Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Cehennemden çıkarılma lütfu-1



Van’dan Şehabettin ÖZTÜRKÇÜ:

*“Cehennem’den iman ehli kimselerin çıkışı ile ilgili hadis var mıdır? Varsa yorumunu yapar mısınız?”

Muteber hadis kaynaklarından Müslim’in Sahih’inde, mahşerden sonra Cehennem’e gidenlerden, Cenab-ı Allah’ın sonsuz rahmeti, şefkati ve şefaati neticesinde kurtulanlar arasında, en son, hiçbir hayır işlememiş olanların da bulunduğunu müjdeleyen uzun bir hadis-i şerif vardır.

İlgili hadis-i şerifi buraya alıyoruz:

Ebû Saîd el-Hudrî (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz’e (asm) bir grup insan sordu:

“Yâ Resûlallah! Kıyamet gününde Rabb’imizi görür müyüz?”

Peygamber Efendimiz (asm): “Evet!” buyurdu. Devamla: “Güneşi öğlen üstü ayakta önünde hiçbir bulut yokken görmek için itişip kakışarak birbirinize zarar verir misiniz? Ve keza ay’ı on dördüncü gece açık havada hiçbir bulut yokken görmek için birbirinize zarar verir misiniz?” buyurdu.

Ashab-ı Kiram (ra): “Hayır yâ Resûlallah!” dediler.

Resûlullah Efendimiz (asm): “İşte bu iki küreden herhangi birisini görmekte birbirinize meşakkat ve zarar vermediğiniz gibi, kıyâmet gününde Allah Tebâreke ve Teâlâ’yı görmek için de birbirinize meşakkat ve zarar vermezsiniz. Kıyâmet günü olduğu zaman bir çağırıcı: “Herkes kime tapıyor idiyse peşine düşsün!” diye çağırır. Bunun üzerine münezzeh olan Allah’tan başka şeylere, putlara ve tâğûtlara tapan ne kadar müşrik varsa, hiçbiri geri kalmaksızın Cehenneme dökülürler.

Ortada Allah Teâlâ’ya ibâdet eden sâdık veya günahkâr tevhid ehlinden başka kimse kalmaz.

Allah Teâlâ: “-Ben sizin Rabb’inizim!” der.

Onlar da: “Evet Rabbimiz; bizim Rabbimiz Sensin!” derler.

Sonra Cehennem üzerine bir köprü kurulur ve şefaate izin verilir.

Halk: “Allah’ım bizi kurtar! Allah’ım bizi kurtar!” diye duâ eder.

Ashab (ra): “Yâ Resûlallah! Köprü nedir?” diye soruyor.

Allah Resûlü (asm) devam ediyor: “Köprü, kaypak ve kaygandır. Orada kancalar, çengeller ve demirden dikenler vardır. Bunlar Necd’de meydana gelen ve Sa’dan denilen sert dikencikler gibidir. Mü’minler kimi göz kırpacak kadar bir zaman içinde, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr gibi, kimi en iyi cins yürek at ve deve gibi sür’atle geçerler. Mü’minlerden kimi sapasağlam olduğu gibi kurtulur. Kimi tırmıklar içinde perişan olmuş olarak salıverilir. Kimi de Cehennem ateşi içine sapır sapır düşerler.”

“Nihayet, mü’minler ateşten kurtuldukları zaman, nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden hiçbir kimsenin, hakkı tamamıyla kurtarmak hususunda Allah’a yalvarıp yakarması, kıyâmet gününde mü’minlerin ateşte olan kardeşleri için Allah’a yalvarmaları kadar şiddetli olmaz.

Mü’minler: “Ey Rabbimiz! Bu kalanlar bizimle beraber oruç tutarlar ve haccederlerdi” derler.

Onlara: “Tanıdığınız kimseleri ateşten dışarı çıkarınız. Onların sûretleri ateşe haram edilmiştir!” denir.

Bunlar, kimi inciklerine, kimi de dizlerine kadar ateşe gömülmüş olduğu halde pek çok halkı ateşten dışarı çıkarırlar. Sonra:

“Ey Rabb’imiz! Cehennem’de emrettiklerinden hiçbir kimse kalmadı!” derler.

Hak Teâlâ: “Geri dönün! Kalbinde bir dinar ağırlığında iman ve Allah korkusu olan her kimi bulursanız onu da çıkarınız!” buyurur.

Onlar yine pek çok halkı ateşten çıkarırlar. Sonra: “Ey Rabbimiz! Cehennem içinde, emrettiklerinden hiç kimseyi bırakmadık!” derler.

Hak Teâlâ tekrar: “Dönünüz! Kalbinde yarım dinar ağırlığınca iman bulunan her kimi bulursanız onu da çıkarınız!” buyurur.

Onlar yine pek çok halkı ateşten çıkarırlar. Sonra tekrar: “Ey Rabb’imiz! Bize emrettiklerinden hiçbir kimseyi Cehennemde bırakmadık” derler.

Hak Teâlâ yine: “Dönünüz! Kalbinde zerre ağırlığınca iman bulunan kimseyi ateşten çıkarınız!” buyurur.

Yarın inşallah devam edelim.

23.08.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.08.2007) - Cehennem mi, yokluk mu-2

  (21.08.2007) - Cehennem mi, yokluk mu -1

  (20.08.2007) - Allah'ın isimlerini zıtlıklar aynasında bilmek

  (19.08.2007) - Evlenme engeli meydana getiren durumlar

  (18.08.2007) - Kişi sevdiğiyle beraberdir

  (17.08.2007) - Ye'cüc ve Me'cüce karşı Sedd-i Zülkarneyn - 2

  (16.08.2007) - Ye'cüc ve Me'cüce karşı Sedd-i Zülkarneyn -1

  (15.08.2007) - Yedi kat arz

  (14.08.2007) - Mi’rac'da iki elçi - 2

  (13.08.2007) - Mi’racda iki elçi - 1

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri