Türkiye'nin barış ve huzurunu bozmaya yönelik eylemler gerçekleştiren terör örgütleri PKK, DHKP/C ve IŞİD'in son 68 gündeki hain saldırılarında 115 güvenlik görevlisi şehit edildi; yurdun dört bir yanındaki  şehit ailelerinin evlerinde Türkçe veKürtçe ağıtlar yakıldı.

Son 68 gündeki (7 Temmuz-12 Eylül) hain saldırılarda, Malazgirt Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız, Dağlıca Tabur Komutanı Kurmay Yarbay İlker Çelikcan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürü Beyazıt Çeken'in de aralarında bulunduğu 115 güvenlik görevlisi (asker, polis ve korucu) şehit oldu.

Yurdun dört bir yanında ocaklara ateş düşerken, şehit ailelerinin evlerinden Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yükseldi; diller farklı olsa da yakılan ağıtlar ve acı hep aynıydı.

 Kürtçe "Şehitler ölmez" sloganları

Şırnak 6. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Akdizgin üs bölgesine 11 Ağustos'ta teröristlerce uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda şehit olan piyade onbaşı Barış Aybek'in cenazesi, memleketi Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde defnedildi, şehidin babası ve yakınları Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yaktı.

Ağrı'daki jandarma karakoluna 2 Ağustos'ta düzenlenen intihar saldırısında şehit düşen askerlerden jandarma er Mansur Cengiz, memleketi Siirt'te Kürtçe "Şehitler ölmez" sloganları eşliğinde toprağa verildi. 

Anne Adile Cengiz,  Kürtçe ağıt yakıp "Teröristlere inat ağlamayacağım. Şehidimi gülerek gönderdim. Oğlum vatanı uğrunaşehit düştü" diyerek hain saldırılar karşısında metanetli bir duruş sergiledi.

 "Biz Kürt'üz ama hain değiliz"

Suriye sınırında 10 Eylül'de devriye görevi sırasında açılan ateş sonucu şehit olan Piyade Er Gökhan Çakır'ın İzmir'in Aliağa ilçesindeki babaevinden de Kürtçe ağıtlar yükseldi.

Şehidin amcası Kutbettin Çakır, "Ocağımız yıkıldı. Biz Kürt'üz ama hain değiliz. Bir yeğenim de Dağlıca'da asker. Soyadımızı taşıyan şu anda 7 askerimiz daha var" dedi.

 "Ağlamayın, benim oğlum şehittir"

Iğdır'da 8 Eylül'deki  terör saldırısındaşehit olan polis memuru Haluk Varlı, Van'ın Gürpınar ilçesinde Kürtçe ağıtlarla son yolculuğuna uğurlandı, şehidin babası Yusuf Varlı "Ağlamayın, benim oğlum şehittir" diyerek metanetini korudu.

Hakkari Dağlıca'da 7 Eylül'deki terör saldırısında şehit düşen 16 askerden biri olan Piyade Uzman Çavuş Tayfur Hançer'in memleketi Ardahan'da düzenlenen cenaze töreninde, şehidin anne, babası ve akrabaları Kürtçe ağıtlar yaktı.

 "Bin oğlum olsa yine gönderir, yine şehit olmasını isterim"

Dağlıca'daki saldırıda şehit düşen Konyalı Uzman Çavuş Tuğrul Köseoğlu'nun cenaze töreninde dik duruşuyla herkesi duygulandıran anne Sultan Aydın, yaşadığı büyük hüznün yanında şehit annesi olmanın gururunu, "Ben 'Şehit annesinin boynu bükük, gözleri yaşlı' dedirtmeyeceğim. Bu gözden yaş akmayacak. Vatan için doğurdum, vatana verdim. Vatan için varız. Bin oğlum olsa, yine gönderir, yine şehit olmasını isterim" sözleriyle dile getirdi.

Eşinden 25 yıl önce ayrılan Aydın, "Anne yüreği yufkadır ama yıkılmadık, ayaktayız. Millet olarak tek yüreğiz, tek bileğiz. Bu kafa hiçbir zaman eğilmedi. Kanımızın son damlasına kadar da vatan için varız, vatan için öleceğiz. Ne mutlu bana şehit anasıyım. Ağlamıyorum, gözyaşı dökmüyorum. O hainleri sevindirmedim, sevindirmeyeceğim" diyerek dik bir duruş sergiledi.

 Şehit babasının metanetli duruşu

Dağlıca'da şehit düşen Sözleşmeli Er Cihan Aksarı'nın babası Cemal Aksarı ise Düzce'deki evinin önünde helallik alındığı sırada cenazeye katılanlara teşekkür ederek, "Üzülmek, ağlamak yok. Ben bayram ediyorum. Onları (teröristleri) sevindirmem. Bugün sizin, Düzce'nin bayramıdır. Sakın ha ağlamak, bağırmak yok. Eğer sizler de benim birer evladımsanız size yakışanı yapın. On gün sonra bayram var, ben iki bayramı bir arada yapacağım. Ben oğlumu evlendiremedim, üç ay sonra evlendirecektim. Şimdi evlendiriyorum, onun için ben rahatım, gururluyum, şerefliyim. O köpekler bunları görsünler, utansınlar, onları sevindirmeyeceğim" ifadelerini kullandı.

Aksarı, "Oğlum dört yıl önce askerlik görevini yaptığı sırada gazi oldu. Onu şehitlik mertebesine ulaşsın diye tekrar gönderdim. Ben bu kadar şanlı, şerefli evlat yetiştirdim" dedi.

 "Oğul oğul dağ gibi gençtin"

Siirt'te 7 Temmuz'da teröristlerce açılan ateş sonucu şehit olan Bünyamin Torğut'un Elazığ'da yaşayan annesi Ayfer Torğut, acı haberin ardından evin balkonundaki Türk bayrağını tutarak Kürtçe, "Oğul oğul dağ gibi gençtin, muradını alamadın, derdim benim" diye ağıt yaktı.

Mardin Nusaybin'de ziyarete gittiği ailesinin evinin önünde 24 Ağustos'ta teröristlerin silahlı saldırısı sonucu şehit düşen polis memuru Yakup Mete'nin cenazesi, şehidin yakınları tarafından mahallenin girişinde Kürtçe ağıtlarla karşılandı.

Şırnak'ın Silopi ilçesinde teröristlerce 4 Ağustos'ta düzenlenen roketatarlı saldırıda şehit olan Van nüfusuna kayıtlı er Abdulhalit Aras'ın baba ocağından Kürtçe ağıtlar yükseldi.

Siirt-Pervari karayolunda teröristlerce menfeze yerleştirilen patlayıcının 19 Ağustos'ta askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirilmesi sonucu şehit olan 8 askerden Jandarma Er Mehmet Halil Barkın'ın cenazesi, memleketi Şırnak'ın Silopi ilçesinde toprağa verildi, defin sırasında şehidin yakınları Kürtçe ağıt yaktı.

 "Gerekirse ben de giderim"

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde teröristlerce 18 Ağustos'ta düzenlenen saldırının ardından çıkan çatışmada şehit olan 3 askerden Jandarma Komando Uzman Çavuş Latif Adıgüzel'in Nevşehir'de yaşayan babası Mustafa Adıgüzel, "Düğününü bir ay sonra yapacaktık. O hainlere söyleyin iki evladım daha var. Oralar sahipsiz değil. Dedesi 70 yaşında 'ben de giderim' diyor. Gerekirse ben de giderim" diyerek teröre karşı dik bir duruş sergiledi.

AA