"Gerçekten" haber verir 03 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

S. Bahattin YAŞAR

Zaman, fiile vesiledir



ZAMANA DÜŞMANLIK, PİŞMANLIKTIR

Hiçbir şey yapmaksızın, zaman; ne iyidir ne de kötüdür. Onda yapılan fiil, anlamlıdır. İyi/kötü işler, zamana düşülen notlardır. Onun için insanın ne kadar yaşadığı değil, ne yaşadığı önemlidir. Zamana düşmanlık; pişmanlıktır.

Aylar, yıllar sadece faaliyete vesiledir. Faaliyet yoksa, anlam yoktur.

TARİHİN TEKERRÜRÜ ‘İNSAN’DAN KAYNAKLANIYOR

Gençlerle olan sohbetimizde önce, gündem konularının hayatımız üzerindeki izlerini konuşuyoruz. Filistin gündemde. Gençlerden birisi, ‘İçler acısı…’ diyor. ‘Bu acı durum için, bu gün ne yaptın?’ dediğimde; ‘Üzüldüm, ben ne yapabilirim ki!..’ diyor. Sonrası; sonrası yok. Peki bunun anlamı nedir?

Hikmeti okunmayan ders, tekrara muhtaçtır.

Bir başka genç, “Haberi ben de izledim. ‘Böyle bir vahşet nasıl olur?’ diye düşünürken; göz yaşlarıma hakim olamadım. Sonra da, kendi kendime, “Ağlamak acizliktir; Yahudi, anladığı Yahudiliğin gereğini yaparken; ben Müslüman olmanın gereği olan ne yapıyorum? diye sordum. Ve çalışkan; örnek bir Müslüman olacağıma söz verdim. İşe sabah namazıyla başladım. Sonra uyumayıp, iki saat kitap okudum. Şimdilik elimden gelen bu...”

Alkışlar! Bravo, Bravooo sesleri yükseliyor salondan… İşte fiil, buydu!

Yeni bir yıl demek; başaramadıklarımıza, değiştiremediklerimize, mazeret üretmeyip, çözümler bulmak için bir fırsat demektir.

ZALİME MUHTAÇ OLMAK, MAZLÛMU

DÜŞÜNDÜRECEK BİR GÜNDEMDİR

Ben de, sabah namazı öncesi abdest alıp; yeni yılın kendime, aileme, çocuklarıma, komşularıma, bütün Müslüman kardeşlerime, insanlık ailesine hayırlar, güzellikler, saadetler getirmesi duâsıyla; Yasin-i Şerifle birlikte pek çok kısa sûreleri duâma dokundurup, Cenâb-ı Hakka ulaştırdım.

İsrail’de, Müslüman kanı dökmeyi kutsayan bir vahşi anlayışa karşı yapılabilecek en güzel şey; insanın yaşama hakkını, adaleti, sevgiyi kutsayan İslâm dininin, hayatımıza çok ciddî şekilde katılmasıdır. Yaratıcıyı razı edecek davranışlar kazanmaktır. O razı olursa, kan döken döktüğü kanda boğulacaktır.

Aksi halde sadece konuşmak ‘tekerrüre’ engel olamayacaktır. Baksanıza, dünya, Müslüman kardeşlerimize reva görülen bu görüntüleri izlerken; Türkiye, İsrail’le antlaşmalara devam diyor. Bu düşündürücü değil mi? Neden onlara muhtacız dersiniz? Yoksa kadere biz mi fetva verdiriyoruz? İlimde, teknolojide, sanatta neden geriyiz? En büyük düşmanımız olan zaruret, ihtilâf ve cehaletle; neden; san'at, ittifak ve ilimle mücadele etmiyoruz? Küçücük bir adım da olsa..

Çözüm bizdedir. Bireydeki değişiklik dünyada çok şeyler değiştirecektir.

YILLARI, GÜNLER BİTİRİYOR

Bizim için yeni bir yılın ilk startı, semt mescidindeki, birkaç kişi ile eda ettiğimiz sabah namazında veriliyordu.

Yıl da, bir günle başlıyor ve gün gün tükeniyordu.

Semt mescidinde, sabah namazından bakınca her şey güzelleşiveriyordu. Gündemlerin şekli değişiyor, Filistin’deki katledilen çocuklar, Cennete uçan kuşlar olarak, şehadet geçişleri, şahlanışa geçmek olarak görülüyordu.

Ve duâmız bir kez daha dile geliyor. Acizliğimizi anlayıp, bizi aşan işleri her şeye gücü Yeten’e bir kez daha havale ediyoruz. Ama bize düşeni yaparak…

KOPARDIĞIMIZ YAPRAKLARIN İÇİNDEYİZ

Yıllar, bir şeyler yapmaya sadece vesiledir. Hiçbir şey yapmadan hiçbir şey olmuyor. Birey, aileyi; aile, toplumu; toplum, milleti meydana getiriyor.

Bireydeki bozulma/düzelme dalgalanarak aileye, toplum(lar)a yansıyor.

Tıpkı yıllar gibi, bir günde olup bitenler, dalga dalga 365 günü etkiliyor. Dünyanın bozulması/düzelmesi; bireyin bozulması/düzelmesiyle başlıyor.

Yıl da bir günle başlayıp, bir günle bitiyor. Tıpkı, ömür gibi.

Hepimiz kopardığımız yaprakların içindeyiz.

Aziz yapraklar olmak duâsıyla…

03.01.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.12.2008) - Ulaşılamamış değil, ulaşılmak için uğraşılmamış insan vardır

  (20.12.2008) - Mü’min ve münafıkı ayırt eden namaz

  (13.12.2008) - Namaz, âcizi, ‘aziz’ kılıyor

  (06.12.2008) - Namazlarımız bizden memnun mu?

  (01.12.2008) - Hiçbir edebiyat dinsiz değildir

  (22.11.2008) - ‘Meşrû daire’ye ‘gayr-i meşrû’ müdahale

  (15.11.2008) - İnsanın kıymeti mahiyetindedir

  (08.11.2008) - İnsan sorusu kadardır

  (03.11.2008) - İnsan neden günah işler?

  (26.10.2008) - Şahs-ı mânevî, ‘müsbet hareket’le yaşar

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır