Aziz okuyucularımız tarafından “yeniasya.com.tr”de yazılarımıza yapılan yorumlar için teşekkürlerimizi bilvesile arz ile...
27 Ekim 2020 tarihli ve “‘Elif” ilâveden sayfaya düştü, şiirler öksüz kaldı...” başlıklı yazımız hakkında:
—Cenk Çalık: “(...)Haftada birde olsa bir ‘şiir köşesi’ tarzında yarım ya da çeyrek sayfa ayrılarak, [yer darlığı] bir nebze de olsa telâfi edilebilir diye düşünüyorum...”
—İlimdar Kaya: “Evet, dediklerinize katılıyorum: ‘Elif’ bir vesîle idi şiir yazmak için... Şiir yazmayı unuttuk! Kayda değer olanlar derlenip kitaplaştırılabilirdi; ileride de bu insanlardan kaliteli şairler çıkabilirdi...”
Elcevap: Çıkış yapan yazarlarımızdan Cenk Çalık’ın teklifi ma’kul görünüyor.
Sayın İlimdar Kaya’ya ise âcizâne bir “tüyo”muz(!) olacak: Nesir de yazabildiğine göre—bir kısım emsallerinin yaptığı gibi—manzum eserlerini yazılarının bir tarafına (baş, orta veya son kısım) “monte edebilir” her hâlde.
***
24 Kasım 2020 tarihli ve “Her ‘Yeni Asya’ sevdalısı bir nevi ‘medya denetçisi’” başlıklı yazımız hakkında:
—Cenk Çalık: “Zamanımız sistem devri, plân ve iyi bir organizasyon şart. Bu şekilde işler kolaylaşıyor ve terakki sağlanıyor. Aksi takdirde bir curcuna meydana geliyor, emek ve enerji kaybı oluyor... / Hemen her ‘Yeni Asya’ okuyucusu yazacak, tetkik edecek kàbiliyette olduğundan yorumlarıyla ya da birebir iletişime geçerek geri dönüşüm yapabiliyor. Bunun adı konularak, ferdî olarak değil de şahs-ı maneviyeyi temsil edecek bir yapıda olmasının, mes’eleler daha güçlü gündeme geldiği için çok daha hızlı çözülmesine sebep olacağı âşikârdır.”
Elcevap: Tesbit ve teklifimize aynı minvalde bir desteğin de “çıkış yapan” bir diğer yazarımız Said Yüksekdağ’dan geldiğini hassaten ekleyelim...
***
1 Aralık 2020 tarihli ve “Belli yazarlara odaklanmak-bütün yazarları okumak” başlıklı yazımız hakkında:
Bu yazımız “çok ses” getirdi! İlgili yazıya bir kısım okuyucularımız kendilerince haklı, fakat bizce de “netameli”yorumlarda bulunmuşlar ki bazı imza sahipleri onlara karşılık verdiler...
Biz elbette “köşemiz vasıtasıyla gereksiz bir ‘tartışma’ya yol açmamak” adına, “sert” sayılabilecek az miktardaki yorumları—meraklısı ma’lûm yorumlara göz gezdirebilir—burada direkt dile getirmeden, bilâkis onlara verilen cevaplara yer vermeyi yeğliyoruz!
Şöyle ki: (özetle):
* “Yazarlar ve yazdıkları için herkes bir şeyler düşünebilir. Fakat herkesin bir mizacı vardır... (...) Bu çatı ‘Risale-i Nur’ çatısıdır; o sebeple, ‘yazı yazan, okuyan, yorum yapan, düşünen...’ herkesi tebrik ediyorum!”
(Nur’a Müştak)
* “Dürüst olmam gerekirse her yazı aynı keyfi vermiyor! Ancak yaşayarak görüyorum ki çeşitli konularda okumak, fikrî hayatımı çok zenginleştiriyor. Ana kaynak ‘Risale-i Nur’ olduğu için her yazar ayrı ayrı kendisine açılan pencereleri paylaşıyor [ve] bu, paha biçilmez bir kazanıma vesile oluyor...”
(Cenk Çalık)
* “(...) Yazılan yazılar emek sarf edilerek kaleme alınıyor. Belki günlerce üzerine çalışılan ve olgunlaşma süreci geçiren yazılar var! (...)
‘Yeni Asya’ okuyucusu olarak bu konuda azamî gayret gösterelim ve ‘Yeni Asya’da çıkan her bir yazıyı okumaya çalışalım inşallah...” (Said Yüksekdağ)