Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Karanlık mihraklar



Hrant Dink cinayeti, hemen ertesinde bazılarının yaptığı tespitte olduğu gibi, Türkiye’ye karşı bir operasyonun start noktası veya yeni bir aşamasıdır. Zira cinayetin Türkiye veya Türklere veya bu topraklara zararından başka hiçbir faydası yoktur. Elbette hunharca bir cinayettir. Eğer birileri bunu kin veya nefret dürtülerinin sonucu olarak işlemişlerse yanlış bir adres seçmişlerdir. Ermeni tezlerine destek veren odakları cezalandırmak istedilerse Hrant Dink kesinlikle yanlış bir adrestir. Zaten Ermeni tezlerine yönelik cevap fiili değil ilmi olmalı ve tarihi verilere dayanmalıdır.

Bu meselenin siyasi ve aktüel boyutuyla elbetteki siyasiler ilgilenecektir. Tarihi boyutuyla da ilim adamlarının ve akademisyenlerin ilgilenmesi gerekir. Bununla birlikte ne yazık ki bu meselelerle ancak bıçak kemiğe dayandığında ilgilenilmektedir. Karşı hamleleri karşılamak için mükessef ve sistematik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmaların müspet veya menfi sonuçlarına da varsa katlanmak icap eder. Elbetteki bu anlamda Hrant Dink cinayeti bulanık suda avlanmaktan başka bir maksada hizmet edemez. Dink, birçok söylemine veya yaklaşımına katılamasak bile yine de o Ermeniler arasındaki nisbeten ılımlı seslerden birisiydi. Hatta Ermeni tezleri noktasında görüşleri Ermeni olmayan birçok isimden de daha ılımlıydı. Bu açıdan neresinden bakılırsa bakılsın bu cinayet siyasi açıdan yanlış bir cinayettir ve başta Türkiye ve çıkarlarına zarar vermektedir.

Öyleyse bu cinayet Türkiye’yi seven mihrakların işi olamaz. Nitekim tepkiler de bu doğrultuda olmuştur. Sağdan ve soldan neredeyse bütün kalemler koro halinde cinayeti telin ettiler. Behiç Kılıç gibi yazarlar bile ‘Hrant Dink’i öldürerek kim kazandı?’ sorusunu sordular. Türkiye’nin kaybettiği bir gerçek. Burns gibiler Dink cinayetiyle Ermeni tasarıları arasında bir bağlantı kurulamayacağını söyleseler de şimdiden Amerika’daki radikal Ermeniler ikisi arasında münasebet kurdular bile. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) Ermeni tasarısının yasalaşması için Dink’in cinayetini malzeme olarak kullanacaklarının ipucunu verdi bile. Edip Başer, Kerkük meselesi ve Kuzey Irak harekâtının gündemde olduğu bir sırada böyle bir cinayetin işlenmesinin bu operasyonları gölgeleyebileceğini ve Türkiye’yi zor durumda bırakmaya aday olduğunu söylemiştir. Yunan Dışişleri Bakanı Bakoyanni de bu cinayetin AB-Türkiye münasebetlerine olumsuz şekilde etki edeceğini vurgulamıştır. Neresinden bakarsanız bakın Türkiye’yi cendereye alan ve manevra kabiliyetini körelten bir cinayetle karşı karşıyadır. Bu itibarla, bu cinayet ancak Türkiye düşmanlarının bir eseri olabilir.

***

Bu itibarla, bu cinayetin failleri Türkiye karşıtları arasında aranmalıdır. Bunlar arasında kimi yeminli Ermeni mihrakları var. Tarihi kin sunağı haline getirmiş bazı Ermeni çevreler aleyhteki ortamı tetiklemek için burnu yapmış olabilirler. İkinci kademede ise, onlara destek veren ve onlar üzerinden Türkiye’nin hızını kesmeye çalışan kimi Batılılar (ABD-İsrail ekseni) hatta başkaları da olabilir. Üçüncü ihtimal de içimizdeki ahmak suretindeki hainlerdir. Katiller olsa olsa bu eksende aranmalıdır.

Cinayetten de önemli olan bir unsur manipülasyan boyutudur. Dolayısıyla cinayet ancak istenilen manipülatif ortam sağlanırsa amacına ulaşmış sayılacaktır. Aksi taktirde bir can yanmasıyla kalır ve siyasi ve sosyal amacı akim kalır. Bundan dolayı, Dink cinayeti kadar ve ondan da önemli olan cinayetin çekileceği veya kazanacağı mecradır. Bu konuda bayta basının uyanık ve dikkatli olması gerekiyor. Sözgelimi, Danıştay cinayeti faili yakalandığından dolayı istenilen malzemeyi temin edememiş ve fitne, beşiğinde söndürülmüştür. Bilindiği gibi Danıştay saldırısından sonra atıldığı ileri sürülen slogan ve araçta bırakılan gazetenin kimliği tartışma konusu olmuştu. Kimileri saldırganın olay sırasında tekbir getirdiğini söylemişlerdi. Kimileri de bunun yakıştırma mahsülü olduğunu söylemişlerdi. Dink cinayetinden sonra da kimi gazetelerde bu konuda farklı ifadeler yer almıştır. Vatan gazetesine göre saldırgan ‘gayri müslimi vurdum’ demiş. Sabah ve diğer gazetelere göre de ‘Ermeni’yi öldürdüm’ demiş. İki ifadenin çağrışımları veya çağrıştırdıkları çok farklı. ‘Gayri Müslimi öldürdüm’ ifadesi saldırganla ilgili olarak dini bir saiki akla getirir, ‘Ermeni’yi öldürdüm’ de ise milliyetçi bir ton vardır. Dink’in dini bir saikle öldürülmesi ihtimali neredeyse sıfır bir ihtimaldir. Zira bu manipülatif olarak kullanılamaz. Manipülatif boyut için milliyetçi bir imge/imaj kullanılmalıdır.

***

Velhasıl yine birileri emelleri için Hrant Dink’i kurban ettiler. Olan fiziki anlamda Dink gibilere, siyasi anlamda da Türikye’ye olmaktadır. Tek teselli kaynağımız: Kanadalı Ermenilerin de temenni ettikleri gibi onu Türk-Emeni ilişkilerinine kurban edenlerin rağmına ölümünün iki topluluk arasında kalıcı bir köprü oluşturmasıdır. Cinayet mahallindeki sloganlar bu umutları artırmıştır. Şerden ancak bu şekilde bir hayır çıkabilir. Bu cinayetle birlikte yurtta 2007 sıcağı şimdiden başladı bile.

21.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.01.2007) - Çöken hesap ve model

  (18.01.2007) - Kerkük tasması

  (17.01.2007) - Gizli misyon

  (16.01.2007) - Ehl-i Beyt meselesinde orta yol

  (15.01.2007) - Ehl-i Beyt gerçeği

  (14.01.2007) - Aşıka Bağdat sorulmaz

  (12.01.2007) - Aleviliğin üç boyutu

  (11.01.2007) - Şiî ve Sünnî aleviliği

  (10.01.2007) - ‘Ben de Alevîyim’

  (09.01.2007) - ‘Hepimiz Aleviyiz’

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004