Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

İhtiyaçlara cevap vermek



Ebû Hazim, büyük bir İslâm âlimiydi. “Hakkın hatırı âlîdir. Hiçbir hatıra fedâ edilmez” kabilinden karşısındaki en yüksek makamdaki biri de olsa ilmin izzetini daima başlar üstünde tutar, gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemezdi.

Birgün Emevî halifelerinden Süleyman bin Abdülmelik ona bir kısım sorular sordu. Ebû Hazim eğmeden bükmeden cevaplar verdi. Halifenin hoşuna gitmişti bu. “Ey Ebû Hazim, yanımızda bulunsan da, biz senden faydalansak, sen de bizden” dedi.

Halife, ilim adamına olan sevgisini dile getirmişti bu sözleriyle. Ona bağışlar yağdıracaktı.

Çoğu insan için böylesi fırsatlar kaçırılmaz; yöneticiye yakın olmak bulunmaz, cazip bir fırsattır. Fakat gönlünü dünyaya kaptırmayan, ilmini çıkarına âlet etmeyen bu büyük âlim “Böyle birşey yapmaktan Allah’a sığınırım” diye karşılık vermişti.

“Niçin?” dedi Halife.

“Korkarım ki bu bana dünya ve ahiret sıkıntısı çektirir.”

Böylesi faziletli âlim çok az bulunurdu. Çok mennun oldu tavırlarından halife Süleyman bin Abdülmelik. Gönlü tok, gerçekleri çekinmeden söyleyebilen Ebû Hazim’e iltifat ve ikramlarda bulunmak istedi ve “İhtiyaçlarını söyle de karşılayalım” dedi.

Verdiği cevap sarsmıştı Halifeyi. “İhtiyacım, Cehennemden kurtulup Cennete girmek. Gücünüz yeter mi buna?”

“Yetmez.”

“En büyük, en önemli ihtiyacım bu benim. Yapamayacağına göre başka ne ihtiyacım olabilir?”

İhtiyaçları sonsuz insanın. Sadece Cehennemden kurtulup Cennete girme değil şüphesiz. İğneden ipliğe varıncaya kadar sonsuz ihtiyaçları var. Hayatı veren Allah olduğu gibi onu sayısız rızıkla devam ettiren de O. İnsanlar ve diğer yaratıklar ise sadece birer sebep. İnsana düşen de sebepleri elinde tutan, herşey emri ve izniyle hallolan Allah’a yönelmek, sebeplerin acizlik ve zayıflığını düşünüp herşeyi sonsuz kudret sahibi olan Allah’tan beklemek. Onun vermediğini kimse veremez, Onun verdiğini de kimse engelleyemez.

Tevekkülün gereği olarak sebeplere sarılmadan öte onlara alabildiğine önem ve değer veren, âdetâ herşeyi onlardan bekleyen insan Tevhid sırrına ters hareket ettiğinin farkında mıdır acaba? Akıldan, merhametten, şuurdan yoksun sebeplerin bizi tanıyıp imdadımıza koşması imkânsız. Sebep akıllı ve şuurlu bile olsa Allah onun kalbine o duyguyu vermezse bize nasıl elini uzatabilir?

Demek ayakkabımızın bağı da olsa herşeyi, sebepleri elinde tutan Allah’tan isteyeceğiz ki, onları bize musahhar ettirsin, istihdam ettirsin.

08.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.11.2007) - İhtiyaçlara cevap vermek

  (07.11.2007) - Nafilelerin en hayırlısı

  (06.11.2007) - Bir toplumun yıkılışı

  (05.11.2007) - O'nu bulunca

  (04.11.2007) - Yapay gündemlerde boğulmamak

  (03.11.2007) - Anarşi ve terörün barınamadığı atmosfer

  (02.11.2007) - Anarşi ve terörün çaresi

  (01.11.2007) - Anarşinin temelinde ne var?

  (31.10.2007) - Anarşiye karşı Bediüzzaman

  (30.10.2007) - Teröre çözüm

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri