Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Abdurrahman ŞEN

Neden “Bir destan adam?”



Birilerinin hâlâ fırsat bulduğunda saldırmaktan utanmadığı millî marşımızın şairi Mehmed Âkif Ersoy hakkındaki “Bir Destan Adam” isimli kitabım, Metropol Yayınları arasında çıktı. Bu kitapla ilgili olarak benimle söyleşen Yahya Kemal Baş kardeşimin sorularına verdiğim cevaplardan oluşan metinden, yerimizin izin verdiği kadarını–izninizle–sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Bir Destan Adam” kitabının yazılış gayesi nedir? Neden böyle bir ihtiyaç duydunuz?

Toplumlar kültürlerini nesilden nesile anlatırken kimi kahramanların varlıklarına, yaptıklarına ihtiyaç duyarlar. Şairler de bu çizginin içinde elbette…

Ama bu kişi, şair olmanın ötesinde ülkesinin millî marşını da yazmış birisi ise işin şekli daha bir değişiyor… O zaman bu insanı daha yakından tanımamız, bize neler anlattığını kavramamız açısından da ayrı bir önem kazanıyor.

Mehmed Âkif’e de böyle bakınca; ülkemizin kamplaşma ve fikir kısırlıklarından ziyadesiyle nasibini almış biri o…

Bu yanlışlığı düzeltmeye yarayacak, farklı kalemlerden çıkmış çok sayıda kitaba ihtiyaç var. Unutmayalım ki biri benim yazdığımdan anlar, tanırsa Âkif’i, başkaları da diğer ağabeylerimizin, dostlarımızın, kardeşlerimizin yazdıklarından tanısın, bilsin…

Onun için asla yazılan kitapları sayıca yeterli görmüyorum. Birbirine benzerlikleri fazla olsa da… Mutlaka üslûplar farklı okurları yakalayacak…

İşte bu yolda yaptığım kısa bir kitap çalışmasından sonra; sevgili ağabeyim Mustafa Miyasoğlu ve Metropol Yayınları’nın sahibi sevgili İrfan Koçyiğit kardeşimin teklif ve teşvikleriyle bu geniş çaplı derlemeye giriştim. Teklifi alır almaz da seninle kolkola yola çıkıp, Ayvalık ortamında hazırlıklarımıza başladık ve “Bir Destan Adam” ortaya çıktı.

Yaptığınız derlemede Akif’in birçok kişi tarafından bilinmeyen sporculuğu, musikişinaslığı, sözünün eri olması ve daha da çoğaltabileceğimiz özelliklerini ortaya koymuşsunuz. Bunlar okuyucu üzerinde nasıl bir etki bırakır?

Az önce Mehmed Âkif’in, ülkemizin kamplaşma ve fikir kısırlıklarından ziyadesiyle nasibini almış biri olduğunu söyledim… Bir taraf Âkif’i yererken, diğer taraf da överken aslında eksik bir Âkif portresi koyuyorlar ortaya… Senin de kısaca temas ettiğin özelliklerinin bir çoğu ya arada kaynıyor ya da gündeme bile gelmiyor… O zaman da eksik bir Âkif portresi çıkıyor orta yere…

Mehmed Âkif Ersoy’u tanımak ve tanıtmak için baktığımızda; “Millî marşımızın şâiri”, “İslâm şairi”, “Millî şair”, “mütercim”, “hâfız”, “Türk dilinin usta şairi”, “hatip”, “güreşçi”, “özellikle ney ile meşgul olan bir musikişinas”, “başarılı bir yüzücü”, “camideki şair”, “uzun mesafe yürüyücüsü”, “aruzu Türkçe’ye uyarlayan şair”, “üniversitelerde öğretim üyesi”, “Birinci Büyük Millet Meclisi’nde Burdur Mebusu”, “büyük fikir adamı” ve “söyleyip yazdıklarını yaşayan örnek bir insan”dır, diyebiliriz… Ama bunca tanıtım, bunca ifade bile O’nu lâyıkıyla tanımamız için yetersiz kalabilir.

Bütün bu saydıklarımız ve sayamadıklarımızla bu yetersiz çabamıza baktığımızda, bu hayatın yaşanış biçimi önümüze adeta bir “Destan Adam” olarak koyuyor Âkif’i…

Özetle bu çalışmamızda amacımız; okurların, Türk halkının, Âkif’i daha yakından ve yalın insan haliyle görmesini sağlamak, diyebiliriz…

Toplum olarak Mehmed Âkif’i hakkıyla anma noktasında yeteri kadar çaba göstermediğimiz söylenebilir. Günümüzde bazı belediyelerin anma programları dışında devletin doyurucu bir şey yapmadığını görüyoruz. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Doğrusunu söylemek gerekirse devletimizin bugüne kadar Âkif konusunda gösterdiği suskunluk elbette başlı başına bir ayıp. Ama son 15 yıl içerisinde bu alanda da gözle görülür bir canlanma olması da ümit verici. Umalım ki kısa süre içerisinde milli şairimizin hakkıyla tanınması ve hâtırasının yaşatılması için daha plânlı ve programlı adımlar atılır. Özellikle yayıncılık alanında, ardı ardına yayınlanan Mehmed Âkif hakkındaki kitaplık çalışmalar, dergilerin özel sayıları kayda değer çabalar olarak hemen göze batıyor.

