Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Fahri UTKAN

Mazeret yok, bu hizmet hepimizin



“Hikâyemiz, herkes, birisi, herhangi biri, hiçkimse adlı dört kişi hakkında.

“Yapılması gereken önemli bir hizmet vardı ve herkes, birisi’nin bu hizmeti muhakkak yapacağından emindi. Gerçi bu hizmeti herhangi biri de yapabilirdi ama hiçkimse yapmadı. Birisi buna çok kızdı. Çünkü hizmet herkesin işi olmalıydı.

“Herkes, herhangi biri’nin bu hizmeti yapabileceğini düşünüyordu ama hiçkimse, herkes’in yapamayacağının farkında değildi.

“Sonunda herhangi biri’nin yapabileceği bu hizmeti hiçkimse yapmadığı için herkes, birisi’ni suçladı” ve çeşitli mazeretler üretti.

Neticede, elbette birileri daha gerçeklerden habersiz kaldı.

Ne oldu da işler bu kanala akıp gerekli hizmet yapılmadı? İstemek yapmanın yarısıdır derler. Bir şeyi yapmayı gerçekten istediğiniz zaman, bir yol bulursunuz. İstemediğiniz zaman ise bulduğunuz, mazerettir.

Başarılarımızın önüne hep yüzlerce mazeret sayarız. Yeri gelir insanların kalbini kırarız. Buna bile söyleyecek bir mazeretimiz vardır. Mazeret uydurmak kimilerinin hayatının bir parçası oldu artık. Farkında bile olmadan adım başı mazeret uyduruyoruz. Halbuki, kazanan insanlar mazeret bulmayanlardır.

Mazeret yok. Çünkü; Yapacak hizmet çok. Kullanıla kullanıla eskimiş mazeretler üretirsek, hizmet üretemeyiz. Mazereti bırakıp yeni hizmet fikirleri üretmeliyiz. Hizmet etmek için Allah’a (cc), Peygamberimize (asm) ve Üstadımıza verdiğimiz sözü yerine getirmemek için; mazeret yok, mazeretleri bırakıp, yeni fikirler üretelim. Bir hizmetin yapılması esnasında üretilen her mazeret, birer parazittir ve hastalıklı insanlar bu parazitlere çabucak yakalanabilirler. Aynı zamanda insan, bir hizmet için amaçlarına ulaşmaya çalışırken, önüne çok sayıda mantıklı mazeret çıkararak gelenler olabilir. Mazeretle karşınıza gelenden, hizmetin o an yapılmama sorununu giderecek üç teklif isteyin. Tekliflerden en iyisini seçmesini ve uygulamasını isteyin. Bu durum mazeret üretecek kişinin yolunu tıkar. Size gelirken iki kere düşünür. Bu gibi konularda, “Her şeye rağmen” yerine, “Her mazerete rağmen” davranıp ona göre hareket edin.

Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (asm); “Mü’mini yapabileceği şeyde gayretli, yapamadığı şeyde ise ‘yapamadım’ diye hasret çeken kimse olarak görürsün” demiştir. Buradan anlaşılması gereken bence, “Şu mazeretten dolayı yapamadım” demeden, o işi yapmaya çalışma azminde olmayı anlamalıyız.

Hiç kimse mazeret bulmakta tembel insan kadar başarılı olamaz. Çünkü; mazeret bulanlar genellikle o işi yapmaya gönlü olmayan, yani tembel olanlardır. Bildiğiniz gibi, Garcia’ya mektubu götüren asker Wogan, hiçbir mazeret ileri sürmeden ve kimseye bir şey sormadan mektubu yerine ulaştırmıştır. Mazeret konusunda Peyami Safa’nın güzel bir sözünü burada kaydetmeden geçemiyeceğim: “Özür ve mazeret dilenmez, özür ve mazaretin kabulü dilenir.”

Mazeretin bazen kabul edilebilirliği olabilir. Bu durumda da yine kaynağımız Sevgili Peygamberimiz (asm); “Elinizden geldikçe, hadd cezalarını Müslümanlardan def edin. Geçerli bir mazereti varsa, hemen salıverin. Çünkü; âmirin yanlışlıkla affetmesi yanlışlıkla ceza vermesinden hayırlıdır.”

Aşağıda mazeret üretme ve iş yapma yöntemlerimiz üzerine, yazarını bilmediğim bir çalışma bulacaksınız. Toplum olarak her şeyi başkalarından bekleyen, yapılan her şeye bir kulp takan, mazeret üreten, yenilikçilik ve sorumluluk alma konusunda sınıfta kalan kişileri anlatıyor sanki!

“Küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış; birinci mahallede ‘Evet ama’cılar yaşıyormuş. ‘Evet ama’cılar her zaman ne yapılması gerektiğini bildiklerini düşünürlermiş. Yapma zamanı geldiğinde ise ‘Evet, ama’ diye yanıtlarlarmış. Cevapları hep yanlış olurmuş. Suçu başkalarına atmakta da ustaymışlar. İkinci mahallede ‘Yapacağım’lar yaşarmış. Ne yapacaklarını belirler, kendilerini yapacakları şeye adım adım hazırlarlar, ama yapacakları sırada şanslarını kaçırdıklarının farkına varırlarmış. Bu mahallede insanların dizleri dövülmekten yara bere içindeymiş. Hayatlarını ertelememek için verdikleri kararı bile ertelerlermiş. Üçüncü mahallede yaşayanlar ise “Keşke”cilermiş. Bu mahallede yaşayan ‘Keşke’cilerin hayatı algılama güçleri mükemmelmiş. Neyin yapılması gerektiğini daima en isabetli şekilde bilirlermiş ama... Maalesef her şey olup bittikten sonra. ‘Keşke’ cilerin de başları hep kanarmış, kafalarını duvarlara vurmaktan! Dördüncü mahallede ise; ‘İyi ki yaptım’cılar otururmuş. Bu mahalle, kasabanın en yeşil bölgesinde, en güzel evlerin olduğu mahallesi imiş. Temizlik, su, yol ve çöp sorunu bulunmamaktaymış. Huzur derseniz herkes güler yüzlüymüş. ‘Keşke’ciler bu mahallede yürüyüşe çıkar, etrafa hayranlıkla bakarlarmış. ‘Yapacağım’cılar ‘Keşke’cilerle birlikte bu mahallede yürüyüşe çıkmak ister ama bir türlü fırsat bulamazlarmış. ‘Evet amacı’lar ise mahallenin güzelliğini görmek yerine, ağaçların gölgelerinin yeterince geniş olmadığından, güneşin daha erken saatte doğması gerektiğinden şikâyet ederlermiş. ‘İyi ki yaptım’ mahallesindeki insanların kusuru da beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmamasıymış. Bu yüzden yaşadıkları ortam her zaman güzel, düzenli ve huzurluymuş.”

Bu yazıyı okuduktan sonra hep birlikte, “İyi ki yaptım”cılar mahallesine taşınmaya ve hizmetlerimizi bir de bu gözle irdelemeye ne dersiniz. Özetle; “Unutmayın! Her başarısız insanın bir mazereti, her başarılı insanın bir marifeti vardır.”

[email protected]

14.02.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.02.2008) - Mükemmelleşme yolculuğu

  (03.01.2008) - Değişim yönetimi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri