Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Meclis'te "Hoşâmedî" merasimi



Başta M. Kemal olmak üzere, Anadolu'da yeni kurulan millî hükümetin temsilcileri tarafından vaki olan ısrarlı dâvete icabet etmek üzere Ankara'ya gelen Bediüzzaman Said Nursî için Meclis'te resmî "Hoşamedî" merasimi yapıldı. (9 Kasım 1922)

Bazı mebusların Meclis Başkanlığına önerge verip teklifte bulunmaları üzerine Meclis Kürsüsüne gelen Üstad Bediüzzaman, burada hem kısa bir konuşma yaptı, hem de İstiklâl Harbinde elde edilen muzafferiyet için duâ ve niyazda bulundu.

Bu tarihî hadise, aynı günkü resmî tutanakta (Zabıt Ceridesi) kayda geçildi. (9 Kasım 1922 Perşembe, 135. içtima/oturum.)

Bu zabıt ceridesinin orijinalleri, Meclis arşivinde ve Ankara'daki Millî Kütüphanede bulunmaktadır.

Dâvet için önerge

Açık oturum şeklinde gerçekleşen o günkü Meclis toplantısında, Üstad Bediüzzaman da dinleyici salonunda (kendi ifadesiyle "sami'în locası"nda) oturmakta idi.

Zaten, özel dâvet ile İstanbul'dan Ankara'ya gelmişti. Onu gören bazı milletvekillerinin teklifleri Meclis Başkanlığınca da kabul edilerek, duâ için kürsüye dâvet edildi.

Bu konuyla ilgili resmî tutanakta kayda geçen metin şöyledir:

"Ulemadan Bediüzzaman Said Efendi Hazretlerine beyan-ı hoşamedi.

Reis: Efendim, Bitlis mebusu Arif Bey'le rüfekasının (arkadaşlarının) takriri (önergesi) vardır:

"Riyaset-i celileye!:

"Vilâyât-ı Şarkiyye Ulema-i benamından olup, Anadolu gazilerini ve Meclis-i Âli'yi ziyaret etmek üzere, İstanbul'dan buraya gelerek, Sami'în Locasında bulunan Bediüzzaman Molla Said Efendi Hazretlerine 'Hoşamedî' edilmesini teklif eyleriz."

Takriri (önergeyi) veren mebuslar:

Bitlis mebusu Arif

Bitlis mebusu Derviş

Muş mebusu Kasım

Muş mebusu İlyas Sami

Siirt mebusu Salih

Bitlis mebusu Resul

Ergani mebusu Hakkı

Ve şiddetli alkışlar..."

Tarih farkının sebebi

Üstad Bediüzzaman'ın o tarihteki Ankara seyahatinden bahseden, hatta detaylı bilgiler aktaran birçok eser ve hatıra notları var.

Bunların bir kısmında, özellikle Meclis'teki "Hoşamedî" merasiminin yapıldığı günün tarihi, birbirinden farklı şekilde zikredilmiş.

Sebebi şudur: O zamanki resmî belgelerde (Resmî Ceride, Zabıt Ceridesi, vs.) kullanılan ve esas alınan takvim Rumî takvimdir. Meselâ, ilgili meselenin tarih kaydı şöyledir: 9 Teşrinisâni 1338.

Rumî "Teşrinisâni"nin Kasım ayı olduğu, 1338'in de Milâdî 1922 yılına denk düştüğü hususunda herhangi bir ihtilâf yok.

Asıl farklılık ise, 9 Teşrinisâni'nin 9 Kasım'a tekabül etmediği noktasında çıkıyor.

Zira, hemen herkesin bildiği ve halen de yürürlükte olan tatbikata göre, Rumî tarih, Milâdî tarihin tam 13 gün gerisindedir.

Meselâ, Milâdî 13 Nisan 1909'da yaşanan "31 Mart Vak'ası"nın ay ve gün itibariyle kayda geçen tarihlerine bakıp bir karşılaştırma yapabilirsiniz.

İşte, "genel geçerlilik" hüviyetine sahip olan bu durum, bizi asıl konumuzun tarihi hakkında bir yanlışa, yanılgıya düşürmemeli.

Zira, o olağanüstü dönemde birçok meselede olduğu gibi, tarih ve takvim itibariyle de bir "geçiş dönemi" yaşanmış ve Milâdî takvim ile Rumî takvim arasındaki ay ve gün farkı ortadan kaldırılmış, yani her iki takvimin ayları ile günleri eşitlenip aynileştirilmiş. Açıkçası, iki takvim arasındaki gün farkı tamamen "sıfırlanmış"tır.

Bahsini ettiğimiz bu olağandışı uygulama, 1 Mart 1917 ile 26 Aralık 1925 tarihleri arasında geçerli olmuş.

Sonra tekrar eski usûle dönülmüş. Bugün de geçerli olan usûl, yöntem aynıdır: Milâdî takvim, Rumî takvimin 13 gün ilerisindedir.

Mühim birkaç nokta

Beyannâme: Üstad Bediüzzaman için yapılan "Hoşamedî" tarihini karıştıranlar, aynı mantıktan hareketle mebuslara dağıtılan 19 Ocak 1923 tarihli 10 maddelik "Beyanname"nin tarihi hakkında da yanlışa düşüyor. Doğru tarih, burada da aynen yazıldığı gibidir.

Hüseyin Avni: Üstad Bediüzzaman için resmî "Hoşamedî"nin yapıldığı aynı gün (6 Kasım 1922), dost ve "dindar demokrat" bir şahsiyet olan Erzurum mebusu Hüseyin Avni (Ulaş) Bey, TBMM Birinci Reis Vekilliğine seçildi. Beş ay sonra katledilen Trabzon Mebusu Ali Şükrü Beyin de en yakın arkadaşı olan Hüseyin Avni Bey, 1924'ten sonra siyasetin dışına itildi, daimî baskı ve tarassut altında tutuldu.

Rıza Nur ve İsmet Paşa: Bediüzzaman Said Nursî'nin Ankara'da bulunduğu, özellikle Meclis kürsüsüne çıkıp konuşmalar yaptığı ve bilâhare mebuslara hitaben Beyanname neşrettiğine dair, muhtelif şahsiyetlerin şahitliği ve hatıra notları var. Fakat, İsmet Paşanın ve bilhassa hatıratıyla meşhûr Rıza Nur'un bu hususlarla ilgili bir tek cümlesine dahi rastlayamadık. Bu tuhaf durumun izini sürerken, bu iki şahsiyetin de o tarihlerde Ankara'da bulunmadığını, barış konferansı için aynı günlerde Lozan'a doğru yola çıktıklarını tesbit etmiş olduk.

163 mebus: Medresetüzzehra'nın inşası için Üstad Bediüzzaman'ın yardım teklifini kabul eden 163 mebus (M. Kemal de içinde), bütçeden tahsisat (ödenek) ayrılması için imza verdi. Bazı müfteriler, Bediüzzaman'ın hem işgalci İngilizler ile istilâcı Yunanlılarla birlikte çalıştığını, buna rağmen Ankara hükümetiyle de iyi geçindiğini iddia ediyor. O tarihde, böylesine ikili oynamak imkânsız olduğu gibi, 200 mebustan 163'ünün desteğini almak da, her babayiğidin harcı değildir. Said Nursî'nin bütün bu mebusları kandırdığını iddia etmek ise, iftiranın ötesinde, Millî Mücadele ruh ve idrakini karalamak ve o şahsiyetlerin tamamını zan ve töhmet altında bırakmak demektir.

09.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.11.2007) - Müstakbel irtica itirafları

  (07.11.2007) - Huzur ve barış dönemi örnekleri

  (06.11.2007) - Siyasilerin Risâle-i Nur'la alâkadarlığı

  (05.11.2007) - Siyasîlerin Bediüzzaman'la alâkadarlığı

  (03.11.2007) - İdarecilerin Bediüzzaman'la alâkadarlığı

  (02.11.2007) - Zeytinyağı çeşitleri

  (01.11.2007) - Mide fesadı ve zeytin(yağı) mûcizesi

  (31.10.2007) - Hamaset ve aklın kontrolü

  (29.10.2007) - Birinci Harbe nasıl girdik?

  (27.10.2007) - Sevkiyat gölgesinde diplomasi atakları

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri