Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

İstibdat mı, istişare mi?



Bütün rezilliklerin ve geriliğin sebebi bulaşıcı hastalıklar gibi yayılan istibdat, yani baskıdır. Bediüzzaman istibdadı şöyle tanımlar:

Diktatörlük, bir şeyi zorla kabul ettirmek, tahakküm, keyfî işler, kuvvete dayanarak cebir kullanma, zorbalık, tek görüş, suistimâle gayet müsait bir zemin, zulmün temeli, insanlığın mahvedicisi, sefalet derelerine yuvarlandıran, İslâm âlemini zillet ve sefalete atan, garaz ve düşmanlığı uyandıran, İslâmiyeti zehirlendiren, her şeye bulaşarak zehrini atan muzır ve olumsuz bir haslettir.2

İnsan, sosyal bir varlıktır, toplumun diğer fertleriyle bir arada yaşamak zorundadır. Hem kendi ihtiyaçlarını karşılamak, hem görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek, hem de başkalarına daha faydalı olmak için mutlaka başkalarının görüşlerine müracaat etmeli, işin ehillerine danışmalı, uzmanlarıyla meşveret etmelidir. Ki, bir fert, toplumun içinde yalnız başına bir şey yapamaz. Diğer taraftan, görüş ve düşünceleri, aklı ve muhakemesi, bütün meseleleri ihata edemez. Şu halde istişare etmek durumundadır.

Meşveretin gücünü şu örnek penceresinden tahmin edebiliriz:

“Üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse, yüz on bir kıymet alır. Dört kere dört ayrı ayrı olsa, on altı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dört bin dört yüz kırk dört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi, hakikî sırr-ı ihlâs ile, on altı fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i mâneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuât-ı tarihiye şehadet ediyor.

“Bu sırrın sırrı şudur ki:

“Hakikî, samimî bir ittifakta herbir fert, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda mânevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.”3

İşte istişarenin gücü!

İstişare, yalnızca fertler arası değil, aynı zamanda, toplumun bütünü veya toplumlararası herhangi bir konuda karar almak üzere bir araya gelerek çoğunluğun fikrine tabi olmaktır.

İlmî, ekonomik, sosyal ve siyasî gibi hemen her konuda ve idarî sistemin şekillenmesi ve işletilmesinde başvurulması gereken önemli bir prensiptir. Zaten işlerin şûra ile yürütülmesi Allah’ın emridir. Bu emri tebliğ ve tavsiye eden ve en güzel biçimiyle uygulayan Resulullah’tır (asm).

Şu halde işleri istişare ile mi yürütmek daha iyidir, yoksa şahıslarla mı?

Elbette şûra ile, çoğunluğun ve cemaatin gereği olan istişare ile olduğu, en basit bir akıl yürütme ile anlaşılır…

Dipnotlar:

1-Tarihçe-i Hayatı, s. 79.;

2-Münâzarât, s. 22;

3-Lem’alar, s. 165.

20.05.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.05.2008) - Neden istişare?

  (15.05.2008) - Devlet-din ilişkileri

  (14.05.2008) - Kurtuluş ve mutluluk, Yusufî (as) tarîkta

  (13.05.2008) - Bugünkü gizlilik, 15 asır önceki şeffaflık

  (11.05.2008) - Fitne ve fesatla imtihanımız...

  (10.05.2008) - Fitne ve fesatla imtihanımız...

  (09.05.2008) - Din-devlet ilişkisi ve siyasal İslâm

  (08.05.2008) - Humeyni’den 11 Eylül 2001’e…

  (07.05.2008) - Cehaletimiz, ya hamiyetsizleri ne yapar?

  (06.05.2008) - Ashab-ı Suffa cemaati

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT