Gazetemiz Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Kâzım Güleçyüz, “10 Kasım’da Anıtkabir’e yapılan ziyaretler ‘rekor’ manşetleriyle duyurulurken, M. Kemal için İstanbul Yeni Cami’de okutulan mevlid ilgi görmedi ve cami boş kaldı” dedi.
10 Kasım’da Anıtkabir doldu, cami boş kaldı
Gazetemiz Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Kâzım Güleçyüz, Yeni Asya Vakfı’nda Demokratik Eğitimciler Derneği’nin organize ettiği “Müflis Proje Kemalizm” konulu seminerde okuyucularıyla buluştu.
Güleçyüz; “Lozan’da yapılan gizli pazarlıklarda otuz sene sonra Kur’ân’ı kendi elleriyle imha edecek bir nesil yetiştirme programını icra edecek bir eğitimci kadrosu yetiştirilmesi öngörülürken bu plan nur hizmetleriyle bozulmuş ve şükürler olsun ki imanlı öğretmenler yetişmiştir. Dolayısıyla yeni nesiller bu menhus planın tam tersi istikamette imanlı ve ahlâklı bir nesil olarak yetişince proje akamete uğramıştır” dedi.
Geçtiğimiz 10 Kasım’da Anıtkabir’e yapılan ziyaretler “Rekor” manşetleriyle duyurulurken, M. Kemal için İstanbul Yeni Cami’de okutulan mevlidin yine ilgi görmediğine ve caminin boş kaldığına işaret eden Güleçyüz, “Bu durum, M. Kemal’i dindar gösterme çabalarının halkta makes bulup kabul görmediğini ortaya koyan yeni bir örnek” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Şerif Mardin’in, Kemalizm’i “sığ, kuru ve içi boş bir ideoloji” olarak nitelediğine dikkat çeken Güleçyüz, “Onun için müflis proje diyoruz. Bu ideolojinin gerçekten ayağı yere basan, toplum ve dünya gerçekleriyle örtüşen bir muhtevaya sahip olduğunu söylemek mümkün değildir” dedi.
Müflis projenin tortuları hâlâ duruyor
Güleçyüz, “Kemalizm çoktan iflas etti, ama resmî ideolojiye bina edilen darbe anayasası başta olmak üzere, tortuları hâlâ yerinde duruyor. Bu duruma son vermek için toplumsal bir bilinçlendirme seferberliğine ihtiyaç var. Medyada, sivil toplum kuruluşlarında, ilgili zeminlerde bu konunun kuvvetli bir şekilde gündeme taşınması ve gereğinin yapılması noktasında yetkililerin, siyasîlerin zorlanması lâzım. ‘Bu konu o kadar da önemli değil’ dersek bir netice alamayız, demokrasiye nefes aldıramayız ve bu derin çelişkilerle yola devam etmek zorunda kalırız. Buna karşı, fikirlerimizi Risale-i Nur’daki yaklaşımlar çerçevesinde topluma mal etmek için gayret göstermeliyiz. Bu konunun kişisellikten uzak, prensipler bazında, medenî ve seviyeli bir üslupla tartışılması lâzım” dedi.
MURAT BAĞLI-İSTANBUL