"Gerçekten" haber verir 05 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Mehmet KARA

Bir özür dilemediği kaldı!



CHP Genel Başkanı Deniz Baykal son haftalardaki çıkışları ile adeta ezber bozuyor, kafaların karışmasına sebep oluyor. Sanki daha önce “başörtüsüne siyasî simge” diyen Baykal gitti, “Çarşaf siyasî simge değil” diyen, genel merkez binasına mescid açılmasına sıcak bakan, şalvarlı ve poşulu insanları savunan bir Baykal geldi.

Baykal’ın son çıkışı da herkesi şaşkına çevirdi. CHP’nin tek parti dönemindeki icraatlarını eleştiriyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’daki Atatürk Bulvarına herkesin giremediğini belirterek poturlu ve şalvarlı insanların kılık-kıyafetlerinden dolayı buralara sokulmadığını, “Kıyafetini düzelt, öyle geç” dendiğini hatırlatırken, “Tek parti zihniyeti buydu” dedi ve ekledi, “Âşık Veysel ölmeden önce Atatürk’ü görmek istedi. Öncülük yaptılar Ankara’ya getirdiler. Buluşturmak istediler. Ama gidemedi. Kendisini bekleyen insanlara ulaşamadı. Çünkü bulvara çıkmasına izin verilmedi” diye devam etti.

Baykal, Veysel’in niye giremediğini aslında üst cümlelerinde söylüyor. İzin verilmeme gerekçisi ise Âşık Veysel’in torunu Halil Süzer açıkladı: “Dedem köylü kıyafeti giyiyordu. Elbiselerinin çoğu yamalıydı. Ayakkabı olarak çarık giyiyormuş. Çarığı bile yamalıymış. O dönemin fakirliği ile orantılı elbise giyiyormuş. Ancak o dönemin zabıtaları, polisleri onu Ulus’tan atmışlar” dedi.

Ulus’a giremeyen sadece Âşık Veysel değildi tabiî. Kılık-kıyafeti o zamanki yönetimin anlayışına uygun olmayan hiç kimse giremiyordu.

Baykal’ın bu sözleri aklıma iki ay önce rahmete kavuşan Gıyasettin Emre ile 2001 tarihinde yaptığımız röportajı getirdi. Rahmetli Emre, çarıklı hiç kimsenin Ulus’a giremediğini aktarırken, “Demokrat Parti zamanında şalvar giyen de, pantolon giyen de birdi. Kimsenin giyimine kuşamına bakılmazdı” demiş ve Rahmetli Fatin Rüştü Zorlu’nun “Çarıklılarla, sarıklılar bizimle beraber olduktan sonra hiçbir zaman sırtımız yere gelmez” sözünü hatırlatmıştı. “Menderes geldi, Ulus meydanına kabul edilmeyen insanları Meclis’e getirdi. Çarıklılar da, sarıklılar da Demokrat Parti’ye oy vermişlerdir. DP, yüzde 52-53 oy almıştı” demişti.

Baykal şimdi kendi partisinin geçmişteki icraatlarını eleştiriyor. Bir nev'î redd-i miras yapıyor. Aslında bu açıklama çarıklıların Türk demokrasisinde geldiği mesafeyi gösteriyor. Vaktiyle tek parti olan CHP’nin “millet” olarak bile saymadığı “çarıklılılar”a şimdi sahip çıkar pozisyona gelmesi sevindirici... CHP’nin 50 yıllık bir gecikme ile de olsa bu insanları hatırlaması, onların da artık Türkiye gerçeğini gördüklerini gösteriyor. Şimdi başı örtülülere sahip çıktığını gösteriyor. Rozetler takıyor. Bu konuda kendisinden beklenmeyecek “özgürlükçü” tavrı gösteriyor. Ama ne zamana kadar? 30 Mart’a kadar mı acaba?

Ancak, sözle değil, Menderes’in yaptığı gibi icraatıyla bunu göstermedikçe bu millet inanmaz. 50-60 yıldır da çarıklıları hor gördüler, onları “insan” yerine koymadılar, şimdi bunun tam tersini söylüyorlarsa insanların da “samimiyetlerini” sorgulamaları gayet normaldir.

Baykal her geçen gün çarşaf konusunda daha ileri açılımlar yapıyor! Son grup toplantısında işi öyle ileri götürdü ki, “Kıyafeti, ‘Devlete meydan okuyor’ diye algılamak bir saplantının sonucudur. Türkiye’yi zaten bölmüşler, bir de biz mi böleceğiz? Kıyafetle siyaset arasındaki ilişkiyi bire bir tutmak doğru değildir. ‘Neden böyle yaptınız’ diyorlar. Alacağım kardeşim alacağım! Bir tek kişi olsa bile, senin ona haksızlık yapmana izin vermeyeceğim” diyerek gürledi adeta…

“Alacağız” diyor, ama sadece partisine üye yapıyor. Başörtüsü yasağı yine canlar yakmaya, insanları üzmeye, kırmaya devam ediyor. Keyfî uygulamalar her yerde sürdürülüyor. Refakatçisi başörtülü diye 95 aşındaki bir hasta nineye eziyet ediliyor. Ortopedi servisinde ameliyat için yatan 95 yaşındaki hasta, başörtülü refakatçisi yüzünden Genel Cerrahi Servisi’ne gönderiliyor.

Tek parti döneminde Ulus meydanına alınmayan çarıklılara yapılanlar şimdi başı örtülülere yapılıyor. Belki Ankara’nın en zengin semtlerinden olan Çankaya veya Kavaklıdere’ye gidebiliyorlar. Ulus’ta, Kızılay da rahatça dolaşabiliyorlar. Ancak o zaman çarıklıları Ulus’a sokmayan tek partici, yasakçı zihniyet şimdi okuluna, çalıştığı kamu kurumuna sokmuyor. Peki farkı var mı?

Baykal çarıklılardan—doğrudan söylemese de—“özür” dilemiş oldu. Geçmişte çarıklılara yapılanlar zamanımızın çarıklıları görülen başörtülülere yapılıyor. Peki onlardan de ne zaman özür dilenecek? Bir 50 yılın daha geçmesini beklemeden kanunsuz başörtüsü yasağı yüzünden mağdur olanların sorunlarına çare bulunmalı.

Madem tek parti uygulamasını 2009’a girerken “insancıl” parti olmayı vaad ederek terk edeceksiniz, o zaman onlara olan “özür” borcunuzu ödeyin. Millet artık söz değil, icraat bekliyor. Tıpkı, Menderes’in yaptığı gibi…

Yürü Sayın Baykal, kim tutar artık seni…

05.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.12.2008) - Bir özür dilemediği kaldı!

  (01.12.2008) - Öğretmenin değeri

  (30.11.2008) - Siyasette nispet ya da misilleme

  (29.11.2008) - Hesap verme…

  (28.11.2008) - Açılım değil, katılım!

  (23.11.2008) - İyi şeyler de oluyor

  (22.11.2008) - Irak işgâlinin hesabı verilmeli

  (21.11.2008) - Keşke samimî olsalar

  (16.11.2008) - Başkasına yapılan haksızlık karşısında susarsan…

  (15.11.2008) - Vicdanları yaralamayın!

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır