Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

AB Troykası Ankara'da



AB Troykası ile hükümet arasında Ankara’da yapılan görüşmeler, soğutulan AB müzakerelerini yeniden canlandıracağı ümidi vermektedir. 2007-2013 dönemine ait temel konu başlıklarını ve müzakere takviminin detaylarını içeren kapsamlı bir çalışma, Türkiye tarafından AB’nin önüne konuldu. Oldukça teknik ve devlet kurumlarının kendi beklenti ve planlarını içine alan ortak çalışma, siyasî iradenin sürdürülebilirliği ile hızlı adımlar atılabilecek.

Dönem başkanı Almanya Dışişleri Bakanı F. Walter Steinmeier ise, ortak toplantıdaki değerlendirmesinde, terör ve demokrasi konularındaki duyarlılıklarını belirtti. Ayrıca Nisan ayında ortaya konulan yol haritası ve öncesinde Türkiye’nin çok mesafe kaydettiğini belirtti. Steinmeier, oldukça sıcak, yakınlaştırıcı ve uzlaştırıcı mesajlar verdi.

Genişlemeden sorumlu Olli Rehn de siyasî destek verdi. Teknik müzakerelerin yanı sıra, ülkede gerçekleştirilen reformlara önem atfedilmesi gerektiğini vurguladı. İfade özgürlüğü, dinî özgürlükler, kadın hakları ve modernleşme ile reformların müreffeh ve demokratik bir sürece gireceğine değindi.

Yeni dönemin başkanlığını yürütecek olan Portekiz Dış İşlerinden Sorumlu Devlet Sekreteri Joao Cravinho, şimdiden olumlu sinyaller verdi. Türkiye ile ilişkilerin öncelikli yürütüleceğini belirtti. Siyasî reformların momentumu sağlayacağını ifade etti.

AB siyasî heyeti, son terör saldırısından dolayı taziyede bulunmaya geldiklerini söylediler. Ortadoğu’daki terörü ele aldıklarını, Türkiye’nin bu anlamda fonksiyonunu ve yapıcı vasfını nazara verdiler.

Türkiye’yi rahatsız eden terörist faaliyetler konusunda, Kuzey Irak’la sınır ötesi bir operasyon dahil yürütülecek ortak değerlendirmelerde bulundular.

Gazeteciler, iç politikayı AB temsilcilerine sordular. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasında gelişen şartlar ve mitingler konularında Avrupalı dostlardan yorum istediler. Onlarsa, özellikle Almanya Dışişleri Bakanı, oldukça mutedil bir çizgide iç politikayı “kaşıma”maya dikkat etti.

Olli Rehn ise laik demokrasi içinde siyasî istikrar ve demokratik gelişme konularının Türkiye için önemli olduğunu, bir soruya cevaben belirtti. Reform sürecini devam ettirecek seçim sonrası bir hükümet beklediklerini söyledi.

Basın toplantısını dikkatle televizyondan izledim. Avrupalı dostları bu defa farklı gördüm. Üç açıdan; üslûp, beklenti ve sonrası için.

Öncelikle yumuşak ve dostane bir tablo sergilediler. Bildik tren hikâyesinden Olli “kardeş” bahsetmedi. Sanırım bir şeyin farkındalar, onlar trenin hızını beğenmezken neredeyse trenin yoldan çıkacak sabotajlara maruz kaldığını iyice görmüşler.

Duygu dilini kullandılar. Taziyede bulundular. Terör belâsına maruz bir ülke oluşumuzu daha yakın bir yaklaşım sergilediler.

Bundan sonraki reformlar, müzakere ve işbirlikleri için ümitlendirici ve kolaylaştırıcı bir siyasî söylem kullandılar. Bir anlamda mevcut istikrara katkı yapacak ve AB muhaliflerinin eline koz verecek “soğuk Avrupa” imajından ve mesajlarından uzak durdular.

Olli Rehn, ajandasında duran 301. maddeyi tekrar hatırlattı. Balkanlardan Ortadoğu’ya ve Afganistan’a uzanan ortak savunma stratejileri, barış gücü birliği ve ortak misyonlar hedefinde diyaloğu destekleyeceklerini ifade ettiler.

Türkiye’nin içine kapanmasına, terörle meşgul edilmesine, ulusalcı güçlerin elini hızlandıracak tavır ve tutumlara girilmesine müsaade etmeyecek bir noktada görünüyorlardı. Fransa’nın çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin bile geçen hafta özel temsilcisini Ankara’ya gönderip, Türkiye’nin müzakere maddelerine itiraz etmeyeceklerine dair yumuşak mesajı da iddiamızı doğrulayacak nitelikte.

AB Troykasının, Türkiye seçim sath-ı mailine girerken, iç politikada AB karşıtı statükocuların ve cari zihniyet “işletmeci”lerinin eline malzeme vermeyecek ve onları kamuoyunda haklı çıkarmayacak bir strateji izledikleri görülüyor.

Avrupalı dostların treninin hızından ziyade rayında gitmesini önemseyen tarzları, uzun süredir iç politikadan dolayı onları ihmal eden hükümet için iyi bir toparlanma ve karşılıklı müzakereleri canlandırma olarak düşünülebilir.

06.06.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.06.2007) - Terör kıskacı

  (04.06.2007) - Namaz hazımsızlığı

  (03.06.2007) - Risâle-i Nur'un sosyal dili

  (31.05.2007) - Demokratik tecrübe ve olgunluk ihtiyacı

  (30.05.2007) - Cumhurbaşkanı seçelim mi?

  (29.05.2007) - 27 Mayıs’ın temyizi

  (28.05.2007) - İnovasyon

  (27.05.2007) - Rusya'da Risâle-i Nur

  (24.05.2007) - Merkez, uzlaşma ve demokratikleşme

  (23.05.2007) - Orta sınıfa orta yol

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004