Elif

Dilimize pelesenk ettiğimiz bir tabir vardır; ayrık otu gibi muamele görüyorum türünden.. Ve bu tabirin beslendiği kültürde ayrık otu bilinçaltımızda hep olumsuz bir imaj konumundadır.

Süleyman Gaye ve omuzundaki heybe

Süleyman Gaye, yaya olarak Isparta’dan Konya’ya on beş günde varır. Konya’ya İhlâs Risalesini, tefsir âlimi olan Vehbi Hoca Efendi’ye okutmak için gitmişti.

Alarm

Soğuk esen rüzgâr uyandırdı onu. Ayaklarına vuran rüzgârın serinliği, uykunun derinliğini bölmüştü.

Bir güne de “ablalar günü” mü desek acaba?

Her insanın bir rolü var bu hayatta. Hatta birkaç... Bir insan önce çocuk sonra anne ya da baba, arkadaş, patron, işçi, öğrenci, öğretmen, abi, abla, kardeş...

Risale-i Nur dağıtımı ve sohbetleri

Rüya ile başlayan ve rüya ile sona eren Medine hayatım:

İşte benim Yeni Asyam!

Hakkın gür sesine, Risale-i Nurlar’ın medyadaki diline, Yeni Asya Gazetesi’ne, Yeni Asya Gazetesi’nin İstanbul’u Nurlandıran binasına düşüyor yollarımız.

Neden?

Çok farklı resimler canlanıyor önümde. Farklı terennümler, değişik keyfiyetler, sukût-u hayaller, ihtizaza gelen hissiyâtlar…

Elif Şiir Sayfası

Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Nur’un şehit kahramanları

Soğuk bir kış günüydü.

Sadece oku!

Cenâb-ı Hak, Hucurat Sûresi: 13. âyette buyuruyor ki; “Allah katında en şerefliniz takva sahibi olanınızdır.”

Risale-i Nur’da sabır -2-

Risale-i Nur Külliyatı’nda sabır için şöyle bir sınıflandırma yapılır:

“Bin Kalemli Nurcu” Seminerleri

Yeni Asya’nın bir gazeteden daha fazlası olduğunu anlamak için gidip yerinde görmek gerekir.

Bir Paşalıoğlu vardı

Yetmişli yılların başı idi.

Başörtülü-başı açık çatışması dev bir balondur

Ünlü oyuncu ve yazar Gülse Birsel, Hürriyet Gazetesi’ndeki 31 Ağustos 2016 tarihli köşe yazısında, tatilde başörtülü bir bayanla yaşadığı anısını paylaşmıştı. “Aynı fotoğrafta birlikte gülümsemek” alt başlıklı yazıdan dikkatlere sunacağım kısımlar şöyle:

Tesettür tarz değil, farzdır

Tesettür, günümüz içtimaî hayatta birçok defa gündeme gelen ve sürekli tartışma konusu olan bir mes’eledir.

Hasbiyallah!

Artık eskiyen bir kapıyı kapatırken, yeni başlangıçlara yelken açıyorum.

Suskunluğun dili

Susmak sesli konuşmaktan çok daha güçlü bir iletişim aracıdır. Hatta bazen en güçlü bir silâh.

Adilcevaz’lı Bekir Ağa

Bediüzzaman Hazretleri’ne Barla yıllarında talebe olarak ona hizmette kusur etmeyerek büyük bir fedakârlık içinde çalışan Adilcevaz’lı Bekir Ağa’nın Adilcevaz‘daki, Trakbul (cevizli) mahallesindeki mezarı, yeniden onarılarak koruma altına alınıp yeni şekliyle ziyarete açıldı.

İstikrar abidesi Ali Ziya Karakılçık Ağabeyin ardından

Yıl 1983.

Elif Şiir Sayfası

Sizden gelen şiirler. Editör: Abdil Yıldırım - [email protected]

Kırklareli’nde bir dâvâ adamı: Mü’min Özkan

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, “Eğer istersen hayalinle Nurşin Karyesi’ndeki Seyda’nın meclisine git bak: Orada fukara kıyafetinde melikler, padişahlar ve insan elbisesinde melaikeleri bir sohbet-i kudsiyede göreceksin” buyurduğu üzere, Kırklareli’nde de, öyle biri var ki, adeta kanı iman ile yıkanmış, bütün zerratıyla sadık bir kul ve halis bir mü’min... Az konuşur, iktisadı seven, israftan kaçan, dünya cereyanları ile meşgul olmayan, sakin ve hâlîm bir insan…

Gültekin Sarıgül ve Bediüzzaman

Gültekin Sarıgül Bediüzzaman’ı ziyaret etmek istediğine ağabeyler ona: “Üstad ziyaretçi kabul etmez, kıymet ve ehemmiyet Üstadın şahsında değildir. Üstad kendisini bir merci, bir şeyh, bir mürşit, bir lider olarak kabul etmez. Kendisini ancak bir nur talebesi olarak kabul ediyor. Risale-i Nur’a talebe olun, o zaman doğrudan doğruya Kur’an’a talebe oluyorsunuz; burada merci kitaplardır, kitapları okuyun” der. Gültekin Sarıgül hizmetin içinde olduğu halde, üç yıl bu sebepten Bediüzzaman’ı ziyarete gitmez. Bu süre zarfında Külliyatın tamamını alıp okur ve anlar.

Sevgili Gençler!

Yeni Asya çıktığı günden beri her yaşa hitap edip, her sınıf insanı dost kabul ettiği gibi, gençlere de ayrı bir değer vermekte, onların istidatlarını inkişaf ettirmek için gayret göstermektedir.

Dert deyince...

Dert; tek hece de olsa tasasıyla beyinleri felç eden, taşınan omuzları çökerten, demir gibi ağır bir kelime.

Yıldızlar

Yıldızlar parlıyordu gökyüzünde. Her yıldız bir gezegense binlerce gezegenle mülâkata girmiştim. Bu mülâkatta karşı taraf çok sessizdi.

Nur ve nar

Arap dili Kur’ân-ı Kerîm’in dili olması dolayısıyla her kelimesinde çok derin manalar ihtiva eden bir dildir.

Ve zaman bitirir, her zaman hikâyenin sonunu

Tarifi en zor şeydir zaman.

Risale-i Nur’da sabır - 1