değişimlere uyum sağlamada çok başarılıydı. Ekonomisinde de hem kontrol, hem serbestî vardı.2

Ancak, Müslümanlar, tarihte hep İslâmî hakikatlere zaafiyeti derecesinde vahşete, tedennîye ve herc ü merc içinde belâlara, mağlûbiyetlere düştükleri gibi Osmanlı medeniyeti de, dindeki zaafiyetle beraber önce duraklama, sonra gerileme, ardından bunalım çağına girdi.

Tanzimatçılar (İslâmcı münevverler dahil), Osmanlı ve İslâm âlemini tekrar ihyâ etmek; gerilemeyi durdurmak için bir dizi ıslahat hareketlerine girişti. Lâkin, “fen ilimlerinin” İslâm’ın malı olduğunu, Kur’ân’dan uzaklaşıldığı derecede onların da kaybedildiğini anlatamadıklarından, ıslâhat halka mâl edilemedi ve kendilerine destekçi bulamadılar. Üstelik birçoğu, kolaycılığa kaçtı. Batının ilim, fen ve teknolojisi, Kur’ân’la barışık medeniyeti yerine, sefahet ve rezaletini aldı.

Kimi İslâmcılar, bir gaflet daha gösterdi: 1850’li yıllardan sonra nükseden ve başta İslâm âlemi olmak üzere dünyayı saran ve sarsan materyalizm, sekülarizm gibi “izm”lerden teşekkül eden Deccalizm’i farkedip teşhis edemediler.

Deccalizm, bâsit bir sosyal hâdise, gelip geçici bir fitne rüzgârı değildi. 1789 Fransız İhtilâl-i kebîri ve 1850’lerde Aguste Comte ile başlayan “ateist pozitivizm” şöyle iddiâ ediyordu: “Artık dine, mânevî değerlere ihtiyaç yok. İnsanlığın bütün ihtiyaçlarını, suâllerinin cevabını akıl, fen ve felsefe ile cevaplandıracağız.”

Akıl ve ilim putlaştırılır. Mânevî değerler, kalb, insanın ulvî duyguları geri plâna itilir. Tabiatperest olan ateistler, “Tanrı ölmüştür” diyerek, mâneviyata savaş açmışlardır. Sonraları Freudizm çıkar. Viyanalı Yahûdi Dr. S. Freud, herşeyi “nefse, şehvete” bağlar; ulvî duyguları inkâr eder. Peşinden Darwinizm gelir: Yahûdi asıllı İngiliz biyoloğu Darwin, 1859’da “Nevilerin Menşei” isimli kıtabıyla, insanlığı Halık-ı Kâinat’tan koparır, tabiata, tabii selleksiyona, evrime, maymuna, tesadüflere bağlar... Ardından Marksizm çıkar: Alman Yahûdisi Karl Marks ve arkadaşı Engels, dine “Afyon” der, mâneviyata savaş açar; ahlâkı kökünden ifsat eder. Lenin ise, bu düşünceyi geliştirirek pratiğe geçirir. Sosyalizm zaten devrededir. Çeşitli versiyonlarıyla, “materyalizm”in de hâmiliğini yüklenir. Buna paralel, komünizm, bütün gücüyle tahribatını sürdürür, mânâ adına ne varsa, söküp atmaya çalışır.

Hâsılı; Batı sanayi çağını başlatmış, Ortaçağ’ın cehâlet, vahşet, fakr ve sefâletinden kurtulmuş; ne var ki, materyalizmin pençesine düşmüştür. Ve bu süreçte maalesef, sözde bazı aydınımız Batı’dan ilim ve teknik yerine, materyalist felsefenin ürünü olan hayat tarzını almakla aynı tuzağa düşmüştür.

Dipnotlar: 1-Prof. Dr. Bünyamin Duran, Osmanlı Akılcılığı, Nesil, İst., 1999, s. 11-12; 2-ABD/Colombia Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Harriman Enstitüsü öğretim üyesi ve Osmanlı sosyal tarihçisi Dr. Karen Barkey/Milliyet, 28 Haziran 1995.

07.12.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.12.2010) - Çocuklarımız çiçeklerimizdir

  (05.12.2010) - Bilginin basamakları ve iman

  (03.12.2010) - Ebeveyn ve çocuklar

  (01.12.2010) - Açık-saçıklığın psikolojisi ve aile içinde tesettür

  (30.11.2010) - Giyim-kuşamda modelimiz kim?

  (29.11.2010) - Değişken, nisbî, göreceli hakikatler

  (28.11.2010) - Nisbî, göreceli ahlâkî normlar ve sû-i zan

  (26.11.2010) - Kölenin verdiği tevekkül dersi

  (24.11.2010) - Fert veya cemaatlere bakış açımız

  (23.11.2010) - Fitne ve fesatçıları nasıl tanıyabiliriz?


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.