"Gerçekten" haber verir 28 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şaban DÖĞEN

Âl-i Beyt sevgisi dinin gereği



Kur’ân, “De ki: Vazifem karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; sizden istediğim, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir”1 buyurur. Allah Resûlü (asm) sımsıkı yapıştığımızda yolumuzu şaşırmayacağımız iki şeyden biri olarak Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim’i, diğeri de Sünnet-i Seniyyesine bağlanmamızı emrederken2 diğer bir hadis-i şeriflerinde de Sünneti yerine Ehl-i Beytini yerleştirerek şöyle buyurur: “Size biri diğerinden daha büyük iki şey bırakıyorum ki, onlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe, benden sonra aslâ sapıklığa düşmezsiniz. Biri gökten yeryüzüne uzanmış nurânî bir ip olan Allah’ın Kitabı, diğeri de neslim, Ehl-i Beytimdir.”3 Ehl-i Beyt veya Âl-i Beyt denilince Peygamberimiz (asm) başta olmak üzere eşleri, çocukları, torunları, neslinden gelenler, amcaları ve akrabalarını anlıyoruz. Niçin Allah Resûlü (asm), Kur’ân-ı Kerîm’in yanında Ehl-i Beytini de söyleme gereğini hissetmiştir? Ehl-i Beyt neden bu kadar önemlidir? Allah Resûlü (asm) ileriyi gören nazarıyla bakmış, Ehl-i Beytinden Sünnet-i Seniyyesine sımsıkı bağlı, onu temsil eden, onu irşad eden, insanlık dersinde hep önde giden; hakkı, hakikati öğreten çoğu kâmil insan, rehber ve mürşidlerin Ehl-i Beytinden çıkacağını görmüş, ümmetini onların etrafında toplamak için hem onları sevmeyi, hem de Ehl-i Beytine bağlanmalarını istemiştir.

Bu emirler doğrultusunda, “Allah’a yemin ederim ki, bana Resûlullah’ın yakınlarına hizmet etmek, kendi yakımlarıma hizmet etmekten daha sevimlidir”4 diyen Hz. Ebû Bekir’in, Müslümanlara, “Ey insanlar! Hz. Muhammed’e olan saygınızı, onun Âl-i Beyti hususunda da gözetip koruyunuz”5 dediğini de biliyoruz. Biz de Peygamberimizin (asm) her ismini duyduğumuzda salât ü selâm getirirken Âl-i Beytine de salâvat getirmeyi unutmaz, özellikle yine bir sünnet olarak namazın son, ikindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetlerinin birinci oturuşlarında Ettehıyyâtü’den sonra salli-barik duâlarını okurken, hem Hz. İbrahim’in âline, hem de Efendimizin (asm) âline salât ü selâmlarımızı sunarız. Resûl-i Ekrem’in (asm) Sünnet-i Seniyyesine bağlılıkta titizliğimiz, asırlar boyunca Ehl-i Beytin etrafında halkalanışımız bir yana Âl-i Beyt sevgisiyle çocuklarımıza Mustafa, Ahmed, Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma, Ayşe, Emine-Hatice gibi isimlerin çokça verilmesi; askerleri Mehmetçik namıyla anmamız; kandillerde, düğün, v.s. gibi merasimlerde mevlid okutulması Âl-i Beyt sevgimizin bir ifadesidir. Bugüne kadar Peygamber sevgisini anlatan na’tlar yazılması, Hilye-i Şerifi en güzel yazı ve süslemelerle donatıp levha hâlinde ev veya işyerlerimize asılagelmesi; hac ve umre esnasında Efendimizin (asm) kabr-i şeriflerini ziyaretlerimiz de Sünnet-i Seniyyeye bağlılık ve Ehl-i Beyte olan sevgimizin işaretlerindendir. Yine bu sevginin alâmeti olarak asırlarca Peygamberimiz (asm) güle benzetilmiş, gül ise hayatımızda olduğu kadar edebiyatımızda da seçkin bir yere sahip olagelmiştir.

Kısacası bir Müslüman olarak Peygamberimizi (asm) ve Âl-i Beytini sevmek zorundayız.

Dipnotlar:

1- Şûrâ: 23., 2- Muvatta, Kader: 3., 3- Tirmizî, Menakib: 32., 4- Buharî, Fezâil-i Ashabi’n-Nebî, 9., 5- Buharî, Fezâil-i Ashabi’n-Nebî, 24.

28.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.10.2008) - Salâvât getirmeye ne kadar muhtacız?

  (24.10.2008) - Allah, melekler ve mü’minlerin salât getirdiği Peygamber

  (23.10.2008) - İnsan nasıl rızka ve yardıma mazhar olur?

  (22.10.2008) - Allah katında değerli olmanın ölçüsü

  (21.10.2008) - Konuşan bulutun bahçesini suladığı adam

  (20.10.2008) - Mal nasıl bollaşır?

  (19.10.2008) - Kalkınmanın temelinde ne var?

  (18.10.2008) - Kâinat, harıl harıl çalışırken

  (17.10.2008) - Hayırlı işlerde cevval olmak kime mahsus?

  (16.10.2008) - Zaman gayret zamanı

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır