Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Mide fesadı ve zeytin(yağı) mûcizesi



Bu zamanda mide rahatsızlığı olmayan çok az sayıda insan var.

Özellikle yirmili yaşlardan itibaren pekçok kimsede görülen, otuzlu yaşlarda ise had safhaya çıkan ve eğer tedâvisi yapılmazsa başka hastalıkları da tetikleyen mide rahatsızlıkları, bugün tıp dünyasının en öncelikli meşguliyetleri arasında yer alıyor: Habire ilâçlar üretiliyor, diyetler uygulanıyor, ameliyatlar yapılıyor, vesaire...

Giderek daha yaygınlaşan bu amansız hastalığın şüphesiz ki, bir değil, birçok sebebi var: Üzüntü, sıkıntı, stres, kalitesiz yağlar, düzensiz beslenme, zararlı yiyecek–içecekler, su ve hava kirliliği...

Yaşadığımız tecrübe

Mide fesadı hususunda, bizim de yaşadığımız ciddî tecrübeler var.

Yirmili yaşlarda sancılanma başladı. Otuzlu yaşlarda 3–4 kez kanama oldu. Gastritle başlayan rahatsızlık, sonunda ülsere dönüştü.

Hasılı, ameliyatlık bir duruma geldik... Kullanmadığımız ilâç kalmadı. Ancak, bunların hiçbiri "kesin çözüm" olmadı.

Sonunda anladık ki, bizdeki bu marazın iki önemli sebebi var: Biri üzüntü, sıkıntı, yoğun stres; diğeri ve en mühimmi ise, tevekküldeki zaafiyet, yahut yanlış tevekkül...

Tedâvi arayışımız, doğru tevekkül ve "alternatif tıp"la devam etti. İlk etapta, zeytinyağlı "Kudretnarı" kullandık. Bu ilâcın, ayrıca ballısı da var.

Kudretnarının çok büyük faydasını gördüm. Ağrılar, sızılar (arada bir nüksetmekle beraber) minimum seviyeye indi.

Bunun yanı sıra uyguladığımız en büyük tedbir, çiçek ve margarin yağlarına paydos ederek, halis zeytinyağına dönmek oldu.

* * *

Evet, halis, katışıksız (yani % 1 asitli sızma) zeytinyağı, bedenî sıhhat itibariyle hayatımın dönüm noktası oldu, diyebilirim.

Yaklaşık on beş yıldır, hemen her yemekte bu yağı tercih ediyoruz. İkinci tercihimiz ise, az miktarda olmak üzere tereyağıdır.

Ağırlıklı olarak zeytinyağını kullandığımızdan bu yana, şükürler olsun, ciddî bir rahatsızlığımız olmadı.

Arada bir, şurada burada yediğimiz başka yağlarla pişirilmiş yemeklerin, menfî tesirler uyandırdığını da ifade etmiş olalım.

Kur'ân'da da ehemmiyetle zikredilen zeytin mu'cizesi ve bu nimetten imal edilen sair ürünlerin, insan hayatında müsbet mânâda pekçok ve pek büyük tesirleri var.

Bununla beraber, zeytin meyvesi gibi, zeytinyağının da birkaç çeşidi olduğunu bilmek lâzım. Faydası olacağı kanaatiyle, bu hususa da bir sonraki yazıda değinmeye çalışalım.

GÜNÜN TARİHİ 1 Kasım 1922

Saltanatın sonu

Osmanlı Saltanatının mukadderatı hakkında Millet Meclisi'nde yapılan görüşmeler sona erdi.

Meclis'te, Saltanat ile Hilâfet makamının birbirinden ayrılması ve Saltanatın kaldırılması yönünde tarihî bir karar alındı.

Bir gün evvel Mudafaa–yı Hukuk Grubunda konuşulan bu mesele, M. Kemal'in teklifi ile Meclis gündemine getirilmişti.

Yapılan müzakereler neticesinde, 623 yıldır tarih sahnesinde varlığını sürdüren Osmanlı Devletine son verilmesi kararı alındı.

Böylelikle, yedi düvelin birden yüklenerek yıkamadığı Osmanlı Saltanatını, kendi elimizle yıkıp tarihe gömmüş olduk.

Benzer bir mesele, yüzyıllar önce (1688) İngiltere'nin (B. Britanya Krallığı) de gündemine gelmişti. Yeni hazırlanan anayasa, demokrasiye kapıyı aralamış, ancak kraliyeti de tümüyle gözardı etmemişti.

İngiltere'de, halen sembolik bir değer taşıyan krallık sistemi devam ediyor. Ancak, hayatın her kademesinde geçerli olan ve ağırlığını hissettiren sistem, yine demokrasidir.

Bu karma sistemin ismi, "meşrûtî monarşi" şeklinde de ifade edilebiliyor.

Dolayısıyla, bu toprakların fatihi olan Osmanlı'ya da sembolik bir statü verilebilirdi. Ancak olmadı.

01.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.10.2007) - Hamaset ve aklın kontrolü

  (29.10.2007) - Birinci Harbe nasıl girdik?

  (27.10.2007) - Sevkiyat gölgesinde diplomasi atakları

  (26.10.2007) - Seçme–seçilme saçmalığı

  (25.10.2007) - Profesyonelce saldırılar

  (24.10.2007) - Elbirliğiyle olgunlaştırılan harekât

  (23.10.2007) - Hür irade gölgelenmek isteniyor

  (22.10.2007) - Yeni bir dönem

  (20.10.2007) - Şaibeli iktidar-medya bağlantıları

  (19.10.2007) - Referandum

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri