Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Atike ÖZER

Kadının ismi var



Her devrin değişen şartlarına göre kadın; bazı kesimler tarafından sömürü aracı olarak kullanılmıştır…Cennette yaratılan kadın, şeytanın hilesine kanınca cennetten çıkarıldı. Böylece kadın üzerinde İlk sömürü uygulaması şeytanın hilesi ile başlamış oldu... Eskiden küçümsenip şiddet uygulanarak kadın sömürülüyordu. Şimdi ise övgü ve takdirlerle, alkışlarla sömürülerek çıkar aracı yapılıyor. Övgülerle, iltifatla ve teşhirle sözde, “kadının hakları” öne çıkarılıyor. Kadını; kimliğinden çalarak, soyup soğana çeviren hırsızlar, kimliksiz ve kişiliksiz yeni bir tür inşaa ediyorlar. Bu tuzağa düşen kadınlar ise soyunup dökülerek kimlik ve kişilik kazandıklarını sanıyorlar. Haklarına ulaştıklarını-ulaşacaklarını sanıyorlar… Oysa bir bilebilseydi hemcinslerim, kadının hakkı cennettir. Yoksa, ayağının altına serilen cennet mekânlarından daha fazla hak verecek birini mi arıyorlar kadınlar? Haklarını “cennet” olarak peşinen almış bulunan kadınlar bu müjdeden habersizler mi Yoksa?

* * *

Kadına sosyal bir konum verilmeye çalışılırken; önemli olan kadının cinsel kimliği mi, yoksa hayata olumlu değer katacak fikirleri, çalışmaları ve topluma yön verecek üretkenliği mi?

* * *

Kadına verilebilecek hangi makam “annelik” makamından daha yüksek olabilir? Başka makam ve mekânlarda dolaşmakla ayaklarımızın altına serilen cennetten uzaklaşmış olmaz mıyız?

* * *

Kadına yakışacak olan bu anlamlı rolü toplum teşvik etmelidir. Kadın; insanlık vasıflarının en yücelerinden görülüp değerlendirmelidir. Kadın, insanlık tarihinin ilk başladığı cennet evinde, özel istek üzerine özel olarak yaratılmıştı. Yaratanın, Rahman, Rahim, Cemil, Sabır, Halim, Gafur, Şekûr, Kerim, Vedud, Vekil, Veliyy, Afüvv, Rauf, Nur, Bedi, Selam, ve dahası… İsimlerine aynalık yaparak kadın isim kazanmıştı. Yaratıcının güzel isimlerinin tecellilerine mazhar olan kadının ismi vardı…

* * *

Cennette yaratılmış olan kadın türü, erkek tarafından yanlış değerlendirildiğinden beri, biribirlerini tamamlamak yerine, erkeğin eksik olarak varlığını sürdürmesine sebep olmaktadır. Bütün benliğini kadının sadece cinselliğine hasreden bir erkeğin ne yazık ki tamam olduğu düşünülemez. Bu durumda erkek için büyük bir eksiklikten söz edilebilir.

“Tamamlamak” için yaratılan karşı cinsler; bu bakış açısıyla kendilerini bir kere daha “tanımlamak” için dikkatlice düşünmelidir…

07.05.2008

E-Posta:


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.04.2008) - Kutlu Doğum kutlarken yeniden doğmak!

  (19.03.2008) - Modernite ve anne

  (13.03.2008) - Kulluğum sultanlığımdır

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT