Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

STK, cemaatler ve Diyanet



1987 rakamlarına göre, kayıtlı 3100 vakıftan 1258’i “dinî amaçlı.” Ancak, bu sayı tesbit edilemeyenlerle beraber, tahminen 1500’ü bulur. Bazı gönüllü kuruluşlar, bir kısım pürüzlerden dolayı, “dernek” olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Dernekler ise, Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı değil. Ancak, her caminin, medresenin veya dinî, millî değerler muvacehesinde hizmet vermeye gayret eden müessesenin “yaşatma ve koruma derneği” var. Bunları da hesaba katarsak, bu rakamın 50 bini bulacağını söylemek mübâlâğa sayılmaz.

Ne yazık ki rejim ve sistem, bazı gönüllü kuruluşları, fikir ve düşüncelerini “bölücü ve tehlikeli akımlar” olarak ilân etmiş; takip etmiş, kovalamış. Mütedeyyin insanları korkutmuş, sindirmiş. Vatandaşları aleyhlerinde doldurmuş, şartlandırmış; âdeta beyinleri yıkamış. Fıtrat sınırlarını zorlayan bu tür muâmele, cevab-ı reddin duvarlarına tosluyor artık.

Türkiye, kronikleşmiş anayasa, demokratikleşme, insan hakları, terör, özelleştirme, eğitim, sağlık gibi hafife alınmayacak problemlerle cedelleşiyor. Bunları, gönüllü kuruluşların yardım, katkı, tasdik ve tasvibini almadan aşamaz. Devlet, eğer dağ gibi yığılmış meselelerini halletmek istiyorsa, mutlaka halka dayanmak; onları dinlemek zorunda. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda gündemin belirlenmesinde, problemlerin teşhis, tesbit ve tedbirinde, STK’ların, diğer bir ifadeyle gönüllü kuruluşların rollerinin çok daha tesirli olacağı şüphesiz.

Sosyolog Prof. Dr. Nur Vergin, bu hususa, “Din, en güçlü kimlik belirleyici unsurlardan birisidir. Hiçbir siyasî rejim, dinî cemaatlere karşı cephe alarak, onları dışlayarak kalıcı olmayı başaramamıştır”1 diyerek parmak basıyor.

Cemaatler, vakıf ve dernekler, Türkiye’nin sosyo-politik ve demokratik hayatının en önemli güç kaynağı. Devlet bugün, fıtrî ve sosyal tazyiklere dayanamayarak pek çok alanda “özelleştirmeye” gitmek mecburiyetinde kaldığı gibi; kültür ve inanç hayatına da, ister istemez, “özelleştirme” ve “serbestiyet” getirmek mecburiyetindedir. Çünkü insanlık, çoktan “malikiyet ve serbestiyet” devrine girmiştir. Her şeye rağmen, her biri bir cemaat veya bir tarikatin resmî kuruluşu olan hayır müesseseleri vakıflar, Türkiye’nin ve İslâm âleminin problemlerine isâbetli teşhisler koymaya; ameliyat masalarına yatırıp neşter vurmaya devam ediyor.

Türkiye’nin en önemli ve en hassas gündemlerinden birisi de, Diyanet İşleri Başkanlığının yapısı ve gönüllü kuruluşlarla münasebeti. STK’ların, gönüllü kuruluşların, Diyanet çatısı altında toplanmasında fayda mülâhaza ediliyor; aksi halde, dini hizmetlerde büyük kargaşaların ortaya çıkacağı düşüncesini taşıyanlar var. Halbuki, bugün fiilen durum böyle olduğu halde herhangi bir kaos çıkmıyor. Diyanet, resmî bir kuruluş. Devletin dini kontrol etmesi için teşekkül ettirilmiş. Halbuki, bu hürriyetler çağında özelleştirme, özerkleştirme, hattâ Diyanetin lağvedilip, dinî hizmetlerin “gönüllü kuruluş, cemaat ve vakıflara bırakılması” sözkonusu. Ne var ki, kamuoyu, meseleyi henüz istenen tarzda tartışıp hazmedebilmiş değil.

Dipnotlar: 1- Ali Ferşadoğlu, Gönüllü Kültür Kuruluşları, Yeni Asya Neşriyat, 1995, s. 10

02.06.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.06.2008) - “Bediüzzaman, müstebit rejime hayatı pahasına muhalefet etmiş”

  (29.05.2008) - Pozitivist reformlar neden tutmadı?

  (28.05.2008) - Demokratik değil, “militan laiklik”

  (27.05.2008) - “Eskiyi dinamitle temelden söküp atmalı!”

  (26.05.2008) - Toplumun dinini değiştirme çabaları

  (24.05.2008) - Vazifemiz istişaredir, sonuç almak değil

  (23.05.2008) - Meşveretin geçerli olması için…

  (22.05.2008) - Mutluluğun anahtarı meşveret

  (21.05.2008) - Allah Resûlü (asm) istişare ederse...

  (20.05.2008) - İstibdat mı, istişare mi?

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır