Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevat ÇAKIR

Enerji politikamız



Bir çevre seminerinde Doç. Dr. Sıdkı Uyar’ı dinlerken hayalen Karadeniz’in bütün yaylalarını rüzgâr türbinleriyle doldurmuştum. Böylesine temiz, yenilenebilir bir enerji sisteminin bizde niçin yeterince kurulamadığını öğrenmek için “Bu bilgileri Enerji Bakanına sundunuz mu?” diye de sormuştum.

Yenilenebilir enerji konusunda dünyada lider konumunda olan Almanya’nın mutlaka örnek alınması gerekir. Almanya yenilenebilir enerjisini dört sacayağına oturtmuştur. 1- Rüzgâr gücü: Almanya’da güdülen amaç halen tüketilen elektrik içinde payı yüzde 14.3 olan yenilenebilir enerji kaynağı oranını 2020 yılına kadar yüzde 25-30 aralığına çıkarmak. Karada olan yer sıkıntısı dolayısıyla rüzgâr enerji parkları denizde kurulmaya başlanmış. Federal hükümet offshore rüzgâr enerji parklarının kapasitesinin 2025/2030 dönemine gelindiğinde 20.000 ile 25000 megavat düzeyine çıkarmayı planlamaktadır. Almanya bu çalışmayla rüzgâr enerjisi 22.248 megavatlık kapasiteyle dünyada birinci sırada.

2. Güneş enerjisi: Almanya Meteoroloji Enstitüsünün hazırladığı global gün ışığı haritasıyla yıllık güneş ışığı dağılımı haritasını çıkarmış. Güneş enerjisi sistemiyle güneş pilleri 500 kat yoğunlaştırılmış ışığı doğrudan elektriğe çeviriyor. Bu sistemin kurulduğu evlerin çatılarındaki güneş enerji ünitesi yıllık 9000 kilovat saatlık enerji üretiyor. Güneş başlı başına bir enerji santrali. Bir saat içerisinde dünyaya düşen güneş ışığında saklı enerji, dünyanın yıllık enerji ihtiyacından daha fazla. Almanya’da 2006 yılı itibariyle meskenlerde özel kullanıma yönelik mevcut 800.000 güneş enerjisi paneli bulunuyor. Bütün meskenlerin yüzde 5‘ini güneş enerjisi yardımıyla ısınma ve sıcak su sağlanıyor.

3. Oluklu parabol enerji santralleri: Aynalar vasıtasıyla güneş ışığını enerjiye dönüştüren sistem borular içerisinde 400 dereye kadar ısı sağlayan ve gecede devam eden bir sistem.

4. Jeotermal: Jeotermal kaynaktan enerji elde etmek için sıcak su bir enerji santraline pompalanıyor. Bir ısı aktarıcı üzerinden ısısını bırakıyor ve türbinleri harekete geçirerek eletrik üretiyor. Suyun artan ısısı ise merkezi ısıtma sisteminde kullanılıyor. Soğuyan su tekrar kayaç katmanına gönderiliyor.

Bizim misalimiz; su var, un var, ama hamur yapan yok gibidir. Güneş var, su var, sıcak su var. Ama netice yok. Bizim rüzgârımız, güneşimiz, jeotermalimiz, biyokütlemiz, Avrupa’ya göre iki misli fazla. Dünya enerjide artık yenilenebilir enerjiye dönüyor. ABD 1 milyon tane çatıyı güneş piliyle kaplamaya karar vermiş ve biodizelin yüzde 8’ini bitkilerden üretiyor. Çünkü fosil yakıtlar kullanılarak elektrik üretildiğinde her kilovat saat elektrik başına atmosfere kömür için bir kilogram, petrol için 650 gram ve doğal gaz için 450 gram karbondioksit salınmaktadır.

Enerjide ‘yenilenebilir’i seçmediğimiz sürece yapılacak gerek hidrolik gerek, gerek diğer tür santrallerden dolayı çevresel riskler ortaya çıkmaktadır. Ayrıca her konuda olduğu gibi enerjide de ciddî iktisada gidilmelidir. Bazı uygulamalarla yıllık iki milyar dolar düzeyinde bir tasarruf imkânı var. Türkiye’deki konutlarda yılda metrekare başına ortalama 300 kwh enerji kullanılıyor. Almanya’da yeni yapılan binalarda bu değer 40 kwh’e kadar düşürülmüş. Böylece biz on kat daha fazla enerji kullanıyoruz.

Demek ki biz evlerden ziyade dışarısını ısıtıyoruz. Demek iktisat her konuda olduğu gibi bu konu da da gerekli. Dinimiz iktisadı emrettiği halde, bunu da mı başkalarından öğreneceğiz?

Kaynak:

1. Deutschland dergisi, Mayıs 2008

2. Avrupa Birliği uyum sürecinde Türkiye’de enerji ve çevre politikaları, Doç.Dr. Tanay Sıdkı Uyar

31.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.05.2008) - Dağı, taşı ağaçlandıralım

  (27.04.2008) - Ekmek savaşı

  (18.02.2008) - Yağmur duâsından kar duâsına

  (24.01.2008) - Dumancıların vay haline

  (06.01.2008) - Köyümüzün kedileri

  (25.12.2007) - Bir kazakla 27 yıl

  (11.12.2007) - Millî ağaçlandırma seferberliği

  (29.09.2007) - Duman avcısı Mahmut

  (25.08.2007) - Barajlar otlak olurken

  (15.06.2007) - Mukaddes temizlik emri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Zeynep RUHAN

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır