Microsoft'un 2025 Yıllık Çalışma Trendi Endeksi Raporu kapsamında yayımlanan veriler, çalışanların sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar süren kesintisiz bir çalışma temposuna girdiğini ortaya koyuyor.

Buna göre, iş günü genellikle birçok insan için yataktan kalkmadan önce başlarken, saat 06.00'da çevrim içi olan kişilerin yüzde 40'ı e-postalarını kontrol ediyor.

Çalışanlar, ana çalışma saatleri içerisinde her 2 dakikada bir toplantılar, e-postalar veya bildirimler nedeniyle bölünürken, ortalama bir çalışan günde 117 e-posta alıyor.

Standart mesai saatleri dışında gönderilen mesajlar yıllık yüzde 15 artarken, mesai saatleri öncesinde veya sonrasında kullanıcı başına ortalama 58 mesaj geliyor.

Saat 20.00'den sonra başlayan toplantılar yıldan yıla yüzde 16 artarken, saat 22.00 itibarıyla aktif çalışanların neredeyse 3'te 1'i e-postalarını kontrol ediyor.

"İnsanların iş günlerine çok erken başladıklarını ve akşam saatlerine kadar devam ettiklerini görüyoruz"

Microsoft Çalışmanın Geleceği ve Copilot Araştırma Başkanı Alexia Cambon, Çalışma Trendi Endeski Raporu'nun bulguları ve "sonsuz iş günü" kavramına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cambon, "Sonsuz iş günü, iş ve özel yaşam arasındaki sınırların aşındığı ve birçok profesyonelin kendini sürekli işinin başında hissettiği modern bir çalışma düzenini ifade ediyor." dedi.

Güne erken başlayanların yüzde 40'ının saat 06.00'ya kadar e-postalarının gelen kutusunu kontrol ettiğine işaret eden Cambon, akşam yemeği saatlerinde ise ikinci bir yoğunluk zirvesinin yaşandığını aktardı.

Cambon, "Microsoft verilerine baktığımızda, insanların iş günlerine çok erken başladıklarını ve akşam saatlerine kadar devam ettiklerini görüyoruz." diye konuştu.

Gün boyunca yoğunluk artışlarının yaşandığını, her iki dakikada bir dikkat dağıtan kesintiler olduğunu ve zihnin en yoğun saatlerinde toplantıların üst üste konulduğunu belirten Cambon, günlerin uzun ve parçalı hale geldiğini, tüm bunların birleşiminin, çoklu faaliyetlerin üst üste yığılmasının sonsuz iş gününü oluşturduğunu aktardı.

Cambon, bunun yalnızca ABD'deki bir trend olmadığını belirterek, bulguların trilyonlarca anonimleştirilmiş üretkenlik verisi ve 31 ülkeden 31 bin kişinin katıldığı küresel bir ankete dayandığını, benzer kalıpların Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Birleşik Krallık ve Güney Kore'de de ortaya çıktığını kaydetti.

Çalışanların yüzde 80'i işlerini yapmak için yeterli zamana veya enerjiye sahip olmakta zorlandıklarını söylüyor

Alexia Cambon, iş gününün uzamasının ve iş-özel yaşam sınırlarının bulanıklaşmasının çalışanların verimliliğine etkisinin karışık olduğunu vurgulayarak, "Bazı çalışanlar, geleneksel olmayan saatlerde çalışma esnekliğinden memnun. Diğerleri ise bunun korkunç olduğuna inanıyor. Çok fazla çalıştıklarını ve hiç bitmeyen bir iş günü içinde sıkışıp kaldıklarını düşünüyorlar." dedi.

Dünya genelinde çalışanların yüzde 80'inin işlerini yapmak için yeterli zaman veya enerjiyi bulmakta zorlandıklarını söylediğine işaret eden Cambon, çalışanların 3'te 1'inin çalışma temposunun sürdürülemez olduğunu söylediğini aktardı.

Cambon, sürekli mesaj akışı, toplantılar ve son dakika talepleri "sürtüşme ve tükenmişlik" oluşturduğunu ifade etti.

"Yapay zeka, çalışma şeklimizde oyunun kurallarını değiştirebilir"

Yapay zekanın çalışma şekli için oyunun kurallarını değiştirebileceğini belirten Cambon, ancak bunun işe yaklaşımın yeniden değerlendirilmesiyle birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Cambon, şunları kaydetti:

"Geleceğe baktığımda, yapay zeka ajanlarının e-postaları sınıflandırma veya toplantıları özetleme gibi rutin görevleri üstlendiği bir 'agentic iş gününe' doğru ilerlediğimizi görüyorum. Güne, gelen kutunuzda başlamak yerine, yapay zeka ajanınızla kontrol edeceksiniz: 'Bugün ne bilmem gerekiyor?' Bu, her şeyi kendiniz yapmaktan yapay zeka aracılığıyla yönetmeye ve önceliklendirmeye geçiştir. Bu, bilgi işinin geleceğidir ve şimdiden şekillenmeye başlıyor."

AA