Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Abdurrahman ŞEN

2006 yılı kültür ödülü kimin hakkı?



T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, 2006 yılında vereceği özel kültür ödülünün, bakanın telefonlarına bile çıkmadığı basında yer alan Orhan Pamuk’a verileceğini öğrendik.

Ben de buradan diyorum ki… Orhan Pamuk’a ne verirseniz verin! Ama “yılın kültür adamı” ödülü de “yılın kültür olayı” ödülü de aslında bir tek kişinin anasının ak sütü gibi helâldir: İhsan Işık’ın!

Ömrünün çeyrek yüzyılını harcayarak, son yüzyılın en kapsamlı biyografi ansiklopedisi olan 10 ciltlik “Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi”ni yayınlayan İhsan Işık’ın.

Daha önce yayınladığı, “Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi” çalışması için Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM gibi yazar kuruluşlarının özel hizmet ödüllerine değer görülen İhsan Işık, kültürümüze hizmetin en büyük ödülünü almaya alnının akı ve 26 yıllık çabasıyla hak kazanmıştır.

TC Kültür Ve Turizm Bakanlığı, İhsan Işık’ın hazırladığı “Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi”nin, “Encylopedia of Türkish Authors” adıyla yapılan İngilizce çevirisini Bakanlık olarak 2005 yılında Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarında dış basına tanıtmıştı…

İşte şimdi de aynı beyinden, aynı kalemden aynı sabrın ürünü olarak 26 yıllık terin, kültürel birikimin sonucu olarak ortaya konulmuş 10 ciltlik devasa bir kültür hazinesi var.

TC Kültür Ve Turizm Bakanlığı’na düşen görev, uluslar arası kültür arenasında bakanlığın koltuklarını da kabartmış olan İhsan Işık’ın bu yeni çalışmasına gerçek anlamda sahip çıkmak olmalıdır. İlk adım olarak, 2006 yılı kültür ödülünün İhsan Işık’a verildiği, gerekçeleriyle açıklanmalı… Ardından da bakanlığa bağlı bütün kütüphanelere birer takım “Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi” satın alınmalı…

İnanın… Bu işe Orhan Pamuk bile çok sevinir!

Kafaları karıştıran nobel/li...

Geçen haftaki yazımda; “Malûmunuz… Artık bir de Nobel’imiz var… Ve bu Nobel etrafında keskin ayrılıklarımız da… Nobel’i ve alanı göklere çıkaranlar kadar yerin dibine batırmak isteyenler ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar… Her ayrı düşünmede yaşadığımız gibi gerçekler ve fikrî kırıntılara bile tahammül etmeden hem de!” demiştim önce… Sonra da Banu Avar’ın programında dillendirilen iddialardan basında özetlenenlere yer vermiş, yazının sonunda Banu Avar’a karşı uygulanan çifte standarda da dikkat çekmiştim. Daha sonra da Prof. Dr. İlber Ortaylı Hocanın bir konuşmasından Orhan Pamuk’la ilgili bölümü sizlerle paylaşmıştım ya…

Nevşehir’den Cemil Yüzer isimli bir okurumuz bu konuda bir şeyler söylemek istemiş… Önce Cemil Beyin söylediklerine kulak verelim: “Merhaba Sayın Abdurrahman Sen Bey; bugünkü yazınız hakkında bir şeyler söylemek istemiştim... Yazınızda Orhan Pamuk hakkında yazdıklarınıza dair sizden farklı düşünüyorum. Türkiye’deki ırki açıdan marjinal grupların Orhan Pamuk hakkındaki ‘cahil, hiçbir şeyi bilmez, vatan haini’ gibi söylemlerinin küçük bir yansımasını yazınızda hissettim. Yani okurken Orhan Pamuk’a Nobel’in sadece ‘Türklüğü kötülemesinden’ verildiği sonucunu çıkardım. Fakat neden öyle olsun ki? Bana göre Orhan Pamuk iyi bir edebiyatçıdır. Romanları (tümü olmasa da; meselâ Cevdet Bey ve Oğulları, Kar) akıcı, kurmacalar çok güzeldir. Peki, bizim Nobel gibi büyük bir ödülü sadece o sebepten dolayı Pamuk’a verildiğini düşünmemiz ona ağır bir hakaret değil midir? Yani ben aynı sözleri söylesem değil Nobel, Altın Portakal’ın portakalını dahi bana verirler miydi? Ayrıca Orhan Pamuk’un da Türklükle ilgili sözlerini de Nobel’i almak için söylediği de meçhul. Bana göre ise onları kendi inandığı şekilde söylemiştir ki bana göre buna hakkı vardır. Yani bir kere kendisi neden böyle bir riski alsın ki? Ticari düşünen birisi, tepki duyacağını bile bile (ki kitapları uzun süre boykot edildi) neden bunları söylesin ki? Ayrıca sözünü ettiğiniz TV spikeri Banu Avar’a karşı yapılanlar da bana göre doğru değildir. Orhan Pamuk’un nasıl düşüncelerini özgürce söylemeye hakkı varsa, Avar’ın da vardır, bunu engellemek aslî itibariyle temel sorunumuzdur.