Eğer Mehmed Âkif’i anma noktasında, işin bundan sonraki döneminde devlet yetkililerimiz, millî marşımızın şairini anma konusunda nereden başlanacağına karar vererek plânlı programlı bir çıkış gerçekleştirirlerse… O zaman daha doğru hamlelerde bulunmak mümkün olur sanıyorum…

Belediyelerin çabalarına gelirsek… Ne yazık ki olması gerektiği kadar değil yaptıkları. “Ne şiş yansın ne kebap!” mantığıyla hareket edenlerin varlığına da şahit oldukça insan üzülmeden edemiyor!

“Bir Destan Adam”a baktığımız da her yönüyle bir Mehmet Âkif görüyoruz. Kitapta yer almayan Akif hakkında başka bilinmeyenler var mı?

Aslında bugün için yakınlarının yazdığı anılar dışında o dönem gazete ve dergileri üzerinde yapılan taramalarla, araştırmalarla pek bilinmeyen nokta yok gibi… Ama bazı noktalarda ayrı ayrı yerlerde duran iplerin uçlarını birbirine bağlayarak sisli kalan kimi noktalar da aydınlığa kavuşabilir… Ama şu anda elimizde olan araştırma ve bilgiler de Âkif’i tanımamız, anlamamız için yeterli.

Yeter ki daha geniş kitlelere, onların anlayacağı dilde aktarabilelim…

Okuyucular “Bir Destan Adam”ı okuduktan sonra herhalde kitaba neden bu ismi verdiğinizi anlayacaklardır.

Az önce Âkif’e lâyık görülen sıfatları andık topluca… O kadar zengin sıfatın fazlasına da lâyık olan bir insanın, daha yaygın bir tanımla anlatılmak gerektiğini düşündüm… “Destan” kelimesinin taşıdığı anlam bütünlüğü içerisinde Mehmed Âkif’e, “Bir Destan Adam” demeyi uygun gördüm… Hayatının, hasletlerinin ve özelliklerinin çok azı günümüz insanları hatta aydınları tarafından bilinen Âkif’i, tarihî gerçekler ışığında destan gibi anlatmalı, gelecek kuşaklara da taşımalıyız, diye düşünüyorum…

Kitabın yayına hazırlığı aşamasında birlikte olduğum için çok şanslıyım. Bu esnada, Âkif filminin çekilmesi düşüncesine ilk şahitlik etme şansını da yakaladım… O günkü heyecanınızın hiç eksilmediğini ve filmden söz açılınca artan bir heyecanla, sabırla anlatmaya başladığınızı görüyorum. Biraz da film hakkındaki çalışmaları anlatır mısınız?

Âkif’in hayatından kimi kesitleri okurken, bazı sahneler adeta gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu… Gecenin bir saatinde yine öyle sahnelerden birini okurken, birden sana seslendim, biliyorsun: “Yahya’m… Biz bunun filmini çekmeliyiz!” diye…

Evet… Ondan sonraki sahneleri okurken de bu inancım pekişti ve her sahne gözümün önünde film şeridi gibi canlanmaya başladı.

Şimdi kitap basıldı. Şu andan itibaren önce sağlam bir senaryo yazmak üzere kolları sıvadım malûm… Kısmet olursa yıl sonuna kadar bu çalışma, hazırlık sürecek… Ortaya koyacağım senaryodan sonra işin maliyet tablosu ortaya çıkmaya başlayacak… Sonrasında o sıkıntıyı aşmaya çalışacağız ve ardından da yıl sonuna kadar, yani 2009 Aralık 27’ye kadar filmi bitirmiş olacağız… İnşallah utanmayacağımız bir çalışma yapabiliriz.

02.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.02.2008) - "Kültür Evleri Projesi!"

  (17.02.2008) - Mehmed Âkif 135 yaşında!

  (10.02.2008) - Basında kaç yılım doldu acep?

  (03.02.2008) - Taceddin Ural’dan mektup var!

  (27.01.2008) - Yenilenmeden yenileme mümkün mü?

  (20.01.2008) - İstanbul “Mehmed Âkif Müzesi”ni bekliyor

  (13.01.2008) - “Şehîd-i Kerbelâ’sın yâ Hüseyn”

  (06.01.2008) - “Yeni” şeyler söylemek lâzım da!

  (30.12.2007) - 2007'ye bakarken

  (23.12.2007) - ‘Bir destan adam’ı anabilmek!

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri