"Gerçekten" haber verir 07 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şaban DÖĞEN

Cennetin şeffaf dairelerini biliyor musunuz?



İNSANLAR güzel, göz kamaştırıcı köşklere bayılırlar. Ama böyle köşkleri çoğu insan ancak hayal dünyasında edinebilir. Gerçekte elde edenler de şu fanî dünyada çok kısa bir süre yararlanıp kursağında kalıp sonra da bırakıp giderler.

Tabiî ki insan hangi nimet olursa olsun geçici olmasını istemez, sürekli olsun, hiç bitmesin ister. Bu ise bu dünyada mümkün değildir.

Cennette dışarıdan içerisi, içeriden dışarısı gözüken şeffaf köşkler, daireler bulunduğunu, dünyanın en kaliteli parlak mermerlerinin onların yanında çok sönük kaldığını biliyor muydunuz? Kim böyle harika, şeffaf dairelerde oturmak istemez?

Tabiî ki bunun bir bedeli var.

Birgün Peygamberimiz (asm) bu dairelerden bahsetmiş Ashabına. Bunların bir kısım güzel işleri işleyenlere verileceğini bildirmiş.

Peki, kimdir bu şeffaf dairelere sahip olacak kimseler? Bunu Kâinatın Efendisi (asm) şöyle anlatıyor:

“Cennette öyle daireler vardır ki, içinden dışarısı, dışardan da içerisi görünür” buyurduğunda hemen Sahabe bunlara kimlerin kavuşacağını sormuş, Allah Resûlü de (asm), “Tatlı konuşan, yemek yediren, oruca devam eden ve insanlar uyurken geceleri namaz kılanlara aittir” 1 buyurmuşlardır.

Dikkat edilirse hadis-i şerifte bu nimete kavuşan dört kişiden birisinin de tatlı dilli insanlar olduğu bildirilmektedır. Dile sahip olmanın faydasını insan sadece dünyada değil, ahirette de böylesine harika bir daireye sahip olarak görüyor. Herkes bilir ki güler yüzlü, tatlı ve yumuşak dilli böyle insanlar gönüllerde taht kurmasını başarmış insanlardır. Toplumda daima seçkin yerlere sahiptirler. Saygı görür, başlar üstünde tutulur, meclislerin baş köşesine oturtulurlar.

İnsanlar böylelerine değer verir de Allah hiç değer vermez mi? Resûl-i Ekrem (asm) mü’mini anlatırken başkalarının kusurlarını yüze kakan, lânet eden, kaba, çirkin söz ve davranışlarda bulunan, edebe aykırı konuşan kimse olmadığına dikkat çeker. 2

Mü’mine yaraşan yumuşak huylu olmaktır. Allah’ın yumuşak davranmayı sevdiğini, sert ve kaba davranışlar için vermediği lütuf ve iyiliği yumuşak söz ve davranış için verdiğini 3 belirten Allah Resûlü (asm), tatlı dilli, yumuşak sözlü olmanın büyük hayırlar getirdiğini de şöyle anlatır: “Yumuşak huylu ve yumuşak sözlü olma nimetine mazhar olan kimse, büyük bir hayra mazhar olmuş; bundan mahrum olan kimse de büyük bir hayırdan mahrum olmuştur.”4 Her konuda en güzel model olan Resûl-i Ekrem’i (asm) örnek alan olgun mü’min tatlı dilli, yumuşak sözlü olmayı esas alır. Kaba ve kırıcı olmayı kendine yakıştıramaz. Bizzat Allah Resûlü’nün (asm) lisânında, çirkin ve kaba konuşmak münafıklığın alâmetleri arasında sayılmıştır. 5

Şuurlu mü’mine ancak güler yüzlü, tatlı sözlü olmak yakışır. Bu uyarı ve öğütlere uymayı imanının gereği olarak bilir.

Dipnotlar:

1- Tirmizî, Birr: 53.

2- Buharî, Edeb: 35; Müslim, Birr: 77; Ebû Davud, Edeb: 10; Tirmizî, İsti’zan: 12; İbni Mace, Edeb: 9.

3- Tirmizî, Birr: 48.

4- Tirmizî, birr: 67; Müsned, 6:159.

5- Tirmizî, Birr: 78.

07.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.11.2008) - Başkalarının hukukunu kendi hukuku bilmek

  (05.11.2008) - Allah Resûlünün (asm) Cennete girmesine kefil oldukları

  (04.11.2008) - İnsan en çok neden korkmalı?

  (03.11.2008) - İnsanların en zengini kimdir?

  (02.11.2008) - Bir binanın kenetlenmiş taşları gibi

  (01.11.2008) - Ensardan biri olmak

  (31.10.2008) - Emsâlsiz bir kardeşlik örneği

  (30.10.2008) - Allah için bir araya gelmek

  (29.10.2008) - Her biri birer cevher olan insanlar

  (28.10.2008) - Âl-i Beyt sevgisi dinin gereği

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır