"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Efendiler! Siz ne için sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur’la uğraşıyorsunuz”

Mikail YAPRAK
03 Ekim 2019, Perşembe
Said Nursî, henüz yirminci asrın başlarında İslâm âleminin ve Türkiye’nin maruz kalacağı tehlikeleri görmüş, kurtuluş reçetelerini de bir “tabib” hassasiyetiyle sunmuştur.

“Milletin kalp hastalığı zaaf-ı diyanettir; bunu takviye ile sıhhat bulabilir” dedikten sonra, inayet-i hak ile reçetelerini de yazmıştır.

Emirdağ’da iken, Adliye Vekili (Adalet Bakanı) ve Risale-i Nur’la alâkadar mahkemelerin hâkimleriyle bir hasbihalinde Bediüzzaman, hâkim bir eda ile şöyle diyordu:

“Efendiler! Siz, niçin sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur’la uğraşıyorsunuz? Kat’iyen size haber veriyorum ki: Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir. Çünkü, Risale-i Nur ve hakikî şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar. Şimdi bizimle uğraşanlar, o zaman kabirde elbette toprak oluyorlar.”

Şimdi görüyoruz ki, kabirde toprak olanların nesillleri yine içimizde, yine aramızda. 

Arif Nihat Asya’nın dediği gibi:

“Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed; Ebu Cehil, kıt’alar dolaşıyor!”

Bediüzzaman’ın, Adalet Bakanı ve hâkimlerle olan hasbihalinin tamamının okunmasını, onun Emirdağ Hayatı’na havale ederek, “cemaat” endeksli yaşanan olaylar sebebiyle bütün cemaatlerin kasten töhmet altında tutulmak istendiği şu günlere ışık tutacak şu ifadelere bakalım:

“Gerçi Risale-i Nur sırf âhirete bakar; gayesi rıza-yı İlâhî ve imanı kurtarmak ve şakirtlerinin ise, kendilerini ve vatandaşlarını idam-ı ebedîden ve ebedî haps-i münferitten kurtarmaya çalışmaktır. 

Fakat dünyaya ait ikinci derecede gayet ehemmiyetli bir hizmettir; ve bu millet ve vatanı anarşilik tehlikesinden ve nesl-i âtinin biçareler kısmını dalâlet-i mutlakadan kurtarmaktır. 

Çünkü bir Müslüman başkasına benzemez. Dini terk edip İslâmiyet seciyesinden çıkan bir Müslim dalâlet-i mutlakaya düşer, anarşist olur, daha idare edilmez.”

Bugün ülkemizi harap ve bîtab düşürmek emelini güden terörün de kaynağına inilmeli, inlerinden önce “din”leri tarumar edilmelidir.

Elbette ki, “din”lerinden maksat aslında dinsizlikleridir. Zira terörün dini olmaz. Dinsizlik ve imansızlık cereyanlarının tahribatı da, dinin ve imanın takviyesiyle önlenebilir.

Türkiye’de ve bütün dünyada kalp hastalıklarını tedavi eden doktorlar, ancak hasta olan bir insanın kalbine bakabilirler. Ama topyekûn bir milletin kalp hastalığının tedavisi, ancak Kur’ân ve Sünnet’ten sunulan reçetelerle yapılabilir. 

Rabbimiz Zülcelâl Hazretleri, ahirzamanın bu dehşetli döneminde bu reçeteleri sunmaya, Said Nursî kulunu memur etmişse, buna itiraz etmek kimin haddinedir?

Kendilerini bir “şey” zannedip itiraz edenlere de deriz ki:

Memleketin halini, milletin kalp hastalığını; dünyaya dalmış, keyfince gününü gün eden bir kısım zahirperest hoca müsveddeleri mi bilir, yoksa çoluk-çocuk, ev-bark gibi dünya nimetlerinden mahrum kalarak, bütün hayatını milletinin selâmeti için vakfeden ve bu uğurda her türlü işkenceye, sürgüne, sorgulamalara, idamla yargılanmalara, zehirlenmelere, tecrid ve hapislere katlanarak sabreden, Allah’ın emirlerine ve Resulullah’ın (asm) sünnetine harfi harfine riayet eden bir Bediüzzaman mı bilir?

Okunma Sayısı: 2423
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    3.10.2019 16:44:59

    Ahirzamanın dehşetli fitnelerine karşı Risale-i Nurlar birer pusuladır.Bazı hoca geçinen kıytırık insanlar düzen içinde düzensizlik oluştururken,Üstad Hazretleri kendi keyfi için asla başkasının rahatını bozmamış.Aksine milletin selameti için,refahı için en önemlisi de imanını kurtarmak için amansız mücadelelere girişmiş.Ama can alıcı nokta da şurası;Acaba biz Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ne kadar anlayabilmiş,hayatını hayatımıza ne kadar uyarlayabilmişiz,işte burası meçhul...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı