48 sayfalık “demokratikleşme metni”deki tesbitler, çoğulcu, katılımcı ve hürriyetçi demokraside hukuka bağlı, liyakate dayanan, hesap verebilir ve sürdürülebilir kamu yönetiminin tesisi için kanun önünde eşitliğin ve sosyal adaletin gerçekleştiği bir “sistem”in temel parametrelerini oluşturuyor.
Bu açıdan iç hukukun uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi, AYM ve AİHM’in yerleşik içtihatlarıyla düşünce, ifade, din ve vicdan özgürlüğü başta olmak üzere demokratik toplumun gereklerine uygun temel hak ve hürriyetlere ilişkin anayasal ve yasal güvencelere kavuşturulup her türlü baskıya son verilmesi fevkalâde önemli.
Öncelikle düzenleyici ve denetleyici kurumların idari ve mali özerkliğe kavuşturulması ve bağımsızlıklarının sağlanması, yürütmenin müdahalelerine karşı korunmalarına ilişkin yasal ve yapısal önlemlerin alınması kamu yönetiminin demokratik düzenlemelerinin temelini teşkil ediyor.
DEMOKRATİK VE HUKUKİ TEMEL DÜZENLEMELER
Bu kapsamda, yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını arttırılması, merkezi yönetimin belediyelerin çalışmalarını engelleyememesi, seçimle gelenin seçimle gitmesinin güvence altına alınması ile seçme ve seçilme hakkını yok sayan “kayyım” emrivakilere son veriliyor.
YÖK’ün kaldırılarak yerine yetkileri koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış, üyelerinin demokratik meşruiyetle seçildiği üniversiteler arası bir kurulun tesisi; rektörlerin öğretim üyelerince seçilmesi, dekan adaylarının uzmanlık alanlarının, ilgili fakültenin niteliğine uygun olması eğitimin demokratikleşmesi açısından kayda değer düzenlemelerin başında geliyor.
Keza gazetecilere karşı ceza soruşturması mevzuatının AYM ve AİHM içtihatları çerçevesinde yeniden düzenlenmesi, “keyfi akreditasyon” uygulamasının kaldırılıp basın kartlarının verilmesinde mesleki kuruluşların belirleyici olması, “tek kişilik yönetim”in kayırmalı “yandaş medya”yı hukuksuz palazlandırırken, siyasi iktidarın yanlışlarını eleştiren medyaya “düşman”ca haksız dayatmaların önlenmesi kayda değer.
Medya sahipliliğinin ve finansmanının şeffaf hale getirilip, medyada tekelleşme ve kartelleşmeyi engelleyen yasal ve yapısal tedbirlerin alınması perspektifiyle RTÜK’un siyasi iktidarın “emir” ve “tâlimatları”ndan kurtarılarak görevini bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirmesi, Basın İlân Kurumu’nun yasaya açıkça aykırı olarak ilân ve reklamlarını keyfi kesmesinin önlenmesi ve kurumun yapısının basın özgürlüğüne uygun şekilde yeniden düzenlenmesine dair vaadler, bu alandaki haksızlığın ve hukuksuzluğun giderilmesi için zaruri.
DEMOKRATİKLEŞME İRÂDESİNİ GÜÇLENDİRECEK
Özetle, “demokratik muhalefet”in geniş istişâre ve uzlaşma ile kamuoyu önünde deklare ettiği “demokratikleşme deklarasyonu”, “demokratik Türkiye”yi inşanın “ilk adımı” ve milâdı olmuş, siyasi tarihinin dönüm noktası olarak büyük yankılar uyandırdı.
Bu bakımdan “demokratik muhalefet”in demokratik düzenlemelerin yanısıra çok geçmeden milletin hâlen ağır bedelini ödediği ekonomik krize karşı ekonominin ıslahını esas alan “ekonomik mutâbakatı” hazırlayıp millete deklâre etmesi bekleniyor.
Bu durum, halka güven verecek ve “millet ittifakı”nı “demokrasi ittifakı”na genişletme irâde ve sinerjisini daha da güçlendirecek.