“Eğer ki yazdıklarınızı yanlış anlayıp buna göre yorum yaptıysam bu beni üzer. Fakat sizin, yorumum karşısında dile getireceklerinizi anlayışla yaklaşacağımdan emin olacağımı bilmenizi isterim. Yorumlarımda ön yargı sezerseniz nakıs ve nahif anlayışıma verin. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Kalbi saygı ve selâmlarımla... Cemil Yüzer / Nevşehir”

Sevgili okurumuz Cemil Beyin bahsettiği gibi geçen yazımda konuyla ilgili düşüncemi özellikle açıklamadım. Orhan Pamuk’un Nobel almasıyla ilgili olarak da keskin ayrılıklar yaşandığına dikkat çektim sadece… Sonrasında da dikkatlerden kaçabilenler içinden bir iki alıntı yaptım, o kadar.

Elbette Orhan Pamuk’a Nobel, sadece “Türklüğü kötülemesinden” verilmedi… Ama olayın fotoğrafına bütün olarak bakılınca, bu kanaati taşımak haksızlık da değil, yanlış da… Çünkü bu konunun doğrusunu bilen tek kişi Orhan Pamuk’un kendisi.

Evet… Sizin de ifade ettiğiniz gibi Orhan Pamuk bir edebiyatçıdır… Ama yazdığı her roman, edebî otoriteler tarafından tartışılmış, eleştirilmiş bir edebiyatçıdır… “Çeviri roman” dalı söz konusu olsa mesele kalmayacak da… Öyle değil!

Nobel’in “…sadece o sebepten dolayı Pamuk’a verildiğini düşünmemiz ona ağır bir hakaret” de değildir. Aynı sözleri siz de söyleseniz ben de söylesem değil Nobel, hiçbir ödülü elbette alamayız. Özellikle uluslar arası arenada uluslar arası ölçüler vardır ve tartışılmaz tek ölçü –meselâ- san’at ve edebiyatın uluslar arası ölçüleri değildir maalesef.

“Ticari düşünen birisi, tepki duyacağını bile bile (ki kitapları uzun süre boykot edildi) neden bunları söylesin ki?” de diyor Cemil Bey… Hesap kitap fazla bilmem ama… Cemil Beyden ricam; Türkiye’de boykota uğramayıp da kaç kitap satarsa Nobel’den aldığı para ödülünü kazanabilirdi? Nobel sayesinde adını duyup eserlerini okumak isteyenlerin alacağı kitapların toplamı ile de benzer bir hesap yapılabilir…

Son olarak… Cemil Beyin yorumlarında asla bir önyargı sezmedim… Yeni Asya okurunun ön yargısız olduğunu bilenlerdenim… O bakımdan gönlünüz rahat olsun, düşünce farklılıklarımızı paylaşmak gibisi var mı Cemil Bey? Yeter ki düşüncelerimizi paylaşalım, konuşalım… Anlaştık mı?

24.12.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.12.2006) - Bugün Şeb-i Arus...

  (10.12.2006) - “1. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali” başlıyor!

  (03.12.2006) - “Sarı Kurdele”ye devam!

  (26.11.2006) - Manevî deprem kapımızda!

  (19.11.2006) - Medyada kültür san'atın durumu

  (12.11.2006) - Musa Eroğlu’nu dinleyebilmek…

  (05.11.2006) - “Tv ve sinemanın toplum üzerindeki etkileri”

  (29.10.2006) - Artık Denizli’nin de “altın horoz”u var!

  (22.10.2006) - “Halk arasında çatışma yok!”

  (15.10.2006) - Fransız küstah olmaya küstah da!

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004