Biliyorsunuz, o kadar “faizi indir” dememize rağmen indirmeyen Merkez Bankası başkanını indirdik. Almanlar, bizim Merkez Bankası Başkanını değiştirmemizle dalga geçmişler. Onların istediği şey belli, biz onları çok iyi tanıyoruz... Hans ne istiyor, Angelina ne istiyor diye bakıp onların dediklerine uysaydık, şimdiye kadar bankamızın adı “Merkel Bankası” olurdu. Hamdolsun, Merkez bankamız özerk bir yapıdadır. Kendi içinde bir şekilde hür, ama dış işlerinde bizimle irtibatlı. Kafasına göre öyle faizleri indirmiyorum diyemez...
Bazılarınız, “taktı bu faizlere” diyecek, o yüzden faiz belâsını size meşhur bir şarkıdan ilhamla anlatacağım:
“Düştün mü ekonomik krizlere,
Fahiş faizle borç veren çok olur
Toplasan o faizleri, buradan köye yol olur
Dost, müttefik, partner, ortak, dar gününde el olur
Aht bizim, yetki bizim, Merkez’de başkan bizim
Faiz belâsına kardaş, verdiğimiz para bizim…”
Tabi bir de ihtiyat akçesi meselesi var. İhtiyatımız var ki istiyoruz, değil mi? Eyyy Merkez, sen kimsin ya, bize bu parayı vermeyeceksin? Kendini savunmak için diyor ki “o bizim kefen paramızdır” Biz de diyoruz ki “kefenimizle yola çıktık, kefenimizle” böyle biline...