"Gerçekten" haber verir 27 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

Zâlimleri sevmeyenleri biz sevelim!



Son günlerde yeniden gündeme gelen ‘mahalle baskısı’na bir örnek de merhum Mehmed Âkif Ersoy’un hayatıdır. Tabiî bu baskıyı ‘mahalle baskısı’ gibi kimden geldiği belli olmayan, hayalî bir baskı olarak değil, ‘devletin millete baskısı’na örnek olarak görmek lâzım.

Aslında merhum Mehmed Âkif’in hayatı ‘millet’e yaşatılan, dayatılan çelişkinin de özeti sayılabilir. Elbette bu çelişki sadece Akif’in hayatıyla değil, onun gibi onlarca, belki de yüzlerce ‘âlim ve fazıl’ insanın hayatıyla yaşatılmıştır.

Hani, “Yakın tarih doğru olarak anlatılmıyor. Türkiye’de iki farklı tarih anlayışı var; biri resmî tarih diğeri de milletin inandığı gerçek tarih” deyince rahatsız olanlar var ya. Onlara sormak lâzım: Hâl-i hazırda okunmaya devam eden “İstiklâl Marşı”mızın yazarı olan merhum Mehmed Âkif, niçin ülkesini terk etmeye mecbur edilmiştir? Ömrünün son yıllarında Türkiye’ye gelebilen ümit şairinin vefatından sonra cenazesine sahip çıkılmasından bile rahatsız olunmamış mıdır?

Bu soruların cevapları okullarımızda okutulan tarih ya da edebiyat ders kitaplarında var mıdır? Yok ise niçin? Bugün itibarıyla İstiklâl şairimize sahip çıkılıyor olunması, geçmişte yapılan yanlışları ortadan kaldırır mı?

Âkif’in edebî yönü zaten şimdiye kadar çeşitli yönleriyle tahlil edilmiştir. Ama onun millet nezdinde rahmetle yâd edilmesindeki asıl sebeplerden biri de onun bir ümit şairi olmasındadır. Aynı zamanda “gelenin keyfi için geçmişe sövmemesi” ve bunu en yüksek perdeden ilân etmesi çok manidardır. Çünkü devrin yöneticilerinin milletten istediği en birinci ‘vazife’, gelenin keyfi için geçmişe sövülmesidir. Zaten böyle bir talep olmasa Âkif, “Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem. / Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. / Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım... / -Boğamazsın ki! -Hiç olmazsa yanımdan koğarım” der miydi? (Safahat, Hazırlayan: M. Ertuğrul Düzdağ, YAN, s. 358)

Mehmed Âkif Ersoy merhumun çok önemli bir özelliği de, İslâmın doğru anlaşılması gerektiği hususundaki ısrarıdır. Hemen herkesin hatırlayacağı üzere Safahat’ın bir yerinde de şöyle diyor merhum Akif: “Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı, / Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâmı. (...) Ölüler dîni değil, sen de bilirsin ki bu din, / Diri doğmuş, duracak dipdiri, durdukça zemin.” (Agg, s. 378)

“Zulmü alkışlamama ve zalimi sevmeme” noktasında, muasırı Üstad Bediüzzaman’la aynı noktada ittifak ettiği gibi; “Doğru İslâm ve İslâmiyete lâyık doğruluk” noktasında da aynı düşünceleri paylaşmışlardır. Ne yazık ki; ‘baskı’ noktasında da benzer baskılara maruz kalmışlardır!

Her vefat yıldönümünde mezarı başında ya da “İstiklâl Marşı”nı yazdığı Ankara’daki “Taceddin Dergâhı”nda ‘tören’ düzenlemiş olmakla merhum Mehmed Âkif gençlere tanıtılmış oluyor mu? O da yapılsın, ama gerçek tanıtma ancak onun yaşadıklarının ‘dosdoğru’ olarak gençlere anlatılmasıyla mümkün olur. Tabiî kimlerden ve niçin ‘baskı’lara maruz kaldığı da anlatılmalıdır.

Zulmü alkışlamayıp, zalimleri de sevmeyenleri biz de hem sevelim, hem de rahmetle analım.

27.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.12.2008) - Özür dilenmesi gerekmeyen kimse var mı?

  (24.12.2008) - “Bu Ülke”nin aydını

  (23.12.2008) - Bu ‘araştırma’lar nerede yapılır?

  (22.12.2008) - “Değişelim” dememiş miydiniz?

  (21.12.2008) - Yolu yarılayamadık

  (20.12.2008) - Hep beraber normalleşelim

  (19.12.2008) - ‘İnsan’lar değil; ‘insanlık’ ölüyor

  (18.12.2008) - Dünya Türkiye’yi izliyor

  (17.12.2008) - Pabuçlar Bush’un başına!

  (16.12.2008) - Adliye Sarayları suçu önlemiyor

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır