Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Ve AB çarpıtması...



Avrupa Birliği Konseyi’nin Türkiye İlerleme Raporu ve uzun vadeli yol haritasını belirleyen Strateji Belgesinde bir defa daha görüldü ki, AB ve Türkiye’nin çelişkileri var. Sıkıntı, büyük oranda bu çelişkili çarpıtmalardan çıkıyor...

Türkiye’deki “AB karşıtları”yla, “AB içindeki AB ve Türkiye karşıtları” karşılıklı tezatlarla bu çelişkileri kışkırtıyorlar.

Evvelâ, AB’nin, özellikle “Müslümanları tehdit unsuru” ve “potansiyel suçlu” sayan Bush hayranı Selânikli Fransız Sarkozy gibilerinin şahsında görülmesi büyük bir yanlışlık.

“Akdeniz ülkeleri birliği” perdesinde, AB’ye alternatif olarak İsrail’in aktif rol alacağı organizasyonlar peşindeki Sarkozy’nin Fransa’da yaptığı antidemokratik uygulamalar, AB’ye de uymuyor. Müslüman vatandaşlarının dinî özgürlüklerini sınırlayıp okullarda başörtüsünü yasaklaması, başta AB temel değerleriyle bağdaşmıyor.

Zira, AB’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları temelindeki değerler manzumesi, inanç hakkını yasaklamaz; eğitim hakkının engellenmesine müsaade etmez...

* * *

Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), “Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim ile ilgili üzerine aldığı görevleri yerine getirirken, anne ve babaların çocuklarına, kendi dinî ve felsefî inançlarına uygun eğitim ve öğretimin verilmesini isteme haklarına saygı gösterir” esasını vazeden, 20 Mart 1952 tarihli Ek Protokole de aykırıdır.

AB’nin Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendik’in “Öğrenciler, çoğulcu ve demokratik bir yapının gereği olarak okula başörtülü girebilme haklarına sahipler” beyânı, bunun bir göstergesi.

Alman Göç Bakanı Marieluise Beck’in “Başörtüsü yasağı, anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı düşüyor, Müslümanlığı dışlamak okul huzurunu ve uyum çabalarımızı zehirliyor” uyarısı, demokratik eğitimin nicelik ve nitelik itibarıyla geliştirilmesi ve demokratik değerlerin zenginleştirilmesinin ifâdesi.

Yine Hessen Yabancılar Meclisi Başkanı Manuel Parrando’nun “Başörtüsüne yasak getirecek yasal düzenlemeler AB hukukuna aykırı” tepkisinden, İtalya İçişleri Bakanı Guuseppe Pisanu’nun “Başörtüsü İslâmî ve kültürel kimliği temsil ediyor, saygıyı hak eden bir semboldür” tesbitine kadar AB sözcülerinin temel referansları bunun belgesi...

Şu var ki, AB temsilcilerinin başörtüsünü dinî inanç gereği olarak nazara vermeleri ve ibâdet hürriyetini alabildiğine öncelemelerine karşılık, son “Leyla Şahin dâvâsı”ndaki “AİHM sapması”, Türkiye’nin hatasından türedi.

Ankara’nın, Mahkemeye ilettiği “hükûmet savunması”nda, Kur’ân ve Sünnet’in başörtüsünü emreden hükmü, devletin anayasal bir kurumu olan Diyanet’in âyet ve hadislere dayanarak “dinî bir vecîbe” gören fetvaları nazara alınmadı.

Dahası, yasakçıların hukuk ve yasadışı indî yorumlarıyla başörtüsünü “gerginlik sebebi”, “laikliğe aykırı” ve “siyasî sembol” şeklinde lanse eden uydurmaları, “Türkiye’nin resmî görüşü” olarak Strasbourg’a bildirildi. Şaşırtılan AİHM’in, sonradan hatasını düzeltmeye yöneldiği yasadışı yasağı “uygun” gören söz konusu kararına sebebiyet verildi.

Aslında son İlerleme Raporunda, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları kriterlerindeki uyum ve uygulamaya dikkat çekilmesi oldukça yerinde.

Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in, hiçbir Avrupa demokrasisinde herhangi bir vatandaşın şiddet ihtiva etmeyen fikirleri sebebiyle yargılanmasının kabul edilemeyeceği açıklaması, bunların başında gelmekte...

* * *

Gerçekten AB’nin güncelleştirdiği Katılım Ortaklığı Belgesinde yer alan demokratikleşme taleplerinin çoğuna Türkiye’nin ihtiyacı var:

Yargının bağımsızlığının sağlanması, insan hakları ve temel özgürlüklerle ilgili yargı yorumlarının AB standartlarıyla uyumu; basın ve ifâde özgürlüğünün açık ve kendine güvenen bir demokrasiyle geliştirilmesi, bu çerçevede 301. maddenin kaldırılması ya da bir an önce değiştirilmesi; “depremi İlâhî ikaz” görmeyi yargılamada istismal edilen yeni ceza yasasındaki 312’nin “yasakçı” işlevini gören maddelerin tâdili bunların başında gelmekte...

Keza, yerel yönetimlerin yeterli kaynaklarla güçlendirilmesi, ombudsmanlık sisteminin oluşturulması, kapsamlı bir yolsuzlukla mücadele stratejisinin hazırlanması ve ahlâkî ilkelerin uygulanmasının genişletilmesi ile siyasî partilerle ilgili düzenlemelerin AB üyelerindeki uygulamalarla uyumlu hale getirilmesi, bu hususta önem taşıyor.

Bütün bunlar, Türkiye’nin âcilen yapması gereken kısa vadeli ev ödevleri...

Ne var ki, cem evlerinin bütün Müslümanların ortak ibâdet mekânı olan camilere mukabil “ibadet yeri” olarak yorumlanması ve “dinî özgürlükler”in salt Türkiye’de dinlerinin gereğini yaşamada hiçbir problemleri olmayan gayr-ı müslimlere hasredilmesine benzer, kısmen de olsa Türkiye’nin ve İslâm dininin gerçekleriyle uymayan bazı ciddî çarpıtmalar da rapora sokuşturulmuş.

AB’nin, AİHM’in “başörtüsü yasağı” çelişkisinde olduğu gibi, bu tür yanlış algılama ve çarpıtmalardan kurtulması, yine Ankara’nın kararlı ve doğru bilgilendirmesine bağlı...

Türkiye, AB yoluna takoz edilen içteki ve dıştaki çelişki ve çarpıtmaları bir'an önce ortadan kaldırmalı...

09.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.11.2007) - AB ihmali...

  (07.11.2007) - En vâhimi

  (06.11.2007) - Karartılan gündem...

  (05.11.2007) - Türkiye kozlarını kullanmalı

  (04.11.2007) - Oyalama oyunu

  (03.11.2007) - “Hodserâne hareket yok...”

  (02.11.2007) - Panzehir...

  (01.11.2007) - Terörden daha dehşetli...

  (31.10.2007) - Ankara dikkat etmeli

  (30.10.2007) - Diken üstünde

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri