02 Eylül 2021, Perşembe 20:00
Küresel ısınmanın sonuçları hissedilmeye, iklim değişikliğiyle bağlantılı felâketler ülkeleri ve toplumları etkilemeye başladıkça kamuoyunda dünyanın geleceğine dair kaygılar da giderek yükseliyor.
“Ekolojik anksiyete” olarak adlandırılan bu durum, insanları ve toplumları çevre koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele için “doğru olanı yapma” kaygısına sevk ediyor. Ağaç dikimi kampanyaları şirket ve kurumların en kolay şekilde iklim değişikliğiyle mücadelede rol aldıklarını vurgulamasını sağlayan yöntemlerin başında geliyor.
Meselâ “Aldığınız her ürün karşılığında bir ağaç dikiyoruz” şeklindeki kampanyalar görünüşte çok cazip: Ağaçlandırma ormansızlaşan alanların yeniden yapılandırılmasına yardımcı olurken, ağaçlar da atmosferdeki karbonu emiyor. Ağaç dikimi kampanyaları her ne kadar iyi niyetle başlatılsa da ekosistemin nasıl işlediği göz önüne alınmadığı takdirde yarardan çok zarar getirebiliyor. Benzer şekilde ormansızlaşmanın da olumsuz sonuçlara sebep olduğunu biliyoruz. Ancak uzmanlar yangınlar ya da başka sebeplerden ormansızlaşan bölgelere daha önce orada yetişmeyen ağaç ve bitki türlerinin dikilmesinin beklenmedik başka olumsuz sonuçlara yol açabileceğini vurguluyor. Önemli olan çevre onarılırken sonuçlarının dikkate alınması ve ağaçların büyüme zamanı, su ihtiyacı, ormanlık alanın barındırdığı hayvan ve bitki çeşitleri göz önünde bulundurularak planlı ve araştırmaya dayalı şekilde hareket edilmesi.
Okunma Sayısı: 1101
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.