Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Sosyal / siyasî projeksiyonlar - 5



İzninizle, projeksiyonlar başlığımıza devam edelim.

13- Bediüzzaman’a göre, “Asya’nın bahtının miftahı, meşveret ve şûrâdır.” Bu ölçü, aynı zamanda gazetemiz logosunun sol yan kenarında yayın felsefesini ifade eden vecize olarak her gün verilmektedir. Çünkü en çok bu mânâya ihtiyaç var. Zaten Risâle-i Nur’un en belirgin farkı da budur.

İslâm toplumları, maddî ve mânevî inkişaflarını, kalkınmalarını ve İslâma lâyık yaşamalarını baht/talih kabul edersek, bu kapıyı açacak anahtar meşverettir.

Bahtımızın açık olacağı, bilgimizin ve aklımızın anahtarı olabilecek yol istişareden geçiyor. İşlerimizi istişare ile görmek, dinimizin emridir. Aynı şekilde işi ehline vermekte.

Herkesin birbirinin ihtisas alanına saygı duyduğu, Zübeyir Ağabeyin tabiriyle “iyi işli” olduğu, uzmanlığın değer kazandığı, tecrübenin yeni ilimle donanımlı olduğu insan kaynağı, daha verimli iş ve fikir müzakereleri yapar. Kaliteyi arttırıcı, nitelikli ve keyfiyete dayalı plan, program ve mutabakatlar sağlayabilir. Uzlaşma ve müşavere yolunu açık tutan, öncelikle insanların bilgi düzeyi, kavrama kapasiteleri, uzmanlıklarının derinliği ile birlikte, özelliklerine ve yeteneklerine yükledikleri hedef ve amaçlarıdır.

Günümüzün başdöndürücü bilgi hızına tek başına veya sınırlı bir kadro ile yetişmek, olayları kavramak, yeni yaklaşım ve stratejiler üretmek pek kolay değildir. Bunun yolu dayanışma içinde danışma kurullarından, ihtisas komisyonlarından ve ihtimam iletişiminden geçmektedir.

Bediüzzaman, günümüzü tanımlarken, her şeyin ilim ve fenlere göre hükmedeceğini, belâgatın önem kazanacağını belirtir. Buna göre cehaletin izalesi, hikmet ve akılla mümkündür. Araştırıcı ve sorgulayıcı bir dönemde, yeni kuşakların anlama ve algılama farklılığı başlı başına dikkate alınması gereken bir realitedir.

Müşaverenin, salt şekil ve şarttan ibaret olmadığını, muhteva, konu ve ilgililerle yapılması gereği, bağlayıcılık değerini arttırmaktadır.

Tarihle, toplumla, çevreyle, zamanın kabiliyetiyle, insanların yeteneğiyle, duymadıklarımıza açık olacak bir tepki alma cesareti ve olgunluğu ile değişik ortam, kişi ve kurumlarla fiilen, zihnen veya müşahede ile müşavere edebiliriz.

Her tepki bir müşavere geribildirimidir. Her destek bir takdir müşaveresidir. Her yorum, yeni bir sonuç ve muhakeme ihtiyacıdır. Tekâmülün basamakları, istişare geleneğini köklü tutma ve hayatımızı doğru yönlendirecek rehber kişilere duyduğumuz ihtiyaçla orantılı yükselir.

Ruhumuzun itiraz hakkı, aklımızın hislerimizi yenme iradesi ve kontrolsüz tepkilerimize ya da tanımlanamayan hırslarımıza yenik düşmeyecek fikir merkezli ilkelilik ve bunun tescili, yine bizim dışımızdaki yansımaların değerlendirmesi ile bizi yönlendiren örtülü ve sistemik olmayan istişare yollarıdır.

Meşveret hakim olduğu aile, okul, cami, kışla, devlet ve uluslar arası kurumlar, kendi içlerinde olanca rahatlığıyla konuşabildikleri, konunun içinde kaldıkları ve derinleşen çözüm merkezli büyüme ve paylaşımı arttırdıkları nispette katılımcı ve kalıcı bir demokrasiye geçiş imkanı bulurlar.

Bu hayat tarzı, bireyin öğrenme kültürüne, beraberce sevgi ve ortaklık değerlerini hazmedip farklılığa tahammül edecek bir olgunluk ve kabullenme seviyesine taşır.

Siyasetin lider merkezli ve siyasi iradenin dar kadro anlayışı ile hükmettiği demokrasi denememizde, arzu edilen olgunluğun yakalanamadığı bir gerçek. Üstelik her açık ve kapalı darbe sonrası hormonlaşan siyaset ve türbülansa bırakılan irade, şaşırtıcı ve diktatörleşen yeni portrelerle bizi karşı karşıya bırakmaktadır.

Bunun yolu; halkın meşveretine itimat, rey, ihsas hakkına riayet ve onun beklentilerine saygılı bir demokrasi inşasının şeffaf ve dürüst yansımalarını göstermekten geçer.

19.06.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.06.2007) - Sosyal / siyasî projeksiyonlar - 4

  (17.06.2007) - Girişimci olmak

  (13.06.2007) - Sosyal/siyasî projeksiyonlar - 2

  (12.06.2007) - Sosyal/siyasî projeksiyonlar - 1

  (11.06.2007) - Gerilime sürüklenmek

  (10.06.2007) - Sosyal projeksiyonlar

  (07.06.2007) - Milletvekili listeleri ve sonrası

  (06.06.2007) - AB Troykası Ankara'da

  (05.06.2007) - Terör kıskacı

  (04.06.2007) - Namaz hazımsızlığı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004