"Gerçekten" haber verir 22 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

Medresetüzzehra Üniversitesi Yalova şubesi temeli!



Avrupa’da XVI. yüzyıldan itibaren fikir, fen ve teknoloji hızla gelişmeye başlarken; duraklama İslâm âlemini derinden derine sarmaya başlar. İman, düşünce, ahlâkî sahadaki zaafiyet, medrese (üniversite), eğitim ve dolayısıyla teknik ve ekonomiye de sirayet eder… Sahn-ı Saman medreselerinde din ilimleriyle fen ilimleri birlikte okutuluyordu. Kanuni’den sonra fen ilimleri medreseden çıkarıldı. Dolayısıyla medrese, kendisini yenileyemedi. İngiltere’nin Müstemleket Bakanı, Müslümanlara hakikî hâkim olmak ve onları tahakkümleri altında tutabilmek için, “Ya Kur’ân sukut ettirilmeli veyahut da Müslümanlar Kur’ân’dan soğutulmalıdır” diyordu. Bediüzzaman, Müslümanların dinî kaynağıyla irtibatını ortadan kaldırmak isteyen cereyanlara karşı, hemen harekete geçmiş ve bir “İslâm Darülfünûnu” tesisini tasavvur ile fedakâr ve masum milletin “ahiretini ve onun bir faydası olarak dünya hayatını” kurtarmak için çalışmaya başlamıştır.

1895’te, Van’da, kitap dolu konaklarda kaldığı sıralarda; bu asırda yalnız eski tarzdaki kelâm ilminin (İslâm felsefesinin) İslâm dîni hakkındaki şek ve şüphelerin reddine kâfi gelmeyeceği kanaatine varmış ve fünûnun (pozitif, fen ilimlerinin) tahsiline lüzûm görmüştür. Bütün fenleri tetebbûa / araştırmaya başlayarak, pek kısa bir zamanda tarih, coğrafya, riyâziyât (matematik), jeoloji, fizik, kimya, astronomi, felsefe gibi ilimlerin esaslarını;1 fen ve felsefeden İslâm’a gelen hücûmları def edecek, modern ilimlerde kitap yazabilecek ve uzmanlarıyla münâzârâya girebilecek derecede öğrendi. Bu arada, din ilimleriyle fen ilimlerinin birlikte okutulacağı İslâm Darülfünunu (üniversite) fikrini geliştirerek, Medresetüzzehra isminde bir proje geliştirdi. Bu üniversitenin, “Vilâyât-ı Şarkiye’nin (doğu illerinin) merkezinde”, Hindistan, Arabistan, İran, Kafkas, Türkistan ortasında açılmasını planladı. Medresetüzzehranın misyonu genel olarak şuydu:

* İslâmiyete ve insaniyete hizmet. * Eğitimi şark vilayetlerine medrese kapısıyla sokmak * Meşrûtiyet ve hürriyetin mehasinini göstermek * İslâmiyeti, kendisini paslandıran hikâyât, isrâiliyât ve taassubât-ı bârideden kurtarmak… * Maarif-i cedideyi (yeni fenleri) medarise (medreselere) sokmak için bir yol açmak * Arabistan, Hindistan, İran, Kafkasya, Türkistan, Kürdistan’daki milletleri menfî ırkçılığın ifsadından kurtarmak. Milliyet-i hakikiye olan İslâmiyet milliyeti ile Kur’ân’ın “Mü’minler ancak kardeştir” kanun-u esasisinin tam inkişafına mazhar olmak. * Felsefe fünunu ile din ilimlerini birbiriyle barıştırmak ve Avrupa medeniyetinin İslâmiyet hakaikiyle musalâha etmesini sağlamak.

Medresettüzzehra projesini hayata geçirmek için 1907 Kasımında İstanbul’a giden Bediüzzaman, II. Abdülhamid nezdinde teşebbüste bulunmuşsa da, karşılık olarak kendisini hapishane ve tımarhanede bulur. Yine, II. Meşrûtiyet döneminde, Sultan Reşad’ın da takdir etmesi ve 20.000 altın vermesi üzerine Van-Edremit’te medresenin temeli atılmıştı. Ancak I. Dünya savaşı başlamış ve bölgenin savaş alanı haline gelmesiyle de gerçekleşmesi mümkün olmamıştır. Millî Mücadele sırasında İstanbul’da faaliyet gösteren ve TBMM’nin takdirini kazanan Bediüzzaman, dâvet üzerine 1922 yılında Ankara’ya gitmişti. Medresetüzzehra’nın açılışı için yine faaliyetlerine devam eden Bediüzzaman, içlerinde Mustafa Kemal’in de bulunduğu 200 milletvekilinden 163’ünün reyi ile Doğu’da bir üniversite kurulmasını kabul ettirmişti. Ancak inşaatına bile başlanamamış, kâğıt üzerinde bir karar olarak kalmıştı.2

Maddeten gerçekleşmeyen Medresetüzzehra’yı, Bediüzzaman, kaynağı yalnız Kur’ân olan, din ilimleriyle fen ilimlerinin harmanlanmasıyla ve ilham-ı İlâhi ile te’lif edilen Risâle-i Nur’la vücuda getirir. Ve bu manevî üniversite, Türkiye’nin her bölgesine, her iline, her ilçesine, hatta köy ve dağ başlarına kadar yaygınlaştı; evlerimizi, mekânlarımızı Medresetüzzehra’ya çevirdi…

İşte, 23.11.2008 tarihinde, Saat 13:00’te, Yalova’da Medresetüzzehra’nın bir şubesinin daha temeli atılacak. İmkânı ve vakti müsait olan Medresetüzzehrâ talebelerini, Üstad’ın vasiyet ettiği üniversite şubesine katkıda bulunmaya dâvet ediyoruz…

Dipnotlar: 1- İhsan Kasım Salihî, İslâm Önderlerinden Bediüzzaman Said Nursî ve Eseri, s. 11-12;

2- Kastamonu Lâhikası, Münâzarât, İstanbul, Tarihçe-i Hayat, İstanbul, Emirdağ Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat; İctimâî Reçeteler, İstanbul, Tenvir Neşriyat, Necmeddin Şahiner, Bediüzzaman Üniversitesi Medresetüzzehra.

22.11.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.11.2008) - Sosyal uyum davranışları ve ispat

  (18.11.2008) - Risâle-i Nur, aklı ve kalbi tatmin ediyor

  (17.11.2008) - Zamanımız ispatı zarûri kılıyor

  (16.11.2008) - Kur’ân ispat eder ve ispatı emreder!

  (14.11.2008) - Hakikat mesleği ve ispatın lüzûmu

  (13.11.2008) - Kur’ân, herkese inanç, hatta inançsızlık hürriyeti tanır

  (12.11.2008) - Bediüzzaman çağı okur, teşhis eder

  (11.11.2008) - Hayatî tehlike ve Hz. Ammar (ra) örneği

  (10.11.2008) - İman hizmeti ve şeâir-i İslâmiyeyi gizlememek

  (09.11.2008) - Bediüzzaman'ın sivil itaatsizliğe dair prensip ve formülleri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır