Bediüzzaman Hazretleri İktisad Risalesi’nde Kur’an ve Sünnet ışığında iktisat konularını analiz ederek inceler, açıklar.
Kainat kitabından bitkiler ve hayvanlar aleminden örnekler vererek iktisadın, kanaatin temel esaslarını anlatır. İslam tarihinin mücevherleri hükmünde olan Sahabelerden, Gavs-ı Azam’dan bahseder. Yahudiler ve bedevileri, İran’ın adil padişahı ve akıllı vezirini, cömert bir idareci olan Hatem-i Tai’yi, Eflatun ve İbn-i Sina’yı tanımamız gereken yönleriyle anlatır.
Hatem-i Tai Peygamberimizin (asm) cömertliğini takdir ettiği müşrik bir kabile reisidir. Peygamberimizden önce yaşamasına rağmen cömertliği dillerden düşmez. İktisat Risalesi’nde yer verilmesi ilginçtir. İbn-i Sina’nın İslam hükemasının Eflatun’u olarak takdim edilmesi de okuyuculara bir felsefeci olarak Eflatun ve İbn-i Sina’yı merak ettirir.
İSLAM İKTİSADI
İktisad konularının Kur’an ve Sünnete dayalı olarak incelenmesi günümüzde İslam İktisadı adı altında yapılmaktadır. Bu açıdan değerlendirdiğimizde İktisad Risalesi’nde İslam İktisat konuları işlenmektedir.
Günümüzde dünya çapında israfın yol açtığı krizin geldiği noktayı hep birlikte yaşıyoruz. Sefih medeniyetin ekonomi felsefesi israfa dayanır. İsraf insanlığa felaketi getirir: “Sen çalış ben yiyeyim” anlayışı faiz sistemini, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” bakış açısı bencilliği, “Kuvvetli olan haklıdır” sistemi ise köleliği ve zulmü yaygınlaştırır. Zengin fakir arasındaki uçurum gün geçtikçe artar. Tüketim ekonomisi reklamlar ile suni ihtiyaçlar ortaya çıkarır, tamir yerine “kullan at” anlayışını yaygınlaştırır. Hammadde kaynakları tükenir. Çevre kirlenir. Hadiste ifade edildiği gibi “Deniz dibindeki balıklar bile” bu durumdan şikayetçidir… Faiz, rüşvet, zina, boşanmalar, hırsızlık gibi ahlak problemleri toplumu sarıp sarmalar. Fert ve idareciler olarak ürettiğinden fazla tüketmek fiyatları arttırır, yeri gelir zaruri ihtiyaçlar bile karşılanamaz olur. Sosyal hayatta dengeler bozulur.
SEFİH MEDENİYETİN ÇÖKEN EKONOMİSİ
Prof. Dr. Sabahattin Zaim bu ibretli tabloyu şöyle yorumlar: “Bu dengesizlikler ideolojilere tesir ederek, sosyalist, marksist fikirlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Dünya kapitalist ve sosyalist şeklinde iki gruba ayrılmış, kıyasıya mücadele edilmiştir. Fakat tüketici davranışlarındaki temel hattı hareket kaidesi, iktisadî adam (Homo economicus) değişmediğinden her iki sistemde de israf önlenememiştir. Sosyalist sistemde zoraki tedbirlerle lüksü ve israfı dengelemeğe çalışmışlardır. Bu sefer de üretimde başarısız olduklarından toplumun bütünündeki makro dengeler cebri planlamaya rağmen sağlanamamıştır. Hülasa bu bozuklukların temelinde israf alışkanlığı, şükür ve kanaat yoksunluğu yatmaktadır.”**
HÜLASA
İktisat Risalesi’nde hayatını Kur’an ve Sünnete göre tanzim etmeye çalışan Müslümanlara asr-ı saadetin muktesesid insan modelini sunulur. Eser tahlil edildiğinde zekat ve yardımlaşmanın önemi, faizin haram olmasının hikmetleri de anlaşılır.
Dipnotlar:
*26 ocak 22 tarihli yazımızla birlikte İktisat Risalesi üzerine altıncı yazımız. (www.yeniasya.com.tr/yasemin-gulecyuz/bir-hikmet-dersi-iktisat-risalesi_557531)
**İktisat Risalesi üzerine yazdığım yazılarda “hocaların hocası” lakabıyla anılan Merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in “Bediüzzaman Said Nursi’nin İktisad Risalesi Şerhi” başlığını taşıyan tebliğinden de istifade ettim. 1996’da düzenlenen Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu “20. Asırda İslam düşüncesinin yeniden yapılanması ve Bediüzzaman Said Nursi” başlığını taşıyordu. Tebliğ bu sempozyumda sunuldu.