Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Yasemin GÜLEÇYÜZ

Dünya haremlik selâmlığı keşfederken...



Geçtiğimiz haftalarda gazetelerde yer alan haberleri hatırlarsınız.

Taşıma araçlarında kadınlara yönelik hırsızlık ve cinsel taciz olaylarının artması yerel yöneticileri farklı bir uygulamaya mecbur etmişti. Kadınlara özel taşıma araçları tahsis etmişlerdi.

Benzer bir uygulama geçtiğimiz yıl Rusya’da da başlatılmıştı. Metroların bazı vagonları kadınlara tahsis edilmiş ve kadınlara özel otobüsler ayrılmıştı.

Bunlara benzer bir haber de eğitim dünyası ile ilgili. İşte İngiltere ve ABD’den iki ayrı uygulama…

Karma eğitim zararlı!

İngiltere’nin ünlü okullarından Saint Mary Lisesi’nin müdürü Frances King İngiliz Times gazetesine verdiği röportajda “Karma eğitim genç kızlara zarar veriyor” değerlendirmesinde bulunarak karma eğitimin ergenlik dönemindeki kırılgan yapıda olan genç kızların kendilerine güvenlerini zedelediğini, akademik kariyerlerini tahrip ettiğini ifade ediyor.

ABD karma eğitimi terk ediyor

Sınav sonuçlarının yıllardır çok düşük olması, okulu bırakanların çoğalması, hamile kalan kız öğrenci sayısındaki artışlar yüzünden Georgia Eyaletinde bir bölge karma eğitimi tamamen terk ederek kız ve erkek öğrencileri ayırdı. (29 Şubat 2008, Yeni Asya)

Habere göre yapılan araştırmalar kız ve erkeklerin ayrı sınıflara konulduğu zaman kendilerini daha fazla derslere verdiğini gösteriyor. Dolayısıyla sınav neticeleri düzelip, eğitim seviyesi ve kendine güven artıyor.

Ayrıca aşırı eğlence, kavga, suç işleme, boşa vakit harcama, taciz, gebelik gibi olumsuzlukların ayrı eğitim veren okullarda en aza indiği gözlenmiş.

***

Evet, Ademler ve Havvalar arasında inkârı mümkün olmayan, duygusal donanımından, kas yapısına kadar uzanan sayısız farklılıklar söz konusu. İslâm’a has haremlik selâmlık uygulamasının hikmetlerinden bir tanesi de bu farklılıklar olsa gerek.

Batı dünyasında haremlik selâmlık uygulamasının benimsenmesi ise fıtrata dönüş hareketinden başka bir şey değil. Batı haremlik selâmlığı keşfederken, biz Müslümanların İslâm’ın bu güzel uygulamasını aile ve toplum hayatında terk etmeye başlaması işin çok şaşılacak ayrı bir yönü…

Asr-ı Saadetten uygulamalar

İbrahim Canan “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye” isimli eserinde o dönemdeki olaylardan örnekler vererek şunları söyler: “Gerek Hz. Peygamber devrinde, gerekse ilk halifeler devrinde kadınlar camilerde kendilerine has mahallerde erkeklerle birlikte ibadetlerini yapmışlar, camilerde yapılan dinî tedrisâtı takip ederek dinlerini öğrenmişlerdir. Nadir durumlarda kendilerine hususî gün ve imam ayrılmıştır (…) Eski kaynaklardan biri olan Kabisi’de de kız ve erkek çocuklarının ayrılmasının tavsiye edildiğini görürüz. Der ki: “Erkeklerle kızları karıştırmamak da çocukların salâhından ve onlara güzel nezaretten sayılır. İbnu Sahnun demiştir ki: “Öğretmenin kızları oğlanlarla karıştırarak okutmasını iyi görmem. Çünkü bu onların bozulmasına sebep olur”

Fıtrata uygun eğitim

Konu ile ilgili kaynakları tararken kız ve erkeklerin ayrı olarak okutulması ile beraber fıtratlarına göre bir eğitim müfredatının da uygulandığını öğrendim. Bu sadece İslâm tarihinde değil, Batıda da geçerli.

Sözgelimi eğitimci Jean Jack Rousseau kız çocuklarına “mahir bir zevce” olmanın yollarını öğretmek gerektiğinden bahsetmekte “Emile” isimli eserinde.

B. Russel da kızlara ayrı bir terbiye sisteminin tatbik edilmesinin zarurî olduğunu belirterek “Fakat bu terbiye sistemi, cinslerin eşitliği için duyulan arzu yüzünden çığırından çıkmıştır” diyerek feminizmin getirdiği zararları anlatmakta.

Fransız araştırmacı Claud Grignon da, yaptığı anketler neticesinde kadınların seçtikleri mesleklerin evlenme şanslarına tesir etmesi sebebiyle kızların okul ve meslek tercihlerini etkilediğini tesbit ettiğinden kızlara şefkatlerini aksettirebilecekleri pedagojik, tıbbî ilimler, eğitim gibi meslekler tavsiye etmekte. “Bu meslekler çoğu kez garantili ve kârlı değilse de ‘iyi bir evlilik yapma şansı’ tanıyan mesleklerdir” diye de eklemekte.

“Aklın yolu birdir” denir ya, Batılı aydınların haklı olduklarına inanıyorum. Sizce de öyle değil mi?

02.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.02.2008) - Hastahane resimleri

  (17.02.2008) - Başörtüsü yasağının erkekler boyutu

  (10.02.2008) - Bu da İsveç modeli laiklik…

  (03.02.2008) - 100 yıl önce, 100 yıl sonra

  (27.01.2008) - Fransa örnek alınırsa…

  (20.01.2008) - Ahlâk terörü

  (13.01.2008) - Batı dünyasında aileyi koruma mitingleri…

  (06.01.2008) - Sınırları bilerek aşmak

  (30.12.2007) - Avustralya notları

  (09.12.2007) - Kadınların milenyumu…

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